Bu veri ile birlikte Türkiye ekonomisi 2016 yılında yüzde 2.9 büyüme gösterdi. Burada da beklentiler 2016 yılının yüzde 2.2-2.4 gibi bir seviyede tamamlanacağı yönündeydi. Türkiye 2015 yılında yeni serilere göre yüzde 6.1 büyüme göstermişti.
GEÇMİŞ VERİLERDEKİ YUKARI REVİZYONLAR DİKKAT ÇEKİYOR
Açıklanan veride ilk dikkat çeken nokta geçmiş verilerdeki yukarı revizyonlar. Çeyrekler itibari ile ilk üç çeyrek büyüme verileri sırasıyla, yüzde 4.5, yüzde 4.5 ve - yüzde 1.8 açıklanmıştı. Bu veriler yine sırasıyla yüzde 4.5, yüzde 5.3 ve - yüzde 1.3 seviyesine revize edilmiş. Yıllık büyümenin yukarı hareketinde bu revizyonların da payı var.
Verinin detayında ise sektörler itibari ile en yüksek ağırlığa sahip olan İmalat sanayinde 3.çeyrekteki yüzde 2.6’lık daralmanın ardından son çeyrekte yüzde 4.4’lük artış dikkat çekiyor. Hizmetler grubu ise bir önceki çeyrekteki yüzde 7.4’lük daralmanın ardından son çeyrekte yüzde 1.8 büyüme göstermiş. İnşaat sektöründeki büyüme yüzde 3.7 olurken, Gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2.7 seviyesinde oluşmuş.
TÜKETİM HIZINDA SÜRPRİZ ARTIŞ
Harcamalar bakımından ise büyümenin arkasında en temel sebep tüketimin artmış olması. Hane halkı tüketimi son çeyrekte yüzde 5.7 artış ile yılın en yüksek seviyesini yakalamış. Burası dikkat çekici. Devlet harcamaları ise son çeyrekte yüzde 0.8 gibi sınırlı bir artış göstermiş.
2016 YILININ İLK YARISINDA DEVLET HARCAMALARI BÜYÜMEYİ DESTEKLEDİ
2016 yılının tamamında ise hane halkı harcamaları yüzde 2.3 artış ile büyümeye katkı sağlarken, en yüksek artış devlet harcamalarında yüzde 7.3 ile görülüyor. Devlet harcamaları yılın ilk iki çeyreğinde yüksek seviyelerde gerçekleşmişti, yılın ikinci yarısında giderek azalan bir görüntü var. Sabit sermaye oluşumları yüzde 3 gibi düşük bir seviyede kalırken, dış ticaretin büyümeye katkısı negatif olarak gerçekleşmiş.
Sonuç olarak Türkiye 2015 yılında yüzde 6.1 büyümenin ardından 2016 yılını yüzde 2.9 büyüme ile tamamladı. Bu veri ile birlikte 2017 yılına yönelik yüzde 3-3.5 seviyelerindeki beklentilerde yukarı revizyonlar oluşabilir. Türkiye ekonomisi ne kadar dinamik bir ekonomi olduğunu bir kez daha gösterdi.