Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2023 yılına ilişkin enflasyon beklentilerinde değişikliğe gitmedi. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu yılın ilk enflasyon raporunun tanıtımını yaptı. Kavcıoğlu, 2023 yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 22,3 olarak hedeflediklerini söyledi.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle 2022 yılında enerji fiyatları yükselmiştir. Enerji fiyatlarındaki olumsuz gelişmelerin yansımaları en büyük ticaret ortağımız AB'de rekor düzeyde açıktan izlenmiştir. Enerji fiyatları şoku 2022 yılında başta enflasyon olmak üzere tüm ekonomik göstergeleri etkileyen bir boyut kazanmıştır. Son dönemde enerji fiyatlarında önemli gerilemelerle birlikte normalleşme eğilimi görülmeye başlanmıştır. 2023 yılına ilişkin enflasyon beklentileri ülkemizde de olduğu gibi bir çok ülkede aşağı yönlü güncellenmeye başlanmıştır. Büyüme oranları öncü göstergelere göre toparlanma eğilimi göstermektedir. Derin bir resesyon ihtimalinin oldukça azaldığı değerlendirilmektedir.
"İSTİHDAM 31,6 MİLYON KİŞİ OLMUŞTUR"
Türkiye büyüme performansında G20 ülkeleri arasında birinci, OECD ülkeleri arasında ikinci sırada yer almıştır. İhracat payımızda da yüzde 0,43'ten yüzde 1,02'ye çıkarak 2 kattan fazla artış olmuştur. Büyümenin sağlam temeller üzerinde gerçekleştiğini görmekteyiz. 2022 yılı boyunca büyüme sürdürülebilirlik açısından sağlıklı bir yapı sergilemiştir. Ticari kredilerin üretim ve yatırımlara yönelik kullandırılması desteklenmiştir. Net ihracat büyümeye son 7 çeyrek boyunca aralıksız katkı sağladı. Teknoloji yoğun sektörlerdeki ivmelenme eğiliminin devam edeceğini öngörüyoruz. İşsizlik oranı 10.2 seviyesinde gerçekleşmiştir. İstihdam 31,6 milyon kişi olmuştur.
"ENFLASYONDA YAVAŞLAMA BEKLENTİLERE DE YANSIMIŞTIR"
2022 yılında turizm sektörü cari dengeye ciddi bir katkı sağlamıştır. 2022 yılında cari açığımız yükselmiştir, son dönemde enerji fiyatlar ve paritedeki gelişmelerin cari açığı olumlu etkilemesi beklenmektedir. Enerji fiyat gelişmeleri dışlandığında ekonomimiz 2022 yılında cari fazla vermiştir. Enflasyondaki yavaşlama çekirdek enflasyon ile de desteklenmektedir. Enflasyonun ana eğilimine yönelik göstergelerimiz belirgin yavaşlamayı teyit etmektedir. Enflasyondaki yavaşlama beklentilere de yansımıştır. Özellikle Ekim ayından itibaren tarihsel açıdan iyi olarak kabul edilebilecek düzeye ulaşmıştır. Ekim ayından itibaren üretici fiyatları yıllık artış oranları sert bir düşüş sergilemiştir. Önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüş ile birlikte fiyatlama davranışlarının da ekonomik temellerle uyumlu hale geldiğini göreceğiz. 2023 yılında enflasyonun tahminlerimizle uyumlu seviyelerde gerçekleşmesi için tüm politikalarımızı kararlılıkla uygulayacağız. Aylık enflasyon tarihi ortalamalara yakınsıyor.
Parasal aktarımın güçlenmesi için bütüncül bir anlayışla uyguladığımız politikalarımız etkili olmaya devam etmektedir. 2022 yılında KOBİ'lere 2021 yılı tutarının 7 katı kadar kredi kullanımı sağlanmıştır. İhracat kapasitemizi geliştirmemiz gerekiyor. TL cinsi menkul kıymet faizleri Haziran'dan beri politika faizine yakınsayarak 16 puan azaldı. 2023 yılı için mevduatta liralaşma hedefimiz yılın ilk yarısı için yüzde 60'tır.
2023 ENFLASYON TAHMİNİ YÜZDE 22,3
2023 yılı ortalama petrol fiyatları tahmini 80,8 dolar (Önceki 79,3 dolar) . 2024 yılı ortalama petrol fiyatları tahmini 77,3 dolar. 2023 yıl sonu gıda fiyatları tahmini %22,0 (Önceki %22,0). 2024 yıl sonu gıda fiyatları tahmini %11,5. 2023 yılı ortalama ithalat fiyatları değişim tahmini -%8,5 (Önceki -%9,2). 2024 yılı ortalama ithalat fiyatları değişim tahmini %2,3. Enflasyonun 2023 yıl sonunda %22,3 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %22,3). Enflasyonun 2024 yıl sonunda %8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz (Önceki %8,8). Enflasyonun, %70 olasılıkla 2023 yılı sonunda %17,8-26,9 aralığında -orta noktası %22,3- gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki %17,7-26,9 aralığı ile %22,3). Enflasyonun, %70 olasılıkla 2024 yılı sonunda %4,0-13,7 aralığında -orta noktası %8,8- gerçekleşeceğini öngörüyoruz (Önceki %4,0-13,6 aralığı ile %8,8).
"KOBİ'LER LEHİNE GİDEREK ARTAN BİR KREDİ HACMİ OLUŞMASI SAĞLANMIŞTIR"
Kalıcı fiyat istikrarını hedefleyen liralaşma hedefimizin başarıya ulaşması için güçlü ve kararlı adımlar atıyoruz. Ülkemiz sürdürülebilir büyümenin devam için yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı bir gelişimi öngören Türkiye Ekonomik Modeli uygulanmaktadır. 2022 yılı içerisinde tüm politika araçları gözden geçirilerek ülkemizin ihtiyaç ve koşullarına en uygun para politikası çerçevesi kademeli olarak oluşturulmuştur. Liralaşma Stratejisi kapsamında, politika faiziyle birlikte, likidite, teminat, zorunlu karşılık ve uluslararası rezervlerin yönetimine ilişkin araçlar bütüncül bir anlayışla en etkin şekilde kullanılmıştır. Enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmek amacıyla, üretimi ve yatırım destekleyici, cari fazla kapasitesini artırımı politikalar uygulanmıştır. Hedefli kredi anlayışı çerçevesinde TL kredilerde, firma ve özellikle KOBİ'ler lehine giderek artan bir kredi hacmi oluşması sağlanmıştır. Liralaşma Stratejisi çerçevesinde hanehalkı, firma ve bankacılık kesiminin varlık ve yükümlülüklerinde Türk lirasının payının artırılması ve finansal sistemin Türk lirası ağırlıklı bir yapıya kavuşması desteklenmektedir.
"TÜM ARAÇLAR EN ETKİN ŞEKİLDE KULLANILMAYA DEVAM EDİLECEK"
Enflasyonun, tahminler doğrultusunda 2023 yılı sonunda yüzde 20 seviyelerine ve 2024 yılı sonunda ise yüzde 10'un altına inmesiyle fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etme hedefi gerçekleştirilecektir. 2023 yılında, temel amaç olan fiyat istikrarını sağlama ve sürdürmeye yönelik olarak tüm araçlar en etkin şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı desteklemek amacıyla hedefli kredi uygulamaları geliştirilerek sürdürülecektir. Liralaşma Stratejisi, Türk lirasının ağırlığının kalıcı olarak artırılması amacıyla güçlendirilecektir. Rezerv yönetimindeki kaynak çeşitliliği devam ettirilerek uluslararası rezervlerdeki istikrarlı artış sürdürülecektir.
"YÜKSEK FİYAT ARTIŞLARININ DEVAMI İÇİN ZEMİN KALMAMIŞTIR"
Maliyet şoklarının tamamen yansıtıldığı, döviz kurlarında öngörülebilirliğin arttığı, şirketlerin karlılık performanslarının geliştiği ve finansman maliyeti açısından da desteklendiği bir ortamda yüksek fiyat artışlarının devamı için bir zemin kalmamıştır