Aralık ayı PPK toplantısı ile 200 baz puan faiz artırımı sonrası TCMB, finans gündemini dolar üzerinden almıştı. 3 aydır takip edilen DolarTL’deki aşağı yönlü hareket, son günlerde 7,00 TL’nin altında kendine yeni bir norm yaratmaya devam ediyor. Nitekim bugünkü toplantıyla birlikte kur 6,95 TL’de sabitlenmiş durumda. Türk Lirasında yaşanan bu değerlenme Borsa İstanbul, tahvil faizleri ve ülke risk primlerini belirleyen kredi temerrüt takasları (CDS) gibi birçok piyasaya da pozitif etki ediyor. Ani kur hareketlerinin gündemden kalkmış olmasıyla birlikte BIST endeksleri istikrarlı bir şekilde yükselirken yatırımcıların paniği de bir süredir rafa kalkmış durumda.
Küresel piyasalarda kısa süreli çalkantılar olsa da son haftalarda yurt içi piyasaların gidişatını içerideki gelişmeler belirliyor. TCMB yönetiminin kısa süredeki en büyük başarısı, gündemi faiz ve kur temasından kurtarmış olması. Borsa yatırımcıları artık odağını makroekonomik şoklardan ve ülke riskinden kurtarıp sektörel ve tematik gelişmelere göre yatırım kararı alabilecekleri bir ortama giriş yaptı. Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcı oranının sürekli olarak yeni rekor düşük seviyelere gerilemesine paralel, yerli yatırımcı sayısı da artmaya devam ediyor.
Bu noktada en büyük görevlerden biri de aracı kurumlara ve hisse analistlerine düşüyor. Artık yapılması gereken; Yıldız Pazar, Ana Pazar ve Alt Pazar şirketlerini detaylı bir şekilde küçük yatırımcıya tanıtabilmek. Faaliyet karı olmayan, mali yapısı bozulan spekülatif halka açık firmalar ile doğru adımlar atarak kar ve nakit akımlarını sürdürülebilir bir şekilde arttıran şirketleri birbirinden ayırmak. SPK ve TSPB bu noktada doğru adımlar atmaya başladı, aracı kurumları da bu yönde çalışmaya özendirici teşvikler sundu.
Şu an küresel ölçekte hisse senedi piyasalarındaki en büyük tartışma konusu borsalarda balon oluşup oluşmadığı tartışması. Rekor üstüne rekor kıran ABD borsaları başta olmak üzere kimi büyük Avrupa borsaları ve Japonya borsası NIKKEI 225’de bir balonun içinde miyiz sorusu tüm yatırımcıların ve fon yöneticilerinin aklındaki yegane soru. Bank of America’nın fon yöneticileriyle yaptığı ankette borsalarda balonlar ortaya çıktığını düşünen profesyonellerin oranı oldukça düşük çıktı. Sürekli yükselen borsa ve yüksek çıkan değerlemelere rağmen anketten böyle bir sonuç çıkmasının sebebi olarak da ABD Merkez Bankası Fed öncülüğünde ekonominin devamlı olarak desteklenmeye devam edeceği gösterildi.
TL bazlı rekor kıran BIST-100 endeksi de bu tartışmalardan nasibini alıyor. Birkaç hafta öncesinde bir yayında piyasalarda düzeltme konusuna değinirken bilançoların belirleyici olduğunu ifade etmiştim. O zaman 1.500’ün altına inen BIST-100’de büyük bir düzeltme ihtimalinin düşük olduğunu, şirketlerin 2020 yıl sonu performansları gelmeye başladıkça borsada bahar aylarının hikayesinin belirleneceğini söylemiştim. Şubat sonuna yaklaşırken hikaye biraz daha farklı, zira 1.580’de ikili zirve yapan ve devamlı olarak momentum kaybeden bir BIST-100 ile karşı karşıyayız.
Endeks bu süre içerisinde 1.550 kritik eşiğinde uzun bir süre dinlendi. Bilanço döneminde sona yaklaşılırken gelen sonuçlar karışık seyretse de genel hatlarıyla borsalar sonuçlardan memnun. Sanayi üretimi endeksinde yıl boyu devam eden güçlü görünüm sanayi şirketlerine oldukça pozitif yansımaya devam ediyor.
Tabii ki finansal sonuçlar şirketlerin geçmiş performanslarını gösterdiği için bize resmin bir bölümünü sunuyor. Diğer ve en önemli kısım tarihe geçen zorlukta bir 2020 yılını geride bırakmış olmamız ve durgunluktan çıkışta kaydedilen ivme. Mart ile birlikte normalleşmeye kademeli olarak geçilmesi kararı hem reel ekonomiyi hem de borsaları destekleyecek olan en büyük gelişme olacak. Zorlu bir 2020 yılına ek olarak aşıları beklemekle geçen zorlu bir kışı geride bıraktık. En zorlu kışlardan birisinden canlı ve güçlü çıkan Borsa İstanbul’un bahar ve yaz mevsimlerindeki performansından beklentiler büyük.