Paylaş
Bu yılın başından itibaren, aşıların bulunması ve dünyanın aşılanmasıyla birlikte yılın ortasında artık dünya normalleşmeye başladı. Karantinalar kaldırıldı, tedbirler hafifletildi ve seyahat yasakları rafa kalktı. Kışın gelmesiyle, havaların soğuması hastalıkların artmaya başlaması ve bununla birlikte yine Avrupa’da hızla artan vaka sayıları nedeniyle bazı Avrupa ülkelerinin tedbirlerini arttırmak zorunda kalmasına şahit olduk. Sonrasında karşımıza Güney Afrika’da görülen yeni bir varyant çıktı. En son Delta varyantıyla çalkalanan dünya şimdi Afrika’daki yeni varyantla karşı karşıya kalmış durumda.
Yeni varyanta dair net bilgilerin bulunmaması, bilimsel sonuçlar için yaklaşık iki hafta sürebilir şeklinde açıklamalar gelmesi dünyanın kafasını karıştırmaya başladı. Yeni varyant haberiyle aşıların yetersiz kalabilme ihtimaline dair söylemler ortaya çıkınca 26 Kasım Cuma günü “Kara Cuma” niteliğinde bir gün yaşandı. Küresel borsalarda satışlar derinleşti, yarım gün açık olan ABD borsalarında bile kayıplar %2’yi aştı.
Hafta sonu Dünya Sağlık Örgütü yapmış olduğu açıklamasında, yeni varyantın daha hızlı yayıldığına ve diğer varyantlara kıyasla daha şiddetli hastalığa neden olduğuna dair net bir kanıt olmadığını ifade etti. Bu varyantın etkilerinin sınırlı olmasının, piyasaları çok fazla etkilemeyeceği belirtiliyor. Dolayısıyla salgının seyri aralık ayında da yakından izlenecektir.
Dünyada vakalar daha da artar, yeni varyantlara karşı aşılar yetersiz kalırsa bu durum geçtiğimiz yılki gibi bir paniğe neden olabilir. Ancak biraz daha iyimser senaryoları konuşmak gerekirse, aşıların yeni varyantlar üzerinde de etkili olması bekleniyor. Bu nedenle aşılamada geri kalmış ve aşılarını tamamlamamış ülkeler, ivedilikle aşı konusunun üzerine düşüp, ülkesinde aşılanma oranını yükseltmesinin salgınla mücadelede daha hızlı yol alınabilmesi açısından önemli olacaktır. Aralık ayında yurtdışında yılbaşı rehaveti nedeniyle her yıl olduğu gibi hacmin zayıf olduğu ve daha yatay bir piyasa izlenmesi beklenebilir. Ancak salgının hala hayatımızda olması sebebiyle yılın son ayında salgınla ilgili gelişmeler, DSÖ tarafından gelecek açıklamalar, piyasaların seyrinde daha belirleyici olabilir.
2021 yılı petrol fiyatlarının yılı olacaktı ta ki ABD’nin koordineli bir şekilde stratejik rezerv satışı yapacağını belirtmesi ve sonrasında gelen yeni varyant haberine kadar. Dünya normalleşip, seyahat yasakları kalkmasıyla birlikte OPEC+ grubunun pandemi döneminde uyguladığı politikanın etkileri, petroldeki yükselişle kendisini göstermeye başladı. Arz – talep dengesizliği sebebiyle fiyatlarda son günlerde hızlı yükseliş görülürken bu durumda dünyada enflasyonun yükselmesine de neden oldu.
Petroldeki yükseliş OPEC+ grubu için gayet memnun edici bir durumdu, gelirleri artıyor ve bütçe açıklarını kapatabiliyorlardı. Bu nedenle OPEC+ mevcut politikasını korumaya devam etti. Ancak dünyada fiyatlardaki artış bir sorun olmaya başladı ve ABD bunun önüne geçmek için Çin, Hindistan, Rusya, Güney Kore ve başka birçok ülkeye koordineli bir şekilde rezerv satışı yapmayı teklif etti. ABD’ye şimdilik Japonya, Hindistan’ın destek vereceği haberler arasında. En fazla satış ABD’den geleceği belirtiliyor. Ancak bu durum önceden fiyatlara yansıtıldığı için netleşen bu haber akışları sonrası, beklentilerin altında satış yapılacak olması, fiyatlarda yeni bir harekete neden olmadı.
Asıl Varyant haberi senaryoları değiştirdi, yeni seyahat yasaklarının gündeme gelmesi petrolde talep açısından olumsuz olabileceği gibi fiyatlarda da aşağı yönlü seyrin sürmesine neden oldu. Aralık ayında salgının seyri, rezerv satışına dair haberler ve 29 Kasım tarihinde başlayan İran nükleer anlaşması görüşmeleri yakından takip edilecek. Bu gelişmeler neticesinde petrol fiyatlarının seyri daha net belirlenecektir düşüncesindeyim. Kısa vadede dalgalanmalar devam edebilir. Özellikle yeni varyantın etkisinin sınırlı kalabilme ihtimali güçlenir ve seyahat yasakları kademeli bir şekilde kaldırılırsa bu durum fiyatların hızlı bir şekilde kayıplarını toparlamasını sağlayabilir. Aralık ayında OPEC+ grubunun da aylık toplantı yapması bekleniyor.
Son dönemde yaşanan gelişmeler sonucu grubun yeni yılda yeni üretim artışına gitmeyebilir beklentisi konuşuluyor. OPEC+ eğer beklentiler doğrultusunda yeni yılın ilk ayları için yeni üretim artışına gitmeme kararı alırsa fiyatları destekleyebilir. Brent petrolde teknik seviye verecek olursam, 80-81 dolar band aralığını direnç konumunda izliyoruz. Bu direncin kırılmasıyla yeniden 85,00 dolar seviyesine doğru bir hareketlenme görülebilir. Buna karşın, geri çekilmelerin devamında 70,45 - 69,65 dolar destek noktaları olarak bulunuyor. Belirtilen destek noktalarının altında güçlü kapanışlar görmedikçe Brent petrolde güçlü bir satış baskısı oluşmayabilir.
Paylaş