Paylaş
Asya piyasalarında yaşanan tedirginlik küresel çapta “güvenli liman” talebinin canlanmasına, Japonya tahvillerini yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Petrol üretiminin sabit bırakılıp petrol talebinin düzenli olarak gerilemesiyle birlikte Japon tahvillere gelen talep de Şubat ayında Dolar/Yen paritesini 111.00 seviyesine kadar gerilemesine neden oldu.
BOJ’UN HAMLESİ YETERSİZ KALDI
Ocak ayının sonunda Japonya Merkez Bankası (BoJ) sürpriz bir kararla para politikasında değişikliğe gitti. BoJ’un tarihinde ilk kez negatif faiz uygulamasına geçerek gösterge faiz oranını %-0.1’a indirmesi Ocak ayının sonunda Yen’de değer kaybı yaşanmasına neden oldu. Faiz indirimi sonrası açıklamalarda bulunan BoJ Başkanı H.Kuroda’nın “Yüzde eksi 0.1 faiz oranı uygulamaya karar verdik. Bundan sonra, gerekli olduğunda, bu oranı daha aşağı bile çekebiliriz.” Şeklindeki söylemi ise gevşet para politikasının bir süre daha devam edebileceğine yönelik bir algı oluşturdu. H.Kuroda’nın açıklamaları sonrasında Yen, ABD Doları karşısında %2.0 Euro karşısında %1.5 değer kaybetti. Karar sonrası ilk gün, EUR/JPY paritesi 129,55’en 132,30’e yükseldi USD/JPY paritesi ise 118,50’den 121,65 seviyesine yükseldi.
Yılın ilk yarısında başta ABD Merkez Bankası Fed olmak üzere, İngiltere Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankalarının açıklamalarında Çin vurgusu yapılma ve Çin ekonomisinde yaşanan yavaşlamanın küresel çapta negatif etkilerin olabileceğini belirtilmesi Japonya tahvillerine ve Yen’e olan talebi arttırdı. Şubat ayında Avrupa banklarına yönelik olarak endişelerin artması ise “güvenli liman” talebinin hız kazanmasını sağladı. Bu etkilerin sonucunda ise EUR/JPY paritesi iki buçuk en düşük seviyesi olan 125.00’i test etti, USD/JPY ise en son 2014 yılı Ekim ayında görülen 111.00 seviyesine geriledi.
RAKAMLARLA JAPONYA EKONOMİSİ
Geçtiğimiz senelerde ekonomide istenen canlanmayı yakalamayan Japonya’da 2015 yılı sonunda da işler istenildiği gibi gitmedi. Enflasyonda devam edin zayıflık, petrol fiyatların gerilemesinin de etkisiyle halen devam ediyor. Hedeflenen seviyeden oldukça uzak olan enflasyon oranı %2.2 ile başladığı 2015 yılını %0.2 seviyesinde tamamladı. Yıl içinde Şubat ayında %2.1 seviyesine yükselen çekirdek TÜFE ise Aralık ayında %0.8’e düştü.
Yıl içinde istihdam piyasasında da önemli bir düzelme yaşanmadı. Geçtiğimiz yıla %3,5 işsizlik oranıyla başlayan Japonya Ekonomisinde işsizlik oranı Aralık ayında %3.3 olarak açıklandı. Ortalama kazançlarda ise kayda değer bir değişim görülmedi. Yıl içinde Haziran ayında %2,5 azalan ortalama haftalık kazançlar, sonraki aylarda yeniden yükselmiş olsa da Kasım ve Aralık aylarında çok büyük bir değişim gerçekleştirmedi.
Temmuz ayından sonra gerilemeye başlayan sanayi üretimi ise en son Aralık ayında yıllık %1.9 aylık %1.7 azaldı. Sanayi üretiminde yaşanan düşüş ve Yen’de yaşanan değer kazancı Japonya ekonomisin büyümesi üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. 2016 yılı içinde Yen’in değer kazanması ilerleyen süreçte ihracat üzerinde de negatif baskı yaratarak, sanayi üretiminin daha da yavaşlamasına neden olabilir.
2015 yılı içinde açıklanan GSYİH oranları ise Japonya ekonomisinde yaşanan yavaşlamayı oldukça net bir şekilde ortaya koymakta. Yılın ilk çeyreğinde %4.2 büyüme kaydeden ülke ekonomisi, yılın son çeyreğinde %1.4 daraldı.
Teknik İnceleme: USD/JPY
USD/JPY paritesi grafik üzerinde teknik olarak analiz edildiğinde; haftalık bazda 2012 Eylül’de başlayan ve kesikli çizgi ile gösterilen yükseliş trendinin kırılmış olduğu görülmekte. 2013 Haziran ayında 93.80’den başlayan yükseliş trendi ise halen fiyat üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Son dönemde aktif olarak çalışan yükseliş trendi içinde yapılan Fibonacci hesaplamasında 50,0 seviyesine denk gelen 109.70 bölgesi oldukça kritik bir destek alanı. Bu bölgenin altında kalınması fiyatın ilk etapta 105.90’a devamında ise 101.30’a kadar süren sarkmaların yaşanması neden olabilir. Teknik göstergelerden MACD ve RSI ise paritede yükseliş ivmesinin bozulduğunu açık bir şekilde ortaya koymakta. İlerleyen süreçte Fibonacci 38,2’lik alanın üzerinde kalıcılığın sağlanamaması 2016 yılında başlayan satıcılı seyrin devam edebileceğinin bir göstergesi olarak görülebilir.
Paylaş