Şevin Ekinci Yazarın Tüm Yazıları

Bu Politik Süreçte Yatırımcı Ne Yapmalı?

1dk okuma

Bu Politik Süreçte Yatırımcı Ne Yapmalı?

Sevin Ekinci
Ekinci Economics Consulting


Bu sene Cumhurbaşkanı halkın oyu ile 10 Ağustos’ta seçilecek. Halen görev yapmakta olan Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı görev süresi 28 Ağustos tarihinde dolacak. Cumhurbaşkanlığı seçim tarihi ilk oylaması 10 Ağustos’ta ve bu seçim iki tur halinde düzenlenebilecek. İlk turda, adayın Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması için geçerli oyların salt çoğunluğu (yüzde 50) gerekecek. Birinci turda hiçbir aday yüzde 50 oy çoğunluğunu alamazsa ikinci tur oylaması 24 Ağustos tarihinde yapılacak.

Şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylık için açıklanan üç isim var. Birincisi CHP-MHP ortak çatı adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu ikinci aday AKP’nin bugün açıkladığı Tayyip Erdoğan, üçüncü aday ise HDP’den Selahattin Demirtaş. Adaylıkların açıklanması dönemi 3 Temmuz’da bitiyor. En son anket sonuçlarının bize verdiği bilgiler AKP adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerde önde gideceği yönünde.

Yapılan anketlerden yine anlaşılıyor ki CHP ve MHP’nin çatı adayı sunması AKP’ye giden oy oranını azaltmış. Bunun olması zaten beklenilir olmalı. Hatta yerel seçim sonuçlarıyla karşılaştırdığımızda çatı aday için oy oranı az bile kabul edilmeli. Geçtiğimiz yerel seçim sonuçlarında toplamda yüzde 43 oy alan CHP-MHP, anket sonuçlarında çatı adayları için sadece yüzde 35 civarı oy oranına işaret ediyor.

##$$##

Bunun başlıca nedeni CHP seçmeninin öne sürülen çatı adayından memnun kalmaması. Yine yapılan anketlere göre CHP seçmeninin yüzde 68’i Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığından memnun değil. Öte yandan anketlerde Selahattin Demirtaş ismi Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yerel seçimlerde HDP’nin aldığı oy oranından daha fazla bir oy oranına işaret ediyor. Yerel seçim sonuçlarında yüzde 4,5 oy oranı kazanan HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için anketlerde bu oy oranını yüzde 10 seviyelerine taşımış görünüyor.

Tüm bu detaylar bir yana, anket sonuçlarından bizim çıkardığımız sonuç gelecek beş sene için Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanının Tayyip Erdoğan olacağı yönünde.

Daha önce yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde piyasaların verdiği tepkileri incelediğimizde borsada o hafta 2000 yılında yüzde 16; 2007 yılı seçimlerinde ise yüzde 8 artış yaşandığını görüyoruz.

Bu sene ise piyasa hareketleri geçen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananlardan daha farklı olabilir. Bu açıdan ben Genel seçimlerde görülen tepkiyle karşılaştırmanın daha uygun olabileceğini düşünüyorum. Yani iddia edilenin aksine sonuçların piyasalarda tamamen fiyatlandığını düşünmüyorum. Bu Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden farklı olarak, piyasalar için genel seçimlerde yaşanan gelişmeler tarzında yaşanabilir. Geçtiğimiz yıllarda genel seçimlerde istikrar algısıyla borsalar yükseliş eğilimine girmişti.

Ancak önemli olan bu yükselişin kalıcı olup olmayacağı. Bu sene için üzerinde durduğumuz piyasaları kısa vadede o dönemde etkileyecek iki senaryo var. Birincisi Erdoğan’ın ilk turda Cumhurbaşkanlığı seçimlerini alması; piyasalar bunu daha pozitif fiyatlayacaktır. İkincisi ise Erdoğan’ın aldığı oy oranının yüzde 50’nin altında kalarak seçimlerin ikinci tura kalması. Böyle bir durumda yine muhalefetten bir adayın Cumhurbaşkanlığına atanması “şimdilik” yok denecek kadar küçük bir olasılık olarak duruyor. Mevcut koşulda Erdoğan büyük bir ihtimalle Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı olacak.

Ancak piyasa oyuncuları için bunun bir de uzun vadeli etkilerini analiz etmek gerek. Böyle bir durumda negatif yönde gelişmeye temayül şartlar:
1) Merkez bankası politikaları
2) Faiz politikası
3) Batı ile ilişkiler
4) yönetimsel değişiklikler (yeni başbakan, yarı-başkanlık sistemi, federasyon başkanlık sistemi vb.) ve pozitif yönde gelişmeye temayül şartlar:
         1) daha demokratik bir Anayasa 
         2) yönetimsel değişiklikler (Başbakanlık, yarı-başkanlık sistemi, federasyon başkanlık sistemi vb.)
         3) Batı ile ilişkiler.

Beni Ekonomist olarak beni burada bir tek şey endişelendiriyor o da Erdoğan’ın bağımsız olan Merkez Bankası konusundaki tavrının Cumhurbaşkanı olduktan sonra nasıl olacağı. Bu tavır muhtemelen Cumhurbaşkanı olunca da devam edecek. Bu konuya dair 30 Haziran 2014 tarihli ( http://bigpara.hurriyet.com.tr/haber-detay/bigpara-uzman/gelismekte-olan-ulkeler-icin-zorlu-surec-basladi/941616/ ) yazımı okumanızda fayda var. Yönetimsel değişiklikler kimi için pozitif kimi için negatif algılanabilir. Terazinin iki kefesine de bakmak gerek. O yüzden hem pozitif hem negatif yönde gelişmeye temayül şartlar olarak belirttim.

Ancak her iki durumda Başbakanlık koltuğuna atanacak isim önemli. Cumhurbaşkanlığı seçiminden kısa bir süre sonra yeni Başbakan ile ilgili belirsizlikler ve/veya memnuniyetsizlikler piyasa oyuncuları tarafından negatif olarak fiyatlanabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kısa vadede piyasalar için kilit nokta Başbakanlığa atanacak isim olacak.