Ezberler bozulacak

Ağustos ayı piyasalarda ılımlı pozitif bir seyirle başladı. Dış piyasaların da katkısı ile borsa % 0,9 değer kazanırken geleneksel yatırım seçenekleri içinde haftanın tek kaybettireni % 1,2 negatif getiri ile altın oldu.

Haberin Devamı

Geçen haftaya Cuma öğleden sonra ABD ‘de açıklanan istihdam veri seti damgasını vurdu. Sizi hiç rakamlara boğmayacağım; sadet şu; ABD ‘de ekonomik irtifa kaybı yerini yeniden toparlanmaya bırakıyor.

Sadece Cuma verisi değil. Geçen hafta açıklanan öncü ISM verileri de bu görünümü destekliyor.  Kaplumbağa hızında bir düzelmeyi çağrıştırsa da Avrupa cephesinde de işler fena gitmiyor.

Aşağıdaki grafiğe bakıp hadi canım bu mu Avrupa’da iyi başlangıç diyebilirsiniz. Brexit faktörüne karşın Temmuz ayının ılımlı toparlanmaya işaret etmesi bence çok önemli ve yılın ikinci yarısında daha hissedilir bir canlanmanın gerçekleşebileceğine işaret ediyor.

Haberin Devamı

Özetle ikinci yarı yılın ilk verileri geniş kesimlerin resesyon çekincesine karşın dünya ekonomisinde asayişin berkemal olduğunu gösteriyor.

Eyvah FED !

Tam iki buçuk sene bu korku ile geçti. Mayıs 2013 – Aralık 2015 dönemi boyunca ABD ekonomisinin kuvvetlendiğini gösteren her veri gelişen ülke marketlerinin karın boşluğuna bir yumruk gibi indi.

Dolar rekor üzerine rekor kırdı. FED faiz arttıracak, para dünyadan çekilip vatanına dönecek yorumları ile gençler Yellen aşığı veya düşmanı oldu.

Bu zincir 2015 sonuna kadar devam etti. FED 16 Aralık 2015 tarihli toplantıda faiz artırım sürecini resmen başlatıp bu da yetmezmiş gibi 2016 yılında dört faiz artırımı daha yapacağını ilan etti.

Dolar ne oldu biliyor musunuz ? Değişmedi. Gelişen ülke borsaları bal kabağına dönmedi. Çünkü finansal piyasaların ilk kuralı hiçbirin matemin sonsuza kadar sürmeyeceğidir.

Bir beklenti gerçekleşene kadar etki gösterir, fiyatlanır. Ancak gerçekleştikten sonra çöptür. Dünya FED ‘in en azından 5-6 faiz artırımını gerçekleşmeden önce set halinde fiyatladı.

Haberin Devamı

Yılın devamı ise sürprizler ile geçti. Ağustos 2015’deki Çin panik atağını takiben Ocak 2016’daki petrol panik atağı finansal piyasalar üzerinden reel ekonomiyi baltaladı. Büyüme tempo kaybetmeye başladı ve bugünlere geldik.

Dünya ekonomisi resesyona ne kadar yakın ?

Sıkça yazıyorum belki sıkıldınız ama önümüzdeki belki 2-3 yıl boyunca hep bunu tartışacağız. Küresel resesyon ( ekonomik daralma ) kriz demek değildir. Ancak kriz riskinin yüksek olduğu perdelerdir. Asıl resesyon evrelerinde para akımı sekteye uğrar. Hata yapanın ödeyeceği bedel ağır olur.

Ben 2016 yılında küresel resesyon beklemiyorum. Resesyonun en erken 2018 yılında yaşanabileceğini ( belki 2020 ‘ye ötelenebilir ) ve yine en erken 2017 ortalarından itibaren finansal piyasaları ( gerçekleşmeden 6-9 ay önce ) etkisi altına alabileceğini düşünüyorum.

Haberin Devamı

Bu bakıma belki de önümüzdeki 4 veya 8 ay risk düzeyi görece düşük güvenli sayılabilecek son parkur olabilir. Sonrası inanın çok daha heyecan verici geçmeye aday.

Geride kalan altı sene boyunca yüksek heyecan yaşayıp enerjisini tüketmiş olanlar belki de tam rehavete kapılırken kendilerini korkulu rüyalarının göbeğinde bulacaklar.

Dolar demode mi oldu ?

Evet Türkiye’de değer kaybetmiyor. Son bir yıldır 2,90 ‘ın etrafında geziniyor. Kimi zaman 2,80-2,85 kimi zaman 3,00-3,05 bandında. Bu seyir yılın ikinci yarısında da devam etmeye aday görünüyor. Ancak bize benzeyen ülkelerde ABD para birimi bu yıl ortalama % 6 değer kaybetti. Önce beklenti bitti faiz artırım seti başladı refleksi ile devamında da faiz artırımının arkasının gelmeyeceği algısı ile.

Haberin Devamı

İşte bu haftaki veri seti ABD Merkez Bankasının faiz artırım serisini yılın sonundan itibaren devam ettirebileceğine işaret ediyor. 

Doların buna rağmen Cuma günü yükselememiş olması demode oluşundan değil. Ölümü gören piyasaların sıtmaya razı olmasından kaynaklanıyor.

Başka bir deyişe gelişen ülke marketlerinde “ aman canım resesyon olmasın da FED 1-2 faiz artırımı yaparsa yapsın “ ruh hali var.

Dolar demode olmadı. Bize benzeyen ülkelerde bir süre daha değer kaybedip FED ‘in ikinci faiz artırımı yaklaşırken yeniden ölçülü yükselişlere imza atabilir. Ama bunun yıllık %20-25 ‘lik ralliler şeklinde gerçekleşmesi çok zor. Bence o devir kapandı.

Yukarıdaki tablo bize önemli mesajlar veriyor. Dolar Cuma günü güçlü istihdam verisi ile gelişmiş ülke paralarına ( euro, jpy , chf gibi ) karşı ortalama % 0,6 değer kazanırken gelişen ülkelerde yükselemedi.

Haberin Devamı

Yükselmesini gerektiren şartlara karşın bir finansal ürün yükselemiyorsa ( patinaj yapıyorsa )  kısa vadede aşağı yönlü riskleri daha baskındır.

Türkiye’de benzeri ülkelere kıyasla % 8,5 kadar pahalı kaldığını da dikkate alarak açıkcası ben doların Ağustos içinde 2,86 seviyesini test edebileceğini, yılsonuna kadar olan kesitte de 2,80 civarına bir kez daha gerileyebileceğini düşünüyorum.

Ezber nasıl bozulacak ?

Tıpkı Cuma açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisinde olduğu gibi bir süre ( 1-2 ay kadar ) güçlü ABD verilerinin gelişen ülkeleri negatif etkilemeyeceğini ve dünyanın yaşasın resesyon gelmiyor partisini ailece yaşayacağını tahmin ediyorum.

Ta ki resesyon korkusu yok olana kadar. Gerçekten ekonomik veriler pozitif bir eğilim ortaya koymaya devam eder ve resesyon korkusu gündemden düşerse işte orda kabus geri dönebilir ve gelişen ülkeler negatif ayrışabilir. Ancak buna daha var.

Bu nedenle de USDTRL ‘de yıl içinde yaşanabilecek geri çekilmelerin kısa vadeli ve ölçülü getiri hedeflemeleri ile alım fırsatı olarak değerlendirilebileceği görüşündeyim.

Moody’s Etkisi

Kredi derecelendirme şirketi Cuma günü karne vermeyerek kararını iki ay kadar sonra açıklayacağını duyurdu. Bu açıklama Türkiye piyasaları için pozitif.

Çünkü yerli yatırımcıları kıskandıracak biçimde yabancılar da kısa vadeli işlem yapıyorlar. Asgari 4-5 hafta bu risk ortadan kalktı algısı kısa vadeli tercihlerde Türkiye için önemli bir avantaj.

Borsa İstanbul

Son iki pusulada paylaştığım görüşler geçerliliğini koruyor. Borsada Ağustos özelinde 80.000-82.000 bandının test edilebileceğini, ikinci yarıyıl içinde 86.000 potansiyelinin geçerliliğini koruduğunu ve hisseleri ne zaman satalım sorusu için halen erken olduğunu düşünüyorum.

Bu 86.000 üst sınırdır biçiminde algılanmamalı. Gelişmelere bakarak yükseliş 92.000 puana kadar sürebilir mi sorusuna da yanıt arayabiliriz. Ancak şu aşamada herhangi bir seviyeye şartlanmadan maçı maçın içinde çözmeye çalışmanın daha doğru olacağı görüşündeyim.

Diğer Çalışmalar

Finanstan hiç anlamam diyen ama anlamak isteyenlere hitap eden yüz yüze eğitim faaliyetlerini 20 Ağustos İstanbul kayıtları devam eden Akademi Pusula çatısında sürdürüyorum.

http://pusulaninotesi.com/egitim-programi/

Hafta içi her gün bigpara.hurriyet.com.tr ‘da yayınlanan Paranın Yolu adlı video haber ile saat 15:30’da piyasaları değerlendiriyor, genel stratejiye yönelik görüşlerimi pazar günleri 23:30’da yayınlanan köşe yazım pusula ile paylaşıyor, haber akışına bağlı anlık tespitlerimi twitter adresimde gerçekleştiriyorum. https://twitter.com/eralkarayazici

Haftaya bir sonraki pusulada buluşmak dileği ile...

Yazarın Tüm Yazıları