Tarım dışı istihdam rakamının 271 bin açıklanmasından ziyade ortalama saatlik kazançlar verisinin bu yılın en yüksek seviyesinde açıklanması çok daha önemli oldu. FED ‘in son toplantısında vurguladığı enflasyonda toparlanma beklentisi gerçekleşmeye başladı diyebiliriz. Son yıllarda önemli ölçüde toparlanan işsizlik ramakları ise istediği seviyeye yani yüzde 5 seviyesine geldi. Senaryo tam da FED‘in istediği gibi. Önce Çin etkisinin geçiciliğine vurgu yaptı sonra istihdamın enflasyona yansımasını bekleyeceğini vurguladı. Saatlik kazançlar verisindeki yükseliş ilerleyen dönemde FED ’in yüzde 2’lik enflasyon hedefine ulaşmasını sağlayabilir. Bu da FED ‘in faiz kapısını aralamasını sağlayacaktır.
Fiyatlamanın bu kadar sert olmasının sebebi sadece FED değil şüphesiz. Dolar endeksinde yeniden 100 seviyesine yaklaşılması diğer ülke Merkez Bankalarının kendi para birimlerini değersizleştirmek adına attığı adımlardan da kaynaklı. ECB kur savaşlarına anında cevap verip Aralık ayında ek parasal genişlemeye işaret etti, Çin ise faiz indirimlerine devam etmek için kapıyı açık bıraktı ve Aralık ayında yeniden değerlendirme yapacağını açıkladı. Diğer yandan İngiltere’de oyuna dâhil oldu ve faiz artırımı beklentilerini 2017 yılına erteleme çabası içerisinde. Dolar ise şu an için en güvenli liman. FED faiz artırımına başladıktan sonra fiyatlama bitmeyecektir. Çünkü uzunca süre faiz artırımı beklentisi içerisinde olan piyasa birçok erteleme ile karşılaştı ve faizler artırıldıktan sonra ABD verileri çok daha önemli hale gelecektir. Açıklanan her olumlu veri özellikle de enflasyon rakamları bir sonraki adım için ipucu verecektir. Böylece parasını değersizleştirmek için çaba sarf eden diğer ülkelerden kaçış hızla devam edecektir. Şüphesiz bu süreç içerisinde en büyük darbeyi gelişmekte olan piyasalar görmeye devam edecek.
İçeride ise Merkez Bankasını zor günler bekliyor. Genel seçimler sonrası ekonominin başında kimin olacağı belirsizliğini korurken Merkez Bankasının kadrosunda da değişikliğe gidilebilir. Daha önceki açıklamalarında FED faiz artırmadan harekete geçmeyeceğini dile getiren Erdem Başçı, Aralık ayında faiz artırmak zorunda kalabilir. Kurun yeniden 3 TL’nin üzerinde fiyatlanmaya başlaması ve enflasyon görünümünde önemli ölçüde bozulma olması faiz artırımını zorunlu hale getirebilir. Ancak bu süreçte yeniden bir faiz indirimi çağrısı ya da Merkez Bankasını bağımsızlığına ilişkin bir tartışma olması halinde kur üzerinde artan faizlerin hiçbir etkisini görmememizi sağlayabilir. 22 Aralıkta gerçekleşecek olan toplantı FED ‘in faiz artırması durumunda hayati önem taşıyacak. 16 Aralıkta FED toplantısı var. Arada 1 haftalık bir süre olacak. Tabi TCMB karar alıp toplantıyı öne çekmezse ya da olağanüstü bir toplantı ile faiz kararı almazsa.
Aralık ayı her bakımdan oldukça önemli. Hem FED hem ECB hem de TCMB önemli kararlar alacak. Ve 2016 yılında çok daha hareketli bir piyasa görmemize sebep olacaklar.