Paylaş
Karar piyasa tahminlerine paralel şekilde bir değişiklik olmaması yönünde oldu ve fonlama faizini yüzde 0,00 – 0,25 bandında bıraktı. Açıklanan karar metninin detaylarına baktığımızda, orta vadede risklerin oluştuğunu, uzun bir süre politika faizinin sıfır seviyesine yakın tutulacağını ve tahvil alımlarının devam edeceği taahhüdünü tekrarladı. Ekonomiyi desteklemek adına ellerindeki tüm araçları kullanılacağına dikkat çekilen karar metninde, yaşanan bu salgının krizin ekonomik faaliyetler üzerinde ciddi baskı oluşturacağına vurgu yapıldı.
Karar sonrasında Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarında nötr ya da güvercin bir yönlendirme değil gerçekçi ve şahin bir tonlama izledik. Ekonomiyi desteklemek adına elimizdeki tüm araçları kullanacağız ifadesini yineleyen Powell, var olan programın kredi büyümesi tarafında özel bankaları destekleyici nitelikte olabileceğine dikkat çekti. Vurgu yapılan bir diğer detay ise ikinci dalga salgın oldu. Son günlerde gündemde olan ikinci dalga ihtimali piyasaların çok dikkate aldığı bir durum değil fakat bu gelişmenin ve tedavi süreçlerinin belirsizlik unsuru olması Fed’in takibinde olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan ekonomide bir toparlanma beklense dahi bunun virüs öncesi seviyeye ulaşmasının zor olabileceğine dikkat çeken Powell krizin atlatılması için Kongre’nin de mali yetkilerini kullanması gerektiğini özellikle belirti. Bu noktada şunu belirtmek isterim ki global ölçekte yayılımda hız kazanan bu salgına karşı, sağlık çerçevesinin dışında ekonomik olarak alınan önlemlerde odak noktasında yalnızca para politikaları olmamalı. Mali politikaların desteklediği bir tablo ekonomik çarkların hızını normale döndürmese bile en azından çarkların dönmesine yardımcı olabilecek faktör olarak değerlendiriyorum.
Fed’den daha güvercin açıklamalar, piyasa destekleyici yönde mesajlar gelmesini beklerken aslında o toz pembe tablonun aksine gerçekleri net bir şekilde ortaya koyarak öne çıkması daha piyasalar nezdinde normal karşılandı. İşsizlik seviyesinin çift haneli noktalara gelebileceği, büyümenin ikinci çeyrekte ciddi daralma kaydedeceği ve yılın belli bir döneminden sonra güçlü büyüme ifadelerinin aksine eskisi gibi olmayacağız söylemi aslında olması gerekenin bu olduğunu ortaya koyma biçimi oldu.
Fed bu açıdan baktığımızda evet gerçekleri söyledi. Sırada Avrupa Merkez Bankası (ECB) var. ECB bu zamana kadar varlık alım programları ile Avrupa ülkelerinin yanında olmuş fakat faiz kanadında bir adım atmamıştı. Faiz kanadında baktığımızda ihtimaller bir değişikliğin olmaması yönünde olduğunu gösteriyor. Fakat daha çok takip edilecek detaylarda varlık alım programının ayrıntılar olacak. Sözlü yönlendirme kısmında Başkan Lagarde’dan İtalya’nın kırılan notları, ekonomik görünümü ve salgındaki tablosunun yanı sıra diğer ülke ekonomilerine yönelik değerlendirmeleri dikkat çekici olacak. Bir diğer merak edilen unsur ise yeniden açılmalara karşı verilecek mesajlar olarak değerlendiriyoruz. Bugün ECB cephesinden 1.çeyrek büyüme verisini aldık ve 2013 yılından sonra ilk kez daralan Avrupa ekonomisi için büyüme yönünde nasıl bir öngörüsü var bunlar merakla izlenecek. Bu nedenle kötümser bir tablonun olduğu Avrupa için ECB ve Lagarde ne kadar gerçekçi olabilecek yakından takip edeceğiz…
Paylaş