Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ve Ali Babacan’ın verdiği mesajlar, TCMB’nin piyasaları likidite açısından rahatlatması ve iletişim toplantıları düzenlemesi piyasalardaki normalleşmenin baş mimarı olurken, USDTRY kurunda 3.10 seviyelerinden vatandaştan 9 milyar $ seviyelerinde gelen satışlar algılamaların daha fazla bozulmasının önüne geçti. Bununla birlikte SPK’nın halka açık şirketlerinin kendi hisselerini almasını amaçlayan geri alım programını kolaylaştırması da hisse senedi piyasalarında destekleyici bir görev gördü. Bütün bunların yanında kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’e Ekonomi yönetimi tarafından brifing verilmesi ve iletişim ortamının sağlanması piyasalarda bu konuya yönelik endişelerin azalmasını sağlamış görünüyor. Sonuç olarak endeks 70000 seviyelerinden başlattığı tepki yükselişini güçlü bir şekilde sürdürerek haftayı 75000 kritik direncinin üzerinde kapatmayı başarmış durumda. Normalleşmenin devam etmesi durumunda endekste 75000 seviyesinin üzerindeki seyirler, ilerleyen süreçte daha yüksek seviyelerin test edilmesini sağlayabilir. Endekste strateji olarak 75000 seviyesinin üzerinde seyirler korunduğu sürece pozisyonlar korunabilir.
Önümüzdeki hafta Türkiye piyasalarının önündeki en önemli gündem 5 Ağustos tarihinde Moody’s’den gelecek açıklamalar olacak. Piyasalarda şimdilik herhangi bir not indirimi fiyatlanmıyor. Piyasalar mevcut tarihi kazasız bir şekilde atlatabilirse iyimserlik güçlenebilir ve Endekste 78000 seviyesine doğru yükseliş, kurda ise 3 seviyesinin altına doğru gevşemenin ivmelenmesi beklenebilir. Aksi durumda yani herhangi bir not indirimi gelmesi durumunda Türkiye 3 kredi derecelendirme kuruluşundan ikisinde yatırım yapılabilir seviyesinin altında olmuş olacak ve bu durum yabancı çıkışlarının hızlanmasına neden olabilir. Böyle bir durumda çıkması beklenen kaynak miktarına yönelik farklı yorumlar yapılıyor. Genel olarak piyasalarda 9 milyar $ tutarında bir kaynaktan söz etmelerine karşılık, çıkış gerçekleştirecek net kaynağın 3 milyar $ seviyelerinde olması bekleniyor. Özellikle Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in bu konuda toplam rakamın beşte biri kadar bir çıkış beklediğini belirtmesi dikkate değer. Bu miktarın piyasalarda dalgalanma yaratması beklenebilir ancak bir kriz yaratması beklenemez.
Önümüzdeki haftanın diğer gündemi ise 3 Ağustos tarihinde açıklanacak Temmuz ayı enflasyon verisi olacak. TCMB’nin son enflasyon raporu ve PPK karar metninde enflasyonda işlenmemiş gıda fiyatlarında oynaklık kaynaklı belirgin bir yükseliş olacağı belirtilmişti. Netice olarak yıllık %7.64 seviyesinde olan TÜFE verisinde yükseliş ile karşılaşabiliriz. Enflasyondaki gelişmeler TCMB’nin faiz indirimi için önemli bir gösterge olması açısından önemli. Bu nedenle manşet veriden çok çekirdek enflasyondaki seyir daha önemli olacak.
Dışarıda ise haftanın en önemli veri ABD Tarımdışı istihdam verisi olacak. Diğer yandan Perşembe günü İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararını alacağız. Geçen ay değişiklik yapmayan İngiltere’den bu ay 25 baz puanlık faiz indirimi beklentiler arasında bulunuyor. Ayrıca haftanın genelinde Avrupa ve ABD’den PMI verileri gelecek.