Paylaş

2026 yılında finansal piyasalar üzerinde dolaylı yoldan en etkili olacak faktörün ABD’de Kasım ayında gerçekleşecek ara seçim olacağını düşünüyorum.
Temsilciler meclisinin tamamını, senatonun üçte birini değiştirecek bu sandık Trump için hayati önemde.
Yedi hafta önce gerçekleşen yerel seçim sonuçları ve güncel pek çok anket Cumhuriyetçilerin halk desteğinin 4-5 puan kadar gerilediğine işaret ediyor.
Bu durum değişmezse Cumhuriyetçiler temsilciler meclisinde çoğunluğu kaybeder. Senatoda çoğunluğu koruması da riske girer.
Koltukta ilk yılını dolduran Trump’ın oy kaybetmesinin en önemli nedeni geride kalan 75 yılın en düşük seviyesine gerileyen tüketici güveni. (yukarıdaki grafik)
Michigan Üniversitesi tarafından hazırlanan bu endeks teorik olarak 0-200 arası bir değer alabiliyor.
Hane halkının dörtte üçü hem güncel ekonomik durumunun önemli ölçüde zayıfladığı görüşünde, hem de ileride koşulların değişmeyeceğini düşünüyor.
Güncel durum hissiyatı 50,4 ile tarihin en düşük seviyesinde. İleriye dönük beklentiler endeksi 54,6 ki bu bölgeye 1979 petrol krizinde / 1991 körfez savaşında / 2008 mortgage krizinde ve 2020 covid 19 salgınında gerilemişti.
Aşağıda ileriye dönük beklentiler endeksinin son beş yıldaki seyrini görüyorsunuz.
Tarihi ortalaması 84 olan bu endeks Trump koltuğa oturduğunda (Kas24) 77 düzeyindeydi.
ABD başkanının agresif - öngörülemez tavrı, beklentilerin ötesinde sert tarife kararları ve son olarak hükümetin uzun süren kapanma hali tüketicinin havlu atmasında başlıca etkenler.
Yeterince düşmeyen mortgage faizleri, yapay zekanın iş güvenliğine yönelik beslediği kaygılar da etkili diğer unsurlar.
Sekiz ay önce (Nis25) tarife savaşının en keskin virajında 47,3’e düşen tüketici beklentileri endeksi her ne kadar şimdi 54,6 seviyesine yükselmiş olsa da bu düzey Cumhuriyetçilerin oy kaybını geri almasına yetmez.
Kasım 2026 da tüketici beklentileri endeksi 55-60 bandında kalırsa Cumhuriyetçilerin ilave 3-4 puan daha oy kaybetmesi kuvvetle muhtemel.
Cumhuriyetçiler 2026 yaz sonunda bu endeksin 75-80 bandına yükselmesini gereksiniyor.
Bu tablo Trump’ın iki aydır agresif tutumu terk etmesine neden oldu.
Ancak sadece tebessümü yetmez.
Atılması gereken pek çok adım var ve 2026 yılının ilk iki çeyreğinde (orta-düşük gelirlilere kişi başına 2000 $ tarife temettüsü vb) bunların gerçekleştiğine şahit olacağız.
İşe yarar mı? Bence evet.
Artık Trump yönetiminin önceliği hane halkının sarsılan güvenini onarmak ve ellerinde devreye sokabilecekleri pek çok enstrüman var.
İşte bu nedenle ben 2026 yılında haber akışının piyasaları destekleyeceğini ve ABD’de özellikle de tüketici güvenine duyarlılığı yüksek sektör hisselerinde güçlü değer artışları göreceğimizi düşünüyorum.
Muhtemel ralliden aslan payını alacak kesim ise tarife mağduru şirketler olacak.
Çünkü 2024 yılında 100 kazanan bir şirket tüketici frene basınca 2025 yılında 70 kazanabilirken içlerinde tarife maliyetini yüklenenlerin karı 30’a düştü.
2026 yılında tüketici güveni toparlanınca bu şirketler tarife maliyetlerinin kayda değer bölümünü tüketiciye şarj edecek ve karları 30’dan 70-80 bandına yükselecek.
İşte bu gerekçe ile 2026 yılında küresel piyasalarda ana tonun pozitif olacağı bu rüzgarın BIST’i de destekleyeceği görüşündeyim.
Ancak bu desteğin dolar bazında yüzde 20’yi aşan bir yükselişe neden olması kolay değil.
2022 yılında dolar bazında yüzde 110’luk bir ralliye imza atan Borsa İstanbul takip eden üç yıl ağırlıkla 240-300 dolar bandı içinde yatay bir seyre sahne oldu.
Geçen haftayı 265 $ (11.341) seviyesinde tamamlayan BIST’in bence dış iklimin katkısıyla yeni yıla pozitif başlayıp Şubat sonuna kadar olan kesitte 275-280 $ bandına (12,000 civarı) ulaşması ihtimali yüksek.
Yurtiçinde politik desibel düşük kalırsa (buna tahmin üretmek gerçekten güç) ikinci çeyrek içinde 300-305 $ bandı (13,500 civarı) da test edilebilir.
İkinci veya üçüncü çeyrek içinde 320 $ (15,000 civarı) ziyareti de favori senaryo olmasa da seçeneklere eklenebilir. Aşılabilir mi derseniz bence zor.
Peki yıl içinde negatif haber akışı ile endeks yeniden 240 $ civarını test edebilir mi derseniz bence olasılığı görece yüksek. Ancak zamanlamasını hele de şimdiden tahmin etmek imkansız.
Gerçekleşirse alım fırsatı olarak mı görmek gerekir ? Bence evet.
BIST’in 2026 yılında kalıcı bir değer kaybına sahne olması zor.
Sonuç derseniz; 2026 yılının ilk 3 çeyreğinde geride kalan 3 yılı anımsatan şekilde BIST’in 240-305 $ (belki 320 $) hattı içinde yatay seyrini sürdürmesi ihtimalini yüksek buluyor, yatırımcıların özlemle beklediği dolar bazı yüzde 50-60 değer artışı içeren güçlü bir rallinin ise 2027 yılının konusu olabileceğini düşünüyorum.
2026 son çeyreğini özellikle ayrı tuttum. O parkuru küresel piyasaların durumuna ve yurtiçi faktörlere bakarak yaz aylarında senaryolandırmak daha güvenli.
Pozitif bir son düzlük koşusuna sahne olması pekala mümkün.
Yukarıdaki grafikte $ enflasyonundan arındırılmış BIST sanayi endeksi yer alıyor.
BIST’in göz ardı edilemeyecek bir fiyat avantajı var.
2025 yılında gördüğümüz ve 2026 yılında yinelenebilecek negatif haber akışına dayanıklılığın temeli de bu.
Altın ve gümüş cephesi ile devam edelim.
Her ne kadar global güven erozyonu ve bağlantılı olarak Çin-Hindistan kaynaklı talepten besleniyorsa da fiyatları çok yüksek.
Yukarıda altını $ enflasyonundan arındırılmış haliyle görüyorsunuz.
Fiyatı 45 yıl önce ikinci petrol krizinde oluşan eski zirvesinin yüzde 17 üzerinde.
Son 5 yılın ortalamasına geri dönmesi dahi %35 (dolar bazında) kayıp anlamına gelir.
Gümüş göreli olarak daha da pahalı.
2026 yılında ne yaşarlar tahmin üretmek güç.
Ancak bu yazıda, üzerinde yeterince durulmayan fiyat dezavantajlarına dikkat çekmek istedim.
Altın-gümüş cephesi gerek değer kaybetme riskine, gerek ise uzun süre (4-5 yıl) dinlenme riskine açık.
Tüm okurlara beklentilerini aşan güzellikte bir yıl diliyorum
Bir sonraki Pusula’da buluşmak üzere ..
Paylaş