Aralık ayında yüzde 1.35’e kadar gerileyen ABD 10 yıllık tahvil faizleri mevcut durumda yüzde 1.73 seviyesinde seyrediyor. Faizlerde yaşanan bu yükselişler küresel bazda risk iştahını oldukça düşürdü.
Peki, ne oldu da faizler yükseldi?
Aslında yeni olan bir şey yok. Sadece piyasa bu fiyatlamayı gecikmeli yaptı ve FOMC (ABD Federal Açık Piyasa Komitesi) tutanaklarını bahane etti. Hatırlarsanız Bigpara’daki yazılarımda, ABD faizlerinde 2022 yılında yükselişler beklediğimi ifade etmiştim. Sosyal medyada da bu yorumların üzerinde ısrarla durdum. Küresel bazda bir enflasyon gerçeği var. ABD’de enflasyon 1982’den bu yana en yüksek seviyelerde seyrediyor ve muhtemelen bu yılın ortalarına kadar yüksek enflasyon endişesi devam edecek. Bunu gören ABD Merkez Bankası (Fed), tahvil alımlarını mart ayında bitireceğini açıkladı. Bu yıl için ise, 3 faiz artırımı ön görüyor. Bunları değerlendirdiğimizde, ABD faizlerinin yükselmesi kadar doğal bir durum yok. Fakat dediğim gibi, hareketler gecikmeli yaşandı.
ABD 10 yıllıklar için bir süredir önce yüzde 1.70, ardından yüzde 1.98 beklentimi ifade ediyorum. İlk hedef tamamlandı. İkinci hedefe de kısa sürede gelinebilir. Özellikle mart ayından sonra yüzde 2 üzerinde kalıcılık sağlayacak bir faiz olursa, bu durum küresel bazda risk iştahı için oldukça negatif olacaktır.
Cuma günü gelecek olan ABD istihdam verileri de yakın takip edilmelidir. Özellikle ücretler verisi önemli olacaktır. Bu veriler de dünkü ADP tarım dışı istihdam gibi güçlü gelirse faizlerdeki yükselişin devamını bekleyebiliriz.
ABD faizlerinin yükselmesi dolar borçlanmak zorunda olan ülkeler için maliyetleri yükseltecektir. Bu nedenle, bu yıl özellikle gelişmekte olan ülkeler için biraz daha çetin geçecek.