Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin etkisiyle genel koşulların zayıfladığını ama ekonomideki yavaşlamanın kalıcı olmadığını söyledi. TÜİK tarafından açıklanan ikinci çeyrek büyüme rakamlarının ardından yaptığı yazılı açıklamada Şimşek, yaşanan jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki zayıflamaya rağmen yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 3.9 seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi.
TÜİK verilerine göre ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 3.1 büyüdü.
"Zayıf seyreden küresel ticaret hacmi ve ticaret ortaklarımızın düşük talebi nedeniyle 2014 yılı son çeyreğinden itibaren ekonomimizde iç talep ağırlıklı bir büyüme gerçekleşmiştir" diyen Şimşek, bu yılın ikinci çeyreğinde de iç talebin büyümeye 5.2 yüzde puan katkı sağlarken; net dış talebin 2.1 yüzde puan negatif katkı ile büyümeyi sınırladığını bildirdi.
Şimşek, özel sektör tüketiminin büyümeye katkısının 3.4 yüzde puan olduğunu belirterek, "Özel sektör yatırım harcamaları inşaat yatırımlarının pozitif katkısına rağmen zayıf makine teçhizat yatırımları nedeniyle ikinci çeyrekte büyümeye sınırlı negatif katkı sağlamıştır" dedi.
Ramazan Bayramı nedeniyle bir önceki yıla göre iki çalışma günü az olan Temmuz ayında, darbe girişiminin de etkisiyle genel koşulların zayıfladığını vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Bu durum sanayi üretimi ve ihracatta düşüşlere neden olmuştur. Ekonomide yaşanan bu yavaşlamanın kalıcı olmadığını, Temmuz ayına özgü olduğunu değerlendiriyoruz. Nitekim Ağustos ayı verilerine göre ihracatta önemli iyileşme gerçekleşmiştir."
Şimşek, dünya büyümesi ve ticaret hacminin 2016'da tahminlerden daha zayıf gerçekleşeceğinin görüldüğünü vurgularken, bu kapsamda, hem küresel gelişmelerin hem de yurtiçi faktörlerin bu yıl büyüme hızını sınırlandırıcı etki yarattığını bildirdi.
"Bu durum dikkate alındığında ekonomimizin önümüzdeki dönemde sağlıklı ve yüksek oranlarda büyümeye devam etmesi için yurtiçi tasarruflarımızın ve yatırımlarımızın artırılması önem arz etmektedir" diyen Şimşek, şöyle devam etti:
"Yakın dönemde hayata geçirdiğimiz yatırım ortamının iyileştirilmesi, yatırımların proje bazında desteklenmesi ve bireysel emeklilik sistemine otomatik katılım gibi önemli düzenlemeler bu amaca hizmet edecektir."