Cari açığın azalmasında en büyük etken dış ticaret açığının da %8.1 daralmış olması. Hatırlatalım cari hesaplamada dış ticaret verileri, TÜİK’de ilan edilen veriden farklı hesaplanıyor. Ancak Ocak ayı dış ticaret verisinden, dış açığın cari açığa pozitif katkısı önceden tahmin ediliyordu.
Turizm Gelirleri Alarm Veriyor
Dikkatimizi çeken noktaları sıralayalım
• Yıllık cari açık verisinde üst üste 6 aydır geriliyoruz
• Gerilemede en büyük pay dış ticaret açığındaki daralma
• Turizm gelirlerindeki %20’ye yakın azalmaya dikkat.
• Doğrudan yatırımlar 280 milyon $ olurken geçen yıla göre ciddi bir azalma var.
• Ocak ayında 1.167 milyon $ portföy çıkışı yaşandı. Yabancılar hisse ve DİBS sattı. Ancak bu tablo Şubat ayında terse dönecek görünüyor.
• En önemli finansman kalemi yine bankaların ve şirketlerin yurtdışından getirdikleri para.
• Merkez Bankası rezervlerinden 37 milyon dolar kullanım gerçekleşmiş.
TL üzerince cari açıktan doğan baskı zaten uzun süredir yoktu ve bu devam edecek görünüyor. Ocak ayındaki Portföy çıkışları Şubat ayında hatta Mart ayında bile terse dönerek portföy girişi görebiliriz. Bunu endekste ve kurdaki hareketlerde tahmin edebiliyoruz. Avrupa Merkez Bankasından ve Fed’den yumuşak tonlamaların devam etmesi GOP’lara yönelik ılımlı havanın devamını bir süre daha sağlayabilir. Bu durum işe portföy yatırımları kaleminde kolaylık sağlayacaktır. Bu TCMB’nin rezervlerine katkı oluşmasını sağlayabilir. Cari açığın GSYH ‘a oranı %4 seviyesine yakınsıyor. Beklenti anketindeki yıl sonu için %3.6 seviyesi bu gidişle gerçekleşebilir. Turizm gelirlerinin takip edilmesi gerekli. Gelecek aylarda sıkıntı yaratacak görünüyor. Fakat sonuç olarak cari açığın azalması yine dış ticaret açığındaki düşüşün bir ürünü ve finansman kalitesi yine düşük.
Veri ile birlikte TL’de değer kazanma görüldü. USDTRY kuru 2.8945 seviyesinden 2.89 seviyesinin altına geriledi. Bugünkü Draghi konuşması ve faiz kararı öncesinde TL’ye destek veren bir veri. Ancak asıl belirleyici olacak olan AMB ve Fed kararları.