Paylaş
BİST Ulusal-100 Endeksi, 2005 yılında bir önceki yıla göre TL bazında %59, ABD Doları bazında ise % 61 oranında artış kaydetmiştir. Hisse Senetleri Piyasası günlük ortalama işlem hacmi %34 oranında artış göstererek 794 milyon ABD Doları’na ulaşmıştır. 2005 yılında 9 halka arz gerçekleşmiş, borsada işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri, 2004 yılındaki 98 milyar ABD Doları seviyesinden, 2005 yılı sonunda 163 milyar ABD Doları’na yükselmiştir.
2006
2006 yılında 15 şirketin hisse senetleri halka arz edilerek, Borsada işlem görmeye başlamıştır. Söz konusu halka arzlardan ihraççı şirketler toplam 1,24 milyar TL halka arz hasılatı elde etmiştir. Hisse Senetleri Piyasası ortalama günlük işlem hacmi 2005 yılında 1,06 milyar TL iken, 2006 yılında % 22,37 artarak 1,3 milyar TL’ye ulaşmıştır. Hisse Senetleri Piyasası’nda 2006 yılı toplam işlem hacmi 325 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. İşlem hacmi, 2005 yılında ise 270 milyar TL olarak gerçekleşmişti.
2007
Şubat ayında Hisse Senetleri Piyasası'nda açılış seansı uygulaması başlarken, Nisan ayında BİST Yabancı Menkul Kıymetler Piyasası bünyesinde Uluslararası Tahvil Pazarı, T.C. Hazinesinin ihraç ettiği ve Borsa kotunda bulunan Euro tahviller faaliyete geçti. Ayrıca Ağustos ayında BİST Kurumsal Yönetim Endeksi hesaplanmaya başlandı. Bununla beraber Eylül ayında Hisse Senetleri Piyasası seans kapanış saatinin 17.00'a uzatıldığını hatırlıyoruz. Yılın önemli gelişmelerinden biri olarak Kasım ayında BİST Başkanlığı'na Hüseyin Erkan atanmıştı. Hisse Senetleri Piyasası (HSP) ortalama günlük işlem hacmi 2006 yılında 1,30 milyar TL iken, 2007 yılında % 15 artarak 1,53 milyar TL’ye ulaşmıştır. Hisse Senetleri Piyasası’nda 2007 yılı toplam işlem hacmi 388 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
2008
Küresel piyasalarda yaşanan çalkantıların etkili olduğu 2008 yılındaki önemli gelişmelerden biri, Ekim ayında Hisse Senetleri Piyasası 1. seansının süresi yarım saat artırılarak 12.30'a uzatılmasıydı. Buna ek olarak da Başkan Hüseyin Erkan, Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) Çalışma Komitesi Başkanlığı'na ve Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmişti. Küresel kriz global piyasalarda hisse senetleri ve para birimlerini yerle bir ederken, Borsa İstanbul da bundan nasibini almıştı. Borsa yüzde 51.6 gerilerken, bir yılda 170 milyar dolar uçup gitmişti. ABD çıkışlı küresel kriz 2008 yılında tüm dünyada olduğu gibi Türk para ve sermaye piyasalarına da damgasını vurdu.
Mart ayı ortasında Bear Stearns’un iflası, JP Morgan’a satılması BİST’in de yüzde 7.5 değer kaybetmesine neden olmuştu. Nisan ayı başında ise uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin görünümünü durağandan negatife çevirdi. Bundan yine ilk etkilenen borsa oldu. Mayıs, Haziran aylarını daha sakin geçiren piyasalar, Ağustos ayında Rusya ile Gürcistan arasındaki gerginlik, Eylül’de ABD’de Lehman Brothers’ın iflası ile bir anda adeta deprem yaşadı. Bu gelişmeler sermaye piyasalarında büyük panik yarattı. 12 Eylül - 18 Eylül haftasında BİST yüzde 13 düşüş yaşadı. Bunun ardından Amerika’nın en büyük sigorta şirketi AIG hükümetten 85 milyar dolarlık yardım aldı. Bu da piyasaların korkusunu tırmandırdı. Eylül ayı sonuna doğru ise ABD’de riskli varlıklara yatırım yapacak 700 milyar dolarlık bir fon paketi Kongre’nin onayına sunuldu. 29 Eylül’de bu paketin Kongre’de onaylanmaması piyasalara yeni satış dalgası getirdi. Piyasa değerleri eridi Bankalar arası borçlanma neredeyse durma aşamasına gelirken, dünya otomotiv devi General Motors (GM) iflas aşamasına gelmesi piyasalarda taşları yerinden oynattı. BİST bu dönemde 87 milyar dolarlık piyasa değerini de test etti. Bu rakam yılın en düşük seviyesi oldu. Sonuçta 2008 başında parasını borsada değerlendiren yatırımcılar yüzde 51.6 kayıp yaşamış oldu.
2009
Şubat ayında borsada şehir endeksleri 9 il için hesaplanmaya başlanırken, Mart ayında Gelişen İşletmeler Piyasası Müdürlüğü kurulmuştu. 2009 yılı Mayıs ayında önemli bir gelişme yaşanmıştı; Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) devreye alındı. Ağustos ayında ise gelişme ve büyüme potansiyeline sahip şirketlerin menkul kıymetlerinin işlem görmesini teminen Borsa İstanbul Gelişen İşletmeler Piyasası Yönetmeliği yayınlanmıştı. Yıl sonlarına doğru Ekim ayında 2. Seansın süresi yarım saat artırılarak 17.30'a uzatılırken, Kasım ayında Kurumsal Ürünler Pazarı açılmıştı. Ayrıca 2. seansta da açılış seansı uygulaması başladığını atlamamak gerekiyor.
Ekonominin fon ihtiyacının sermaye piyasalarından sağlanmasını teşvik etmek amacıyla 2009 yılında halka arz seferberliği başlatılırken, Hisse Senetleri Piyasası ortalama günlük işlem hacmi 2009 yılında bir önceki yıla göre %45 artarak 1,92 milyar TL'ye ulaşmıştır. Hisse Senetleri Piyasası'nda 2009 yılı toplam işlem hacmi, bir önceki yıla göre %45 artışla 482,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere, hisse senetleri piyasası işlem hacmi 2000’lerin başından itibaren artmaya devam etmiş, sadece küresel kriz döneminde gerileme kaydetmiştir.
2010
2010 yılı borsamız açısından başarılı geçmiş, dolar bazında işlem hacmimiz %35, BİST 100 Endeksi ise %21 artmıştır. Aynı zamanda 22 şirketin halka arzı ile, 2000 yılından bu yana en yüksek performansa ulaşılmıştır.
2010 yılında Borsamız piyasalarında çok önemli uygulamalar hayata geçirilmiştir. Hisse Senetleri Piyasası’nda müteselsil emir girişi uygulamasına geçilmiş, EXAPI kapasite artırımına gidilmiş, piyasa yapıcılı sürekli müzayede uygulaması ve tek fiyat yöntemi devreye alınmış, emir iptali serbest bırakılmış ve yeni fiyat adımları kullanılmaya başlanmıştır. Piyasada daha etkin fiyat oluşumunun sağlanması ve olası piyasa bozucu hareketleri önlemek amacıyla işlem sonrası taraf bilgilerinin gösterilmesine son verilmiştir. Ayrıca, yeni pazar ve finansal araçların yatırımcıların hizmetine sunulması için de çalışmalar yapılmış, aracı kuruluş varantlarının işlem gördüğü Varant Pazarı işleme açılmış, Gelişen İşletmeler Piyasası Projesi hayata geçirilmiş, Tahvil ve Bono Piyasası’nda Nitelikli Yatırmcıya İhraç Pazarı, Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı ve Bankalar arası Repo-Ters Repo Pazarı devreye alınmıştır. Bunun yanı sıra BİST ilk defa, kendisi dışındaki kurumlara endeks hesaplama hizmeti vermeye başlamış, bu çerçevede “TSKB Enerji Endeksi” ve “Katılım Endeksi” hesaplanmaya başlanmıştır.
Finansal piyasalarda başlayarak reel kesimi de etkileyen küresel krizden sonra Türkiye ekonomisinde yaşanan olumlu seyrin etkisiyle, borsa hızlı gelişimini 2010 yılı boyunca sürdürmüş ve Hisse Senetleri Piyasası göstergelerinde önemli artışlar kaydedilmiştir. 2010 yılında Avrupa ülkelerinde yaşanan krizin etkisiyle Avrupa borsaları kriz öncesi değerlerin çok altında seyrederken BİST tarafında endeks getirisinde rekorlar kırılmış, istikrarlı büyümesi, yüksek işlem hacmi ve likiditesiyle Dünya Borsalar Federasyonu’nun 2010 yılı için en yüksek getiri sıralamasında borsa 11. sırada yer almıştır. Pay piyasasında işlem gören şirket sayısı 379 olurken, ulusal pazarda işlem gören şirketlerin piyasa değeri 523,3 milyar TL olmuştur.
2011
BİST 2011 yılında gelişmekte olan ülke borsaları arasında hisse senetleri işlem hacmi açısından 7. sırada yer alırken, işlem görme oranı açısından gelişmiş ve gelişmekte olan ülke borsaları arasında 4. sırada yer almıştır. 2011 yılı sonu itibarıyla yabancı yatırımcıların sahip olduğu hisse senetlerinin halka açık piyasa değeri içerisindeki payı yüzde 62,1 olan BİST, piyasa değeri açısından gelişmekte olan ülke borsaları arasında 15. Sırada yer almıştır. BİST Tahvil ve Bono Piyasası ise 2011 yılında işlem hacmi sıralamasında dünya borsaları arasında 8. sırada bulunmaktadır. Özellikle Avrupa’da yaşanan ekonomik ve siyasi belirsizliklerin sermaye piyasaları üzerindeki daraltıcı etkisine rağmen BİST Hisse Senetleri Piyasası, 2011 yılında istikrarlı bir performans sergilemiştir. Ortalama günlük işlem miktarı 2011 yılında 798,4 milyon adet seviyesinde gerçekleşmiştir. Toplam işlem hacmi, bir önceki yıla göre yüzde 9,3 artışla 694,9 milyar olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye ekonomisindeki olumlu sürecin etkisiyle 2011 yılında borsada halka arzlar artmış, yeni uygulamalar yürürlüğe konulmuştur. BİST öncülüğünde bir önceki yıl başlatılan halka arz seferberliği 2011 yılında güç kazanmış, 27 yeni şirketin payları borsamızda işlem görmeye başlamıştır. 2011 sonu itibarıyla işlem gören şirket sayısı; Ulusal Pazar’da 237, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda 52, İkinci Ulusal Pazar’da 61 ve Gözaltı Pazarı’nda 11 olmak üzere toplam 361 olmuştur. Ayrıca, yıl sonu itibarıyla Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören 12 borsa yatırım fonu ve farklı dayanak varlıklara ve vadelere sahip 175 varant ile birlikte işlem gören menkul kıymet sayısı 548’e ulaşmıştır.
2012
2011 yılında dünya ülkelerini etkisi altına alan siyasi belirsizlik ortamı ve ekonomik daralma sürecinde Türkiye ekonomisindeki istikrarlı gelişmeyle güçlenen BİST’in performansı 2012 yılında da devam etmiş ve BİST-100 Endeksi yüzde 53 oranında artış kaydetmiştir. Pay Piyasası ortalama günlük işlem hacmi 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 11 daralarak 2,46 milyar TL’ye gerilemiştir. Önceki yıl 405.000 adet olan ortalama günlük sözleşme sayısı, 2012 yılında yüzde 23 azalarak 312.000 adede inmiştir. Ortalama günlük işlem miktarı ise 2012 yılında 687,3 milyon TL seviyesindedir. Borsada işlem gören şirketlerin piyasa değeri toplamı 2012 yılı sonunda bir önceki yılsonuna göre yüzde 44 oranında artarak 550,1 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir.
2013
2012 yılını 78.208 puandan kapatan BIST 100 endeksi, 16 Mayıs 2013 tarihinde Moody’s’in not artırımı sonrasında Türkiye’nin yatırım yapılabilir seviyeye yükselmesinin de etkisi ile FED Başkanı’nın açıklamasına kadar yükseliş trendini sürdürürken, tarihi en yüksek seviye olan 93.178 zirvesine 22 Mayıs 2013 tarihinde ulaşmıştır. 2013 yılı başından 22 Mayıs’taki FED Başkanı’nın açıklamasına kadar geçen sürede BIST 100 endeksinin getirisi yaklaşık %19 olurken, açıklamanın ardından 18 Aralık tarihindeki tahvil alımlarında azaltma kararına kadar olan dönemde %23 seviyesinde değer kaybı gerçekleşmiştir. Tüm bu gelişmeler çerçevesinde 2013 yılı içerisindeki değişim yaklaşık -%13 olarak gerçekleşmiştir. 2013 yıl sonu itibarıyla Pay Piyasası’nda işlem gören şirket sayısı; Ulusal Pazar’da 228, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda 48, İkinci Ulusal Pazar’da 89 ve Gözaltı Pazarı’nda 23 olmak üzere toplam 388’e ulaşmıştır. Ayrıca, 2013 yılı sonu itibarıyla Kurumsal Ürünler Pazarı’nda 17 Borsa Yatırım Fonu ve farklı dayanak varlıklara ve vadelere sahip 328 varant işlem görmüştür. Serbest İşlem Platformu’nda işlem gören 13 şirketle birlikte Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlem gören menkul kıymet sayısı toplam 746’ya ulaşmıştır. Borsa İstanbul Pay Piyasası, 2013 yılı sonunda, önemli bir likidite göstergesi olan pay devir hızı sıralamasında 50 ülke arasında 3. sırada yer almıştır.
2014
2014 yılında finansal piyasalarda da yüksek volatilite gözlemlenmiştir. Bu dönemde, Dünya Borsalar Birliği (WFE) üyesi borsalarda işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri dolar bazında %5,6 yükselirken, toplam işlem hacmi % 17 oranında artış göstermiştir. Aynı dönemde, Borsa İstanbul pay piyasası işlem hacmi 398 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş, Borsamızın piyasa değeri ise % 13,5 yükselişle 269 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. 2013 yılında 7,9 milyar Türk Lirası olarak gerçekleşen Borsa İstanbul piyasaları toplam işlem hacmi 2014 yılında % 13,7 artış göstererek 9 milyar Türk Lirası olmuştur. İşlem hacminin % 85’ini Borçlanma Araçları Piyasası oluşturmaktadır.
Endeksin 2014 yılında yıllık % 26,43 değer kazanmasıyla birlikte Borsa İstanbul dünyada en yüksek getiri sağlayan 5. borsa olmuştur. 2014 yılı sonu itibarıyla, Pay Piyasası’nda işlem gören şirket sayısı; Ulusal Pazar’da 217 Kurumsal Ürünler Pazarı’nda 46, İkinci Ulusal Pazar’da 94 ve Gözaltı Pazarı’nda 29 olmak üzere toplam 386’ya ulaşmıştır. Ayrıca, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören 15 Borsa Yatırım Fonu ve farklı dayanak varlıklara ve vadelere sahip 640 varant ile birlikte Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda işlem gören sermaye piyasası aracı sayısı toplam 1.041 adede ulaşmıştır. Borsa İstanbul Pay Piyasası 2014 yılı sonunda önemli bir likidite göstergesi olan pay devir hızı sıralamasında 54 ülke arasında 4. sırada yer almıştır.
2015
2015 yılı başında büyük ölçüde petrol fiyatlarındaki düşüşün yukarı taşıdığı BİST-100 endeksi, Şubat ayını Ocak sonuna göre %5,4’lük düşüşle 84.148 seviyesinde tamamlamıştır. Mayıs ayına 84.019 puan seviyesinde başlayan BİST-100 endeksi, 18 Mayıs’a kadar olan dönemde %5’in üzerinde yükseliş kaydederek 88.000 seviyesinin üzerine çıkmıştır. Ancak genel seçim tarihi yaklaştıkça hisse senedi piyasasında satışlar yoğunlaşmış ve endeks Mayıs ayını %1,2’lik düşüşle 82.981 puandan tamamlamıştır. Haziran ayının ilk yarısında ise siyasi belirsizliklerin artmasına bağlı olarak dalgalı bir seyir izlenmiş, genel seçimin hemen sonrasında da gün içinde 75.268 düzeyi görülmüştür. Sonraki dönemde ise koalisyon senaryolarına yönelik iyimser beklentilerin gündeme gelmesinin yanı sıra düşük seviyeden gelen tepki alımlarının da desteğiyle yükselişe geçen endeks, Haziran ayını 82.250 puan ile bir önceki aya göre nispeten yatay bir düzeyden kapatmıştır.
Seçim sonrasında genel olarak dalgalı bir seyir izleyen BİST-100 endeksi, Temmuz ayını %2,8’lik kayıpla tamamlamıştır. Bu dönemde siyasi belirsizliklerin yanı sıra jeopolitik endişelerin artması endeks üzerinde aşağı yönlü baskı yaratmıştır. Yılsonuna göre bakıldığında ise, borsa endeksi %6,8 oranında düşüş kaydetmiştir. Temmuz ayının ikinci yarısından itibaren nispeten yatay bir seyir izleyen BİST-100 endeksi, Ağustos’ta son 1,5 yılın en düşük seviyesine inmiştir. Siyasi belirsizliklerin ve küresel piyasalardaki satış baskısının etkisiyle BİST-100 endeksi Eylül ayında zayıf bir görünüm sergilemiştir. 10 Eylül’de Nisan 2014’ten bu yana en düşük seviyesinden günü tamamlayan endeks, Eylül sonu itibarıyla yılsonuna kıyasla %13,4 oranında, Ağustos sonuna göre ise %1,3 oranında düşmüştür.
Aşağıdaki tabloda 1990’lı yılların ortalarından itibaren BİST100 endeksinin seyri görülmektedir. 2001 krizi esnasında 10.000 seviyesinin altına kadar gerileyen endeks, 2008 yılında boy gösteren ABD merkezli mortgage krizi ile 20.000 seviyelerine dek geri çekilmişti. Sonrasında kademeli de olsa bir toparlanma sürecine girmeyi başaran endeks tarafında önümüzdeki yıllarda, özellikle küresel risklerin azalması ve ülke sınırları içerisinde siyasi ve ekonomik istikrar sağlanması halinde 125.000 - 150.000 aralığına dek sürebilecek yükselişler görülerek, yeni tarihi zirvelere tanıklık edebiliriz.
Son olarak endekste oluşabilecek senaryolara göre yılın kalan dönemi ve 2016 yılı için olası öngörülerimiz de aşağıdaki grafikte paylaşılmıştır. 1 Kasım seçimleri sonucunda tek parti hükümetinin kurulmasının kesinleşmesi ile endeks haftaya %5,35 yükselişle 83 bin 653 puandan başladı. Pozitif havanın hafta genelinde devam etmesini bekliyoruz. Cuma günü gerçekleşecek Standard & Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notu ve görümüne ilişkin değerlendirmede bir değişiklik beklenmemekle birlikte, olası kar satışlarıyla birlikte haftalık kapanışın 82.000 – 84.500 arasında olması uygun olabilir. Buna ek olarak Cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verisinin önceki üç ayda da olduğu gibi kritik 200 bin barajının altında gelmesi, buna ek olarak S&P’nin kredi not ve görümüne ilişkin bir değişiklik yapmaması ve özellikle meclisin ekonomi vitrininde piyasanın güven duyduğu Mehmet Şimşek, Ali Babacan gibi isimlerin yer almasının kesinleşmesi ile borsadaki ralli 87.000 – 89.000 aralığına dek devam edebilir.
Dış piyasada ise Çin ve ABD verilerinde yılın kalan döneminde iyileşmenin devam etmesi ve FED’in 16 Aralık’taki toplantısında faiz artırma ihtimali güçlendikçe borsadaki yükselişler sınırlı kalarak 83.500 – 85.000 aralığında endekste bir dengelenme yaşanabilir. Bu noktada FED’in kritik yılın son toplantısında faizleri pas geçerek artırımı 2016 yılına ötelemesi ve buna ek olarak 4 Aralık’ta Moody’s kredi notu ve görünümünün gözden geçirilmesinde bir değişikliğe gitmezse, endeksteki olası hedef aralığımız 90.000 – 92.500 olarak gözükmektedir. Endeks için en iyi senaryoda bu gelişmelere TCMB’den gelebilecek faiz indirim beklentilerini eklediğimizde yukarıda 94.000 en üst hedefimiz olacaktır.
Endeks bakımından en kötü senaryolarımızı iki seçeneğe indirdik; birincisinde FED’in Aralık ayında 2006’dan bu yana ilk defa yapacağı faiz artırımına gitmesini öngörüyoruz. Böyle bir durumda gelişmekte olan ülke piyasalarında yaşanabilecek sarsıntılardan biz de nasibimizi alarak, endekste 76.000 – 78.000 aralığına doğru bir geri çekilme görebiliriz. En kötü senaryomuzda ise, hem FED’in faiz artırımına başlamasını, hem Moody’s’den gelebilecek olumsuz bir değerlendirmeyi, hem de iç piyasada anayasa değişikliği, çözüm süreci, ekonomik reformlar gibi diken üstü konularda oluşabilecek anlaşmazlıkları hesaba katarak, 68.000 – 70.000 aralığı tekrar hedef konumuna gelebilir.
Paylaş