2020 yılında patlak veren koronavirüs salgını sonrasında gelen hamlelerin ana odağı, özellikle merkez bankaları tarafından sıfıra yakınsayan ve hatta eksilere inen politika faiz oranları ile parasal genişleme kapsamında varlık alım programları kanalıyla piyasalara verilen likidite enjeksiyonu idi. Atılan bu adımlar 2021 yılında da devam edecek. Bunu da biz değil, hem ABD Merkez Bankası (Fed) hem de Avrupa Merkez Bankası (ECB) birçok defa tekrarladı. 2021 yılındaki ilk Fed toplantısı 26-27 Ocak tarihlerinde, ikincisi ise 16-17 Mart tarihlerinde yapılacak. ECB’nin ise ilk toplantısı 21 Ocak tarihinde, ikincisi ise 11 Mart tarihinde olacak. Büyük olasılıkla bu toplantılarda da her iki merkez bankasının güvercin tavırlarını sürdürmeye devam edeceklerini göreceğiz; zira her ikisinin başkanları da basın açıklamalarında koronavirüs salgınının tamamen geçtiğine dair kanaat getirilene dek piyasaları destekleyici genişleme politikalarını sürdüreceklerinden bahsettiler.
2020 yılının Mart ayında 103 seviyelerinde olan dolar endeksine karşılık ons altın fiyatının 1450 dolar seviyesine kadar gerilediğini gördük. Fed rakamlarına göre mart ayı sonu itibariyle dolaşımda 1.8 trilyon dolar varken 2020 yılı aralık sonu itibariyle bu rakam 2 trilyon doların üzerine çıktı. Mart sonu ve aralık sonu arasında geçen sürede Fed’in diğer küresel merkez bankalarıyla kurduğu swap hatları ile likidite enjeksiyonu sonucunda dolar endeksi 90 seviyesinin altını gördü. Bu süre içerisinde dolar endeksindeki bu güç kaybı ons altın fiyatlarını ağustos ayında rekor olan 2.069 dolar seviyesine kadar çıkardı. Ardından aşı haberlerinin pozitif havayı desteklemesi sonucunda dolar endeksi yılı 90 altında kapatmış olsa da ons altın fiyatı kapanışı 2.000 dolar altında yaptı.
Şimdi bu durum tespitinden hareketle bakalım. 2021 yılında altın fiyatlarının seyri ne yönde olabilir?
Elbette 2021 yılının tamamına dair bugünden bir öngörüde bulunmak kolay değil. 2020 yılında yaşadığımız öngörülemez duruma dair görüş mesafemiz nispeten artmış olsa da sis henüz dağılmadı. Şu andaki mevcut duruma baktığımızda; küresel merkez bankalarının piyasaları destekleyici genişleme politikalarında yön değişmedi, dolar endeksinin ani bir çıkış yaparak 93 seviyelerinin üzerine çıkacağına dair bir işaret yok, gelişmiş ülkeler enflasyon yaratamama sorunu ile uğraşmaya devam ediyor, ekonomik aktivite tam olarak canlanmadı ve imalat sanayi koronavirüs salgını öncesindeki kapasite kullanım oranlarına henüz ulaşamadı. Bu mevcut durum analizi de bize henüz güvenli varlıklardan riskli varlıklara tam anlamıyla bir yönelimin başladığını söyleyemiyor. Yine bu mevcut durum 2021 yılında da masamızda olmaya devam ettiği sürece altın fiyatlarında ciddi bir gerileme olmasını beklemiyorum. Yıl sonuna doğru endekslerde artı yönde hareketler görmüş olsak da, bunun nispeten sıcak para akımları ile alakalı hareketler olduğunu düşünüyorum. Özetle, 2021 yılında, en azından ilk 6 aylık döneminde, altının halen portföylerde önemli bir yer tutmasının mantıklı olacağı kanaatine varabiliriz.
Biraz da seviyelerden bahsederek analizimi somut hale getirelim.
Ons altın 2020 yılı aralık ayı başından itibaren yönünü yukarı çevirmek konusunda önemli denemeler yapmaya başlamıştı. Yılın sonuna doğru olan bir aylık sürede 1.858 dolar seviyesini kendisine destek alarak yükselişe geçen ons altın, yılın son gününde gün içi işlemlerde 1.900 dolar denemesini de yaptı. Şu anda bu psikolojik seviyeyi kırıp kırmayacağını izleyeceğiz. Kırdığı takdirde bir üst seviyedeki direnci 1.930 dolar olarak görülüyor. 1.930 doları geçer ve aşağı yönde 1.900 dolar altına inmeyecek şekilde bir kanal oluşursa bu durumda 2.000 dolar hedefinden bahsetmeye başlayabiliriz. Dolar endeksinin 89 seviyelerinin de altına inerek 85 seviyelerine düşmesini yıl boyunca pek olası görmüyorum. Aksine dolar endeksi 2021 yılında 89-93 arasında bir kanal hareketi oluşturabilir. O halde dolar endeksi ile ons altın arasındaki ters korelasyonu düşündüğümüzde, bu durum ons altının 1900 dolar üzeri hareketlerini sınırlandırmaz mı? diye bir soru akıllara getirebilir. Teknik olarak doğru görünüyor, ancak ons altındaki asıl hareketin kaynağı yazımızın başında da bahsetmiş olduğumuz gibi piyasadaki bol likidite ve varlık alım programlarının devamı. Bu durum devam ettiği müddetçe, 2021 yılında da ons altın gözde yatırım araçlarının başında gelmeye devam edecektir.
Peki, 2021 yılında ters yönde bir hareketi tetikleyecek unsur ne olabilir?
Elbette ki aşı haberleri... Aşı kullanımının yaygınlaşması ve vaka artış sayılarında gündeme gelebilecek gerilemenin asıl kaynağının aşı kullanımından kaynaklı olduğunu görmeye başlarsak bu durumda salgının yayılmasının durma noktasına geleceğine dair bir beklenti gündeme gelecektir. Bu durumda da piyasalardaki tansiyonun düşmesi ons altın fiyatlarında bir gerilemeye neden olabilir. Böylesi bir durumda da ons altının düşüşe geçtiğine kanaat getirmemiz için 1.790 dolar seviyelerinin aşağısını görmemiz lazım. Benim bakış açıma göre, en azından 2021 yılının ilk çeyreklik döneminde bu olasılık oldukça zayıf bir ihtimal.
O halde, 2021 yılı boyunca şu andaki bakış açısıyla takip edeceğimiz seviyeler aşağıda 1.790 dolar ile yukarıda 1.930 dolar diyebiliriz. Günlük ve haftalık bazdaki yorumlarımızda yıl boyunca bu kanal arasındaki diğer seviyeleri de detaylı olarak anlık değerlendirmeye devam edeceğiz.
Gram altın açısından durumu da ele alarak 2021 yılı genel öngörümüzü sonlandıralım.
Gram altın yatırımcısının kendisine gösterge alacağı ons altından sonra gelen en önemli faktör dolar/TL kurundaki hareket olmalı. Şu anda ons altının bulunduğu seviyelere göre gram altının 452-453 TL seviyelerinde kalması, dolar/TL kurunun 2020 yılının son 1 ayında yüzde 5’in üzerinde gerilemiş olması… 2020 yılının tamamında gördüğümüz TL’nin dolara karşı olan yüzde 25 oranındaki değer kaybını 2021 yılında görmeyi beklemiyorum.
TCMB’nin açıkladığı para ve kur politikası ile piyasalara aşıladığı güveni göz önüne aldığımızda TL’nin 2021 yılında çok daha iyi bir performans göstereceğini tahmin ediyorum. Kısa vadeli bakacak olursak da şu andaki kur seviyesini yukarı çıkaracak birtakım tepki alımları gelebilir. Dolar/TL kurunun yükselmesi halindeki önündeki kritik seviyeleri 7.57 TL ve 7.72 TL olarak görüyorum. Kurun bu seviyelere gelmesi halinde ons altın da bahsettiğimiz şekilde bir performans sergilerse gram altın 463 TL ve ardından 470 TL seviyelerini test edebilir. Bu fiyatlarda da ana belirleyici unsur küresel gelişmelerin yanısıra TCMB’nin politika adımları olacaktır.
Unutmamak lazım ki; küresel piyasalara etki eden bir ana gündem maddesi her zaman mevcut olur. Eğer ki aşı haberlerinin olumlu katkısı koronavirüs salgınının yayılmasını dindirecek olsa da bu sefer salgın öncesinde gündemde olan tansiyonu yükseltmeye etki eden jeo-politik konular yeniden ısınıp önümüze gelecektir. Bunlar da güvenli limanlar şeklinde nitelendirdiğimiz altın ve tahvil tercihlerine yönelimi destekleyecektir. Dünyanın 2020 yılı sonuna bir çizgi çekip de 2021 yılında tamamen pozitif bir döngüye girmesini beklemek bana göre biraz iyimser kalan yaklaşım olacaktır.