Paylaş
Zaman zaman, tahvil faizindeki yükseliş ise gelişmekte olan ülke piyasalarını huzursuz ettiği gibi, TL’nin de bu durumdan negatif nemalanmasına neden oluyor. Dolayısıyla, önümüzdeki süreçte de ABD 10 yıllık tahvil faizini yakından takip etmekte yarar var. Özellikle, yüzde 2.90’nın üzerine sıçraması durumunda ise Dolar/TL kurunda yukarı yönde tepkiler kaçınılmaz olabilir.
Bu haftaki veri takviminde, en önemlisi yarın TSİ 16:30’da açıklanacak olan ABD enflasyon rakamları olacak. Piyasaların beklentisi yarınki veri setinden güçlü bir tablo gelmesi yönünde. Bu beklentinin fiyatlamalar üzerinde büyük bir etkisinin olduğunu gözlemlemiyoruz. Ancak, yarın beklentiler doğrultusunda iyi bir veri gelirse bu durumda Dolar pozitif bir yorum getirebiliriz. Burada şu konuya dikkat çekmek gerek. Bu verinin iyi gelmesi bile piyasalarda güçlü Doları beraberinde getirmeyebilir. Zaten, 21 Mart tarihinde yapılacak Fed toplantısına yönelik faiz artırım beklentileri kuvvetli, yarınki verinin iyi gelmesi bu beklentiyi biraz daha destekleyecektir.
Ancak, 21 Mart tarihine kadar ABD verilerinin performansı Fed’in bu yıl içerisinde 3’ten fazla faiz artırımına gidebilir mi algısı açısından önemli olacaktır çünkü piyasalar Fed’in bu yıl için 2 veya 3 faiz artışı yapacağını bekliyor ve bunu fiyatlamalar içerisinde önceden hissettik. Ama, üçten fazla faiz artışına gidebilir mi beklentisi hala masada. Bu beklentinin ne yönde şekilleneceği ise önümüzdeki günlerde açıklanacak ABD verileriyle şekillenecektir. Dolayısıyla, yarınki verinin çok iyi gelmesi bile bu beklenti için yeni bir fiyat hareketi yaratmayabilir. Piyasalarda, güçlenmek isteyen ancak bunu başaramayan bir Dolar olduğu için iyi gelen veri yükselme isteğinde kuvvet alması açısından bahane olabilir. Dolayısıyla, yarınki veri sonrası piyasalarda hareketlilik beklense bile önümüzdeki günler için etkisinin uzun soluklu olacağını düşünmüyorum.
Gelişmekte olan ülke piyasaları, ocak ayında oldukça iyimserdi ancak bu havayı şubat ayına taşıyamadı. Her ne kadar, Dolar endeksi çok güçlü olmasa bile yine de dalgalı seyri, gelişmekte olan ülke piyasalarını rahatsız ediyor. Dolayısıyla, gelişmekte olan ülke piyasalarında çok olumlu bir hava yok aksine karışık. Sadece, Doların temkinli seyri GOP’lara yönelik fon girişlerini destekliyor ancak ocak ayına göre daha zayıf kaldığını söylemek mümkün. Bu hafta, ABD TÜFE verisinin GOP’lar üzerinde de baskı kurmasını bekliyorum. Ancak, TL tarafında şimdilik yeni bir senaryonun olmaması ve Türkiye’ye yönelik risk algısında ciddi bir bozulmanın bulunmaması, Dolar/TL açısından bir avantaj olarak değerlendirilebilir.
Dolar/TL kuru, yarınki ABD verisi öncesi aşağı yönde tepki vermeye çalışıyor. Kur için 3.8080 bölgesini direnç noktası olarak takip ediyoruz. Bugün bu direnç noktasına doğru ivme kaybettiği için hala bu seviyenin altında fiyatlanıyor.
Kurun, bu seyrinde ısrarcı olması geri çekilmesinde hız kazanması açısından önemli olabilir. Ancak, bu koşullar altında kurun geri çekilme isteği olsa bile bu aralık 3.75-3.8080 olarak beklenebilir. Kur, uzun bir süredir kendisine belli aralıkları seçiyor ve bu aralıklarda dalgalanıyor. Dolayısıyla, geri çekilmelerde çok güçlü bir performans izleyemiyoruz. Yarınki verileri de göz önünde bulundurursak, veriye kadar olağanüstü bir durum olmadıkça kurun 3.8080 üzerine doğru ataklarında zayıf kalmasını bekleyebiliriz. Ancak, ABD TÜFE verisi iyi gelse bile Dolar/TL'nin 3.8450 kritik direnç noktasının üzerinde güçlü bir görünüm oluşturabileceğinin de erken olduğunu düşünmekteyim.
Paylaş