Paylaş
Cuma günü ABD’de enflasyonda düşüşün süreceğine işaret eden saatlik kazançlar verisiyle ivme kazanan yükseliş Çin’i 2023 sezonunun ilk haftasında yüzde 10 getiri ile liderliğe taşıdı.
Değerli metalleri de destekleyen bu fiyatlamada altın % 2,4 platin % 2,2 yükselişle öne çıkarken 2022 yılının ikinci yarısında pozitif ayrışan gümüş yatay seyretti.
Eskiden varlık fiyatlarına $ bazında bakılması reel bir analiz için önemli ölçüde yeterliydi.
Ancak 2021-2022 döneminde yaşanan enflasyon şoku ile bu durum değişti.
Her ne kadar 2023 ikinci yarısından itibaren küresel enflasyon normale yönelecekse de, 2021 ortasından bugüne yüksek seyretmesi analiz yaparken bazı şeyleri değiştirmemizi gerektiriyor.
ABD Tüketici Fiyat Endeksi Ocak 2021 itibarı ile 261 seviyesindeydi.
Şimdi bu endeks 298 oldu. Yani son iki yılın kümülatif $ enflasyonu yüzde 14.
Biraz daha geriye gidelim dersek beş senelik kümülatif ABD enflasyonu yüzde 20.
2018 yılındaki 100 doların aynı satın alma gücünü ifade eden bugünkü bazı 120 dolar.
Mesele sadece tüketim maliyetleri değil elbette.
Tüm finansal varlıklarla da ilgili; daha önce hangi fiyatı görmüş, şimdi nerede türü analizler yaparken bu noktayı dikkate almamız gerekiyor.
Bu nedenle bir süredir sizlerle pek çok veriyi ABD enflasyonundan arındırarak paylaşıyorum.
Aşağıda (mavi çizgi) küresel arenanın başrol oyuncularından EWG’yi (Almanya ETF’i) reel haliyle yani $ enflasyonundan arındırılmış şekilde görüyorsunuz.
Aynı grafiğin alt kısmında yer alan stochastic ise ana akım (12-18 ay vadeli trend) adına yararlı sinyal üreten başarılı bir gösterge.
Dikkat ederseniz 2009 yılından bugüne yeşil çizgi kırmızı çizgiyi alttan yukarı kestikten sonra her iki çizgi üst bölgeye ulaşana kadar birlikte yükseliyor ve bu parkurda fiyat da yukarı gidiyor.
Teknik analiz benim için tek başına kahve falından farklı değil.
Ancak makro temel ile birlikte bakış açısına derinlik katarak bir nevi tamamlayıcı oluyor.
Tüm bunları bir araya getirdiğimde EWG’de önümüzdeki 12 aylık vadede ana rotanın yükseliş yönünde süreceğini ve yüzde 60 kadar bir değer artışıyla Almanya ETF’inin 43 $’a çıkabileceğini düşünüyorum.
Mesele sadece Almanya hisse senedi ETF’i olan EWG değil elbette.
Onun liderliğinde küresel borsalarda da 2023 yılında yükselişin devam edeceği görüşündeyim.
BORSA İSTANBUL
Geçen yıl dünya borsaları yüzde 20 düşerken $ bazında yüzde 112 yükselen BIST bir süre daha dış iklimden bağımsız özgün hareketler yaşamaya devam edeceğe benziyor.
Aşağıda sizlerle bir önceki Pusula’da da paylaştığım BIST Sanayi endeksini $ enflasyonundan arındırılmış şekilde görüyorsunuz.
Biliyorum bazı okurlar BIST ıskonto içermiyor yazınca gönül koyuyor ama elden de bir şey gelmiyor, bu grafik fiili durumu olabildiğince açık şekilde ortaya koyuyor.
2021 yılını 138 $ seviyesinde tamamlayıp 2022 yılında 295 $’a yükselen BIST 100 endeksi yılın ilk haftasında ölçülü bir değer kaybı ile 285 $’a geriledi.
Yatırımcı profili önemli ölçüde değişen Borsa İstanbul’da son üç ay içinde katılım gösteren bireysel yatırımcıların artık kayda değer bir ağırlığı var.
Covid 19 krizi sırasında evlere kapanıp bu vesile ile borsa ile tanışan, yani son 3 yıldır hisse senedi yatırımı yapmış olanları da dahil edersek bu kesim yanılmıyorsam parasal pay içinde de çoğunluğu oluşturuyor.
Kamu da bu durumdan hoşnut ve Borsa İstanbul’da yatırımcı tabanının genişlemesini destekliyor.
Hisse senedi paylarının kabaca üçte birine sahip olan yerel yatırım fonları ise her ne kadar alt tercihlerde (hangi hisse/sektör) etkili olsalar da ana misyonları aracılık.
Alıcı veya satıcı olmaları yatırımcıların bu yatırım fonlarında alacağı aksiyonla bağlantılı.
Bireyseller hisse senedi fonu alınca, fonlar da BIST’te hisse senedi alıyor. Tersi olduğunda satmak zorunda kalıyor.
Sonuç derseniz geride kalan özellikle üç ayda olduğu gibi önümüzdeki aylarda da BIST’in yönü üzerinde yeni yatırımcılar en belirleyici cephe olmaya devam edeceğe benziyor.
Bu yatırımcıların önemli bir bölümünün kriterleri farklı.
Şirketlerin ucuz veya pahalı olması kararlarında etken değil.
Haftalık bazda yüzde 7-10’lük kalıcı kayıplar yaşanmadıkça borsaya olan sevgilerinde kısa vadede bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
Cuma yaşanan toparlanma bu anlamda önemliydi.
Endeks 1-2 gün daha sert kayıp yaşasa sonrasında yenilerin kapıda izdihama neden olduğuna şahit olabilirdik.
Borsada yükseliş sürerse hız keserek de olsa yeni yatırımcı katılımı mümkün.
Peki ya endeks 3-4 ay yatay seyrederse?
Bu senaryoda çok iyi gidiyor diye borsaya gelenlerin bir kısmı kazan doğurmuyor artık diye düşünerek borsadan soğuyabilir.
Başka bir deyişle bugün KKM’ye beslediklerine benzer duyguları (gitmiyor/kazandırmıyor) borsa için hissedebilirler.
Bu bakıma BIST için durmak da örtülü bir risk ve ben ilk çeyrek içinde bu riskin realize olma ihtimalini görece daha yüksek buluyorum.
305 $’da yakın 325 $’da güçlü dirence sahip olan BIST 100 endeksinde geri çekilmelerde 250 $’ı etkili olabilecek bir destek seviyesi olarak görüyor,
İlk yarıyıl içinde geçici bir çalkantı ile endeks 225 $’ı test edecek olursa bunun ise önemli bir alım fırsatı oluşturacağını düşünüyorum.
10 Ocak Salı günü saat 20:30’da 7. GPG Pay Sahipleri toplantısında kapsamlı bir şekilde 2023 yılında uygulamayı planladığım yatırım stratejisini aktaracak katılımcı sorularını yanıtlayacağım.
İlgi duyan okurlar online bu toplantıya aşağıdaki link üzerinden erişim sağlayabilir.
Bir sonraki yazıda buluşmak dileği ile…
Paylaş