ABD enflasyonunun geçmiş günlerdeki tarihsel verisi açısından şöyle iki özelliği de vardı. Birincisi; bu yıl nisan ayından beri ilk defa, açıklanan enflasyon verisi bir önceki aya ait açıklanan veriden daha düşük geldi. İkincisi; geçen yılın ocak ayından beri de ilk defa açıklanan enflasyon verisi piyasa beklentisinden daha düşük seviyede geldi. Bunların sonucunda da piyasalarda riskli varlıklara yönelme eğilimi artmış oldu. Hatta çekirdek enflasyonun da tahminlerden daha iyi gelmesi, olumlu açıdan bakılabilecek başka bir tarafı oldu.
ABD enflasyon verisinin beklentilerden iyi gelmesi gözleri hemen eylül ayında yapılacak Fed toplantısındaki faiz artırım tahminlerine çevirdi. Bir ara 100bps artışlar dahi konuşulur olmuşken şimdi geldiğimiz durumda 50bps ya da 75bps artışlar daha yüksek oranlarda gündemde yer alıyor. Benim şu andaki görüşüm ise, Fed eylül toplantısında gazı kesmeyecek ve hazır tempoyu yakalamış iken bir 75bps faiz artışı daha yaparak enflasyon üzerindeki kontrolünü tam anlamıyla sağlamış olacak. Hatta muhtemelen de toplantıya girmeden 10 gün önce açıklanacak ağustos ayı enflasyon verisi temmuz ayı enflasyon verisinden daha iyi gelmesi halinde bile bu adımı atacaktır diye düşünüyorum.
Toplantıya yakın tarihlerde eğer ABD dolar endeksi 107 seviyelerinde gezinmeye başlarsa ABD, doların küresel çapta daha da güçlenmesi taraftarı olmayacağı için bundan pek hoşnut olmayacaktır. Dış ticaret açığı vermek istemeyeceğinden ve güçlü dolar temasını fazla dengeden şaşar hali ABD lehine olmayacağı için Fed toplantısı öncesinde ABD dolar endeksinin seviyesi de önemli olacak.
Son durumda gördük ki politika faiz oranı artarsa enflasyon da düşüyormuş.
Fakat bu kadar kolay ve basit mi?
Elbette değil.
Ekonomi her zaman dengeyi kovalar. Ekonomide tek bir hedef vardır.
Denge.
Denge fiyat, denge faiz… İşte bunun oluşacağı yer de önümüzdeki günlerde belli olacak.
Eğer düpedüz faiz artınca enflasyon da düşüyormuş mantığından yola çıkarak gidersek dengenin aşılması halinde uç noktalarda faizin çok daha yukarı seviyelere çıkması halinde ekonominin kilitlenmesi ve bunun sonucunda da fiyat şoklarının gündeme gelmesine şahit olabiliriz. Tahminlerime göre denge kolay sağlanmayacak.
Eylül ve ekim ayları ile birlikte kış aylarına girerken hem dünyayı hem de bizleri kısmen zor zamanlar bekliyor diyebilirim.
Şu anda ağustos ayının sakinliği ve dinginliği biraz yanıltıcı olabilir. Enerji ve gıda piyasası ile arz problemlerinde henüz sıkıntılar tam olarak aşılmadı.
Tedbirli olmakta fayda var.