Bir yıl daha geride kalıyor...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıkladığı yeni ekonomik tedbirlerin ardından piyasada fiyatlama davranışlarındaki bozulma azalırken, döviz kurlarındaki artışında yumuşadığı görüldü. Tedbirlerle ilgili bir süre daha detayların konuşulması ve piyasanın yeni tedbirlere alışması biraz zaman alabilir. Bu önlemler içerisinde en dikkat çekici yeni mevduat sistemi oldu.

Haberin Devamı

Dövize endeksli yeni sistemin detayları da Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklandı. Kur getirisi, TL mevduat kazancının üstündeyse aradaki farkın doğrudan vatandaşa ödeneceği belirtiliyor. Özellikle son günlerde, döviz getirisinin daha hızlı olması, yatırımcıların TL’den çıkıp dövize yönelmesine neden olmuştu. Alınan bu kararın yerinde olduğu görülmekte. İhracatçı firmalar için geleceğe yönelik bir fiyat vermek zorlaşmıştı, bu açıdan TCMB aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verileceği bildirildi. İhracatçılar, sanayi şirketleri için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. BES ile ilgili stopaj düşürüldü. Borsada temettü ödemeleri üzerindeki stopajda indirildi. Bunlara ek olarak başka tedbirlerde bulunuyor.

Sonuç olarak, dövize veya altına yatırarak getiri elde etmek yerine başka seçeneklerde sunulduğu görülüyor. Yatırımcının bilgilendirilmesi, ikna edilmesi bu noktada çok önemli. Bunlar detaylı bir şekilde anlatılırsa bu doğrultuda en azından yatırımcıda yatırım araçlarını daha aktif bir şekilde kullanabilir. Yapılan açıklamalar sonrasında ilk fiyatlamalara bakıldığında, DolarTL kurunda 18,36 TL’den 11,12 TL’ye doğru geri çekilme sürdü. Kurdaki oynaklığın azaldığı ve dengelenme çabası içerisinde olduğu görülüyor. DolarTL ve BIST100 endeksinde son dönemde izlenen yükseliş sonrası her ikisinin de yüzde 50 düzeltmesi gerçekleşti. Kurdaki düşüşe paralel olarak gram altında da 1058 TL seviyesinden 640 TL seviyesine doğru geri çekilme izlendi.

Haberin Devamı

TL özendirici, döviz caydırıcı bir dizi önlem sonrasında yurt içi piyasalardaki tansiyon dindi. Oynaklık yine devam ederken özellikle döviz kurlarındaki yükselişin önüne geçilmiş durumda. Kasım ayı toplantısında faiz hamlesi konusunda sınırlı alanı kaldığını belirten Merkez, aralık ayında bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 15,00’dan yüzde 14,00’a indirmiş ve alanını sonlandırdığını belirtmişti. Bu hamle sonrası ocak ayı beklentileri şekillenmeye başladı ve TCMB’nin yeni yılın ilk toplantısında piyasayı izleyeceği ve pas geçeceği şeklinde yorumlar artmış durumda. Dünyada enflasyon yükselirken, Türkiye’de de en son yapılan zamlar, petrol fiyatlarındaki yüksek seviyeler derken enflasyonu baskılayan faktörlerin sürmesi, kısa vadede enflasyondaki düşüşün zor olacağının göstergesi olarak yorumlanıyor. Türkiye kısmını sonlandıracak olursam, 20 Ocak 2022 tarihinde yapılacak olan TCMB faiz kararı için beklentiler şimdilik politika faizinin sabit bırakılacağı yönünde.

Haberin Devamı

16 Haziran 2021 günü piyasalara sıkılaşmaya başlayacaklarının ilk sinyalini vermişti. Pandemi döneminde likidite bolluğu yaratan Fed, artık muslukları kapatacağını ve faiz artırma dönemine başlayacağını belirtmiş oldu. Tabii ki bu süreç o kadar hızlı gerçekleşmedi çünkü enflasyon ve istihdam Fed içinde oldukça sıkıntılı iki gösterge. İstihdamda pandemi öncesi seviyelere ulaşmalarının zaman alacağını belirtirken, aralık ayına kadar enflasyondaki yükselişinde “geçici” olduğunu vurguladılar. Ancak Fed yıl bitmeden enflasyondaki yükselişin pek geçici olmadığına ikna oldu ve aralık ayındaki toplantılarında da enflasyondaki yükselişin bir süre daha devam edeceğini hatta yayınladıkları projeksiyonlarda da enflasyon beklentilerini yukarı yönde revize ettiklerini duyurdular.

Haberin Devamı

Tahvil alım programını azaltmaya başlayan Fed, aralık ayında bunun hızını iki katına çıkardı ve 2022 yılının ortasına kalmadan bu programını bitirmeyi planladıklarını belirtti çünkü enflasyonu yükseliyor. Varlık alım programı sonlandıktan sonra Fed’in faiz artırma dönemi başlayacak. Zaten projeksiyonlarda gelecek sene için üç faiz artış beklentisi görülüyor. Bu beklenti 2022 yılında enflasyon ve istihdam verilerine ek olarak salgının seyrine göre değişiklik gösterebilir. Fed, her sene olduğu gibi 2022’de de başrolü kimseye vermeyecektir.

Mevcut Başkan Jerome Powell zaten 2022’de görevine devam edecek. Fed’in politikasına dair kısa vadedeki belirsizliklerin sonlanması piyasalar üzerinde bu açıdan baskının da azalmasını sağladı. Fed, 2022 yılının ilk toplantısını 25-26 Ocak tarihlerinde gerçekleştirecek. Yeni yılın ilk toplantısında özellikle aralık-ocak ayları arasında Noel tatilinin de olması sebebiyle Fed’in dilini değiştirebilecek bir gelişmenin olacağı beklenmiyor. Bu nedenle piyasalarda ciddi oynaklık yaratabilecek bir toplantı olmayabilir. Buna rağmen yine de bir Fed toplantısı olması sebebiyle zaman yaklaştıkça piyasalarda Fed belirsizliğine dair fiyatlamalar sınırlı da olsa etkisini gösterebilir. Ancak beklentilerde sapma yaratmayacaktır.

Haberin Devamı

Şimdiden herkese sağlıklı, huzurlu, bereketli ve barış dolu bir yıl diliyorum…

Yazarın Tüm Yazıları