Menbiç Fitch’i gölgede bırakabilir

Dolar ve altının değer kaybettiği, borsanın yatay kaldığı bir haftayı geride bıraktık. Kapanışı takiben de kredi kuruluşu FITCH Türkiye’nin kredi notunu sabit tutup görünümü negatife aldı.

Haberin Devamı

Bugün pusulada FITCH kararı ne anlama geliyor, piyasa etkisi ne olur ve yurtiçinde dört haftadır süren pozitif eğilim kalıcı mı sorularına yanıt arayacağım.

Ayrıca finans gündeminde öne çıkmamış olsa da piyasalar üzerinde güçlü etkileri olabileceğini düşündüğüm Menbiç faktörünü irdelemek istiyorum.

FITCH Etkisi

Açılışta borsada % 1 dolarda % 0,5 ile sınırlı kalabilecek bir burukluk mümkün. Ancak ötesi bence zor.Bu demek değil ki borsa hafta bütününde % 1’den fazla düşemez dolar daha fazla yükselemez. Dış iklime bağlı olarak pekala gerçekleşebilir. Ancak nedeni FITCH olmaz.

Bardağın dolu tarafı notun korunması ve inanın bu çok önemli. Yoksa Türkiye’ye bir bütün halinde bakınca hangimiz süper görünüyoruz diyebiliriz?

Haberin Devamı

Not görünümü ara bir not basamağını ifade etmiyor. FITCH Türkiye’nin kredi notunu değiştirmedi.  Görünümün negatife alınması ekonomiyi etkileyebilecek ekonomi dışı sorunlar önümüzdeki süreçte yumuşamazsa ( geleneksel olarak 12-18 ay ) not indirimine neden olacak uyarısıdır. FITCH nezdinde görünümü düzeltmek için yeterli zamanımız var.

Not cephesinde endişe edilmesi gereken başlık Moody’s. Bu kuruluş Türkiye’yi not indirimi için izlemeye aldı ve kararını ekim ayının ilk yarısında açıklaması bekleniyor.

Beşiktaş bayrağı gibiyiz. Bütçe, kamu borcu, büyüme gıpta edilen yanlarımız. Terör ve tetiklediği & beslediği süreçler ( başta güven kaybı ) ise ne yazık ki hafife alınamayacak sorunlarımız. 

İşte tam da bu noktada gerek PKK gerek IŞİD kanalından maruz kaldığımız terörü direkt etkileyecek bir faktörü irdelememiz gerekiyor.

Menbiç Etkisi

ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri 12 Ağustos’ta yüzölçümü küçük ama stratejik önemi büyük bir kent olan Menbiç’i IŞİD’in elinden alarak Suriye denklemini yeniden gündemde ön sıralara taşıdı.

Türkiye ABD‘nin operasyon başlamadan önce verdiği sözü tutmasını ve Suriye Demokratik Güçleri içinde yer alan PYD‘nin Menbiç’ten çıkmasını istiyor. ABD‘nin Suriye’de kendisinden bağımsız hareket etmesini istemeyen Rusya da geçen hafta İran’dan kalkan uçakları ile Suriye’de IŞİD mevzilerini bombalayarak adeta ben buradayım mesajı verdi.

Haberin Devamı

Beş yıldır dramatik bir iç savaş yaşayan Suriye, başta mülteciler ve PKK‘nın bölgeden sağladığı örtülü destek nedeniyle bizi yakından ilgilendiriyor.

Çarşamba günü ABD Başkan Yardımcısı Biden Türkiye’ye geliyor. Kuşkusuz başta FETÖ olmak üzere görüşülecek çok fazla konu var. Ancak en önemli gündem maddelerinden biri Menbiç ve Suriye’nin geleceği olacak.

Bu satrançtan ne çıkar derseniz ABD, Rusya, İran ve Türkiye’nin yer alacağı masadan bir uzlaşma çıkması ve Suriye’nin IŞİD sonrası yapısı hakkında aktörlerin uzlaşması olasılığı yüksek.

Ne zaman ? İşte bu belirsiz, diplomasi aceleye gelmiyor. Birkaç hafta içinde önemli sinyaller de bulabiliriz. Pazarlıkların aylarca devam ettiğine de şahit olabiliriz.

Haberin Devamı

PKK‘nın bölgeden sağladığı ve ileride arttırarak sağlayabileceği örtülü desteği engellemek Türkiye için hayati önem taşıyor. Keza IŞİD ile komşuluk hali de ayrı bir handikap.

Rusya ABD ile ortak hareket ederek yol almaya çalışan PYD’ye tepkili. Türkiye & Rusya uzlaşması duygusallıktan ziyade ortak çıkarlara dayanıyor.
Özetle Menbiç Türkiye için de Türkiye ekonomisi ve finansal piyasaları için de FITCH’den çok daha önemli.

IŞİD’in bu kadar zamandır Suriye’den çıkarılamamış olması aktörlerin bugüne kadar IŞİD sonrası yapı için uzlaşamamalarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin dış politikadaki radikal değişimi bölgedeki kördüğümün çözülmesini görece kolaylaştıracak.

Haberin Devamı

Dün Gaziantep’te, hafta içinde Elazığ’da ve öncesinde ülkemizin çeşitli yerlerinde yaşadığımız hain terör saldırılarını engellemenin şifresi bu denklemin içinde yer alıyor.

Borsa İstanbul

Geçen Pazar pusulada “ Ralli mola verebilir. Endeks hafta içinde 77.600 ( veya 77.000 ) – 79.500 bandının içinde yatay bir seyre sahne olabilir” değerlendirmesine yer vermiştim.

Gerçekten de BIST geçen haftayı 77.274 – 79.041 bandının içinde yatay seyirle geçirdi ve kapanış haftanın başladığı yer olan 78.150 yakınlarında gerçekleşti.

Doğrusu bu hafta ne olur sorusunun yanıtı benim penceremde belirsiz. Avrupa borsalarında hızlı bir geri dönüş için şartlar yeterince olgunlaşmadı. Yatay seyir veya değer kaybının sürmesi daha olası.

Haberin Devamı

Ancak BIST halen 15 Temmuz öncesine kıyasla diğer borsalardan % 10 temel değerlemeler itibarı ile benzerlerinden % 35 iskontolu. Pekala pozitif ayrışabilir. Hele de Suriye’nin geleceği hakkında uzlaşma sinyalleri gelirse pozitif ayrışma kaçınılmaz olur.

77.000 aşağı kırılamaz mı ? Dış iklime bağlı olarak mümkün ama olasılığını düşük buluyorum.

Bu durumda trend değişir mi ? Kiremit analizine ( şurayı kırarsa buraya gider ekolü ) önem verenler evet diyebilir ama ben biliyorsunuz bu kampta değilim.

Aksine 73.500-74.000 bandına bir geri çekilme yaşanırsa bunun çekici bir alım fırsatı olarak değerlendirilebileceğini ve bu geri çekilmenin var olan ana trendi değiştirmeyeceğini düşünüyorum.

Ne olursa satış fırsatı olarak görmek gerekir ? Bir haftada çok zor ancak Eylül özelinde 84.000 civarının hele de ilk denemede aşılmasını beklemiyorum.

Bu bakıma önümüzdeki 5-6 haftalık parkurda endeks % 7’leri bulabilecek bir yükselişe imza atabilirse ( bence mümkün ) güncel bilgi seti ile ( Ekim ayının ilk yarısında not kararını açıklayacak Moody’s arifesinde ) bunun satış fırsatı olarak değerlendirilebileceği görüşündeyim.

Özetle cari şartlar kuşkusuz 70.000 – 72.000 bandı gibi bir piyango bileti içermiyorsa da hisse fiyatlarının çok ucuz olduğunu ve yukarı yönlü marjın halen aşağı yönlü risklerden daha baskın olduğunu düşünüyorum.

Kaldı ki gerek Menbiç gerek farklı başlıklar üzerinden Türkiye nefes alacak gelişmeler kaydederse borsa önümüzdeki sekiz ay içinde 92.000 ( belki 95.000 ) puana yükselme potansiyelini de koruyor.

Bu bakıma hisse senedi yatırımlarını azaltmak veya sonlandırmak için erken olduğu, önümüzdeki gerek beş haftalık gerek ise beş aylık perdede yukarı yönlü senaryoların şansının aşağı yönlü risklerden daha baskın olduğu görüşündeyim.

Döviz & Altın

Sizi şaşırtan bir başlangıç yapayım. İlle de döviz olsun bilemedin altın olsun diyenlerdenseniz ons, euro ve usd içinde görece daha tercih edilir bulduğum seçenek ABD para birimi.

Dolar gerek Türkiye’de gerek dünya genelinde son dört haftadır değer kaybediyor. Bize benzer ülkelerde sene başından bugüne toplam kaybı ortalamada % 8’e ulaştı.

Haber akışı da desteklerse dolar önümüzdeki haftalarda dünya genelinde ölçülü bir tepki yükselişi yaşayabilir mi ? Pekala mümkün. ( Olasılığını % 50 görüyorum )

Peki dolar dünya genelinde % 2 kadar bir tepki yükselişine imza atarsa bu yurtiçine de yansır mı ? İşte bu belirsiz.

Çünkü benzerimiz ülkelerde sene başına kıyasla % 8 aşağıda seyreden dolar Türkiye’de halen sene başındaki değerinden işlem görüyor. Bunu tersten okursanız Türkiye’de ABD para birimi görece % 8 pahalı.

Başta Suriye pazarlıkları olmak üzere haber akışı Türkiye lehine bir esinti sağlarsa rahatlıkla bu farkın yarısı kapanabilir. Başka bir deyişle dolar önümüzdeki haftalarda dünyada % 2 yukarı giderken Türkiye’de % 2 aşağı gelebilir.

Bu bakıma geçen haftayı 2,93 ‘de tamamlayan USDTRL kısa vadede 2,80-2,83 bandına da 3,00 civarına da yönelebilir. O zaman neden euro veya altın değil derseniz altın ve euro Türkiye’de dolara kıyasla daha da pahalı. Yukarı yönlü senaryolara yönelik şanslarını daha düşük buluyorum.

Özetle cari şartları dolara geçiş için yeterince elverişli bulmamakla birlikte kısıtlı ve geçici bir tepki yükselişinin % 35 olasılıklı bir senaryo olarak masaya geldiği görüşündeyim. Başka bir deyişle kısa vadeli seyir adına top artık ortada.

Peki USDTRL cephesinde ikinci yarıyılda 2,80 - 2,83 bandı test edilebilir mi ? Evet bu senaryonun şansının halen % 50’den düşük olmadığı görüşündeyim.

Sorularınızı BIGPARA’da Yanıtlıyorum

Hürriyet BIGPARA okurlardan gelen istek üzerine UZMANA SOR adlı bir bölümü aktive edip ilk aşamada da bu bölümün sorumluğunu bana verdi. Elimden geldiğince okurlardan gelen soruları yanıtlamaya çalışıyorum.

Ancak peşinen belirteyim gerek yetişememe kaygısı gerek regülasyon gereği hisse senetleri ile ilgili spesifik sorulara yanıt üretemiyoruz. Bunun dışında tüm sorulara en geç 12 saat içinde yanıt veriyoruz. http://bigpara.hurriyet.com.tr/bigpara-uzmanlari/uzmana-soru-sor/

Gelen sorular yatırımcıların ortak olacakları şirketleri seçerken yeterli özeni göstermediğine işaret ediyor. Önce hisse alınıyor. Fiyat yükselirse düğün & bayram. Aksi olur ve fiyat gerilerse başlıyor analizler, incelemeler. Bu ilacı alıp sonra doktora gitmeye benziyor.

Oysa doğru olan önce doktora gitmek sonra ilaç kullanmaktır. Tüm okurların çalıştıkları yatırım kuruluşlarının araştırma tavsiyelerini özenle takip etmeleri, mali değerleme ve mali trend yönünden teyit alamadıkları şirket hisselerine de daha mesafeli durmaları gerekiyor.

Haftaya bir sonraki pusulada buluşmak dileği ile...

Yazarın Tüm Yazıları