Para politikasının sadeleştirilmesi konusu önemliydi çünkü çok uzunca bir süredir, Türkiye’de, 2010 yılından beri süregelen ve daha da karmaşıklaşan ortodoks olmayan (geleneksel olmayan) para politikası ile yabancı yatırımcı ve işlemciler Türkiye’de kullanılan faizi anlamakta zorlanıyordu. TCMB’nin yaptığı her para politikası toplantısından sonra, özellikle son bir yıldır, neden bir tane politika faizine dönülmediğine dair sorular geliyordu.
İlk başta Erdem Başçı’nın 30 Temmuz 2015 tarihinde yaptığı bu sadeleştirme açıklaması piyasalarca olumlu karşılandı. Ben de 10 Ağustos tarihli bigpara yazımda TCMB’nin yaptığı bu açıklamanın gecikmeli de olsa doğru bir adım olduğunu, ancak değerlendirmemi açıklama yapıldıktan sonra yapabileceğimi belirtmiştim.
Sizin gibi ben de TCMB’nin resmi bir şekilde para politikasında basitleştirme politikası açıklamasını heyecanla beklerken dün açıklama olarak önüme gelen “Küresel Para Politikalarının Normalleşme Sürecinde Yol Haritası” şeklinde TCMB’nin 3 sayfalık powerpoint sunumu beni hayretlere sürükledi.
Para politikasında basitleştirme, normalleştirme adımlarına örnek vermem gerekirse örneğin ABD Merkez Bankası (Fed), 2014 yılı başından beri normalleşme sürecine nasıl geçeceğini her eyaletin ayrı Fed başkanının açıkladığı çok önemli akademik bulguların desteklediği araştırma raporlarıyla destekler. ABD Merkez Bankası’nın normalleşme süreci için aşağıda özellikle araştırmanız için linklerini verdiğim yüzlerce araştırma raporu yayımlandı.
http://www.federalreserve.gov/monetarypolicy/policy-normalization-qa.htm
http://www.federalreserve.gov/newsevents/press/monetary/20140917c.htm
http://www.newyorkfed.org/newsevents/speeches/2014/pot141007.html
Dün TCMB’nin verdiği powerpoint sunumunda verilen basitleştirme anlatımı tamamen bir çerçeveden ibaret ve teknik anlatımdan yoksundur. TCMB’nin dün yayımladığı ve faiz koridoru, fonlama ve teminat koşullarında değişikliği bir veya birkaç cümleyle verdiği sadeleştirme programı teknik anlatımdan yoksundur.
Anlatımda verilen: faiz koridorunun bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında daha simetrik hale getirerek daraltılacağı, fonlamada piyasa yapıcısı bankalara tanınan borçlanma imkânı faiz oranı kaldırılacağı ve teminat koşullarının sadeleştirileceğidir. Bir ekonomist olarak açıkçası bu tarz bir anlatımın ben de bir güven oluşturmadığını belirtmem gerekir. TCMB’nin para politikasında sadeleştirmeyi ne yönde hangi veriler ışığında ve modellemelerle kurguladığını, sonuçlarının anlatıldığı bir araştırma raporunun açıklamasını ve bunu hem kamuya hem de biz uzmanlara sunmasını en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Bu bağlamda TCMB’nin Dolar/TL kurunun sadece son dört günde yüzde 6 oranında yükselmesine rağmen neden hala faize bir gıdım bile dokunmayarak döviz satım ihaleleriyle ilgilenerek sadeleştirme programı olarak önümüze basitinden 3 sayfalık bir sunum koyduğunu bir ekonomist olarak merak ediyorum. Zira dünyada verdiğim dönem içerisinde gelişmekte olan ülke para birimleri yüzde 1 bile değil, sadece yüzde 1‘e yakın değer kaybetmişken TL yüzde 6 değer kaybetmiş durumdadır. Para politikasında sadeleştirme stratejisi hem geç açıklandığı gibi, hem de 18 Ağustos 2015 tarihindeki para politikası kararının ve akabindeki normalleşme sürecinde yol haritası “sunumu”nun biz uzmanlara güven yaratmayan bir şekilde açıklandığını not düşmek isterim.