Toplum bir süreden beri, hayali ihracattan
akaryakıt kaçakçılığına, banka hortumlanmasına, tiyatronun soyulmasına, enerji ihalelerinde rüşvete kadar pek çok yolsuzluk haberi ile sarsılıyor. Polisin, jandarmanın ve savcılığın yürüttüğü operasyonlar sonunda işadamı, bürokrat ve şirket görevlisi gözaltına alındı, bazıları tutuklandı. Basına yansıyan 15 operasyonda gözaltına alınanların sayısı 490`a, tutuklananlar ise 216`ya ulaştı.
Yolsuzlukların, hırsızlıkların usulsüzlüklerin üstüne gidilmesi toplumda bir rahatlama yarattı. Şimdi beklenti, tüm yolsuzlukların üstüne gidilmesi, yolsuzlukları yapanlar kim olursa olsun, hesap sorulması ve bağımsız mahkemelerde yargılanarak cezalarının verilmesidir. Operasyonlarda el konulan çuvallar dolusu evrakı televizyonlarda görüldükçe, yargı sürecinin ne kadar zor olacağı akla geliyor. Operasyonlarda üstüne gidilen yolsuzlukların teknik boyutları, karmaşıklığı belgelerin yanıltıcılığı dikkate alındığında yargıçlarımızın kolay kolay işin içinden çıkamayacağından korkuluyor. Çünkü bizde ekonomik suçları karara bağlayacak ihtisas mahkemeleri yok. Bilirkişilik müessesesi düzenlenmemiş.
Kamuoyunun heyecanla karşıladığı operasyonlarda ortaya çıkan yolsuzluklar kısa sürede yargı sürecinden geçip sonuçlanamazsa, hemen hayal kırıklığı ve umutsuzluk kendini gösterir. Geçmişte Susurluk olayından sonra suçluların, çetelerin cezalandırılacağı umuduna kapılınmıştı, ancak beklenen olmayınca toplumsal bir hayal kırıklığı yaşanmıştı.
Yargılamanın kısa sürede adil bir sonuç verebilmesi için ekonomik suçlara bakacak ihtisas mahkemeleri kurulmalı, bilirkişilik müessesesi yeniden düzenlenmeli. Bilirkişilik yapacak kişilerin belirlenmesinde meslek odalarına yetki verilmelidir.
Yolsuzluk sadece işadamı ve bürokratın işbirliği sonucu meydana gelmiyor. Siyasetçilerin, bakanların yolsuzluklarda rolü büyüktür. Bir yolsuzluğun tüm yönleriyle yargılanabilmesi için milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması, kürsü dokunulmazlığı dışında yolsuzluk vb. adi suçlara karışanlar vatandaş gibi yargılanmalıdır. Geçmiş yolsuzlukları ortaya çıkarıp, hesabını sormak elbette önemlidir. Ancak, önlem alınmazsa, yolsuzluk üreten bataklık kurutulmazsa, yeni yeni yolsuzluklar önlenemez.
Tüm kurum ve kurallarıyla uygulanacak demokrasi ve şeffaflık yolsuzlukları önleyen iki temel kurumdur. En çok yolsuzlukların yaşandığı kamu ihalelerinde ve özelleştirme kararlarında şeffaflığı sağlayabilmek için ihale komisyonlarında, siyasetçilerden emir alan bürokratların dışında meslek odalarının temsilcileri de görevlendirilmelidir. Yapım ihaleleriyle ilgili komisyonlarda, inşaat mühendisleri odaları temsilcilerinin, enerji ihalelerinde elektrik mühendisleri odaları temsilcilerinin görev alması gerekir. Ayrıca ihalelere katılacak firmaların mali yeterliliklerinin TÜRMOB temsilcilerince denetlenmesi gerekir. Bağımsız sivil toplum örgütlerinin yer alacağı ihale komisyonları siyasiler tarafından kolay kolay yönlendirilemez.
Özellikle beyaz enerji operasyonunda teftiş raporlarının nasıl hasır altı edildiğinin hikayesini öğrendik. Bu durum, bakana bağlı olan, görev yapması, bakanın iznine, yazdığı raporun işleme konması bakanın onayına bağlı olan müfettişlerin sağlıklı görev yapması beklenemez. Teftiş ve denetim elemanlarının bağımsız ve özerk bir örgütte toplanması ve siyasetin baskısından kurtarılması gerekir. Kayıt dışı ekonominin daraltılması ve sağlıklı belge düzeninin kurulması yolsuzluklara fırsat verilmemesi açısından son derece önemlidir. Belge düzenimizin hamiline yazılı halden çıkarılıp nama yazılı hale dönüştürülmesi gerekir. Hamiline yazılı çek ve senet düzenlenmesi önlenmeli ve nama yazılı hale getirilmelidir.
Kamu kurumlarının özellikle gümrük idaresinin yeniden yapılandırılması sağlanabilirse hayali ihracat, kaçak ithalat, haksız KDV iadesi gibi yolsuzluklara fırsat verilmemiş olur. Elbette yolsuzlukların önlenmesi, yolsuzluklara fırsat verilmemesi için alınması gereken pek çok önlem var. Ancak özellikle yukarıda belirtilen önlemler gecikmeden alınırsa hem operasyonların yargı aşaması sağlıklı şekilde sonuçlanır, hem de yolsuzluk üreten ortam ortadan kaldırırlar.