Bunun sonucunda da riskli yatırım varlıklarının değerlerinde hızlı artışlar gündeme geldi. Sadece riskli varlıklar da mı oldu bu durum? Hayır. Bununla sınırlı kalmayarak ons altın, ons gümüş gibi nispeten riskten kaçınan yatırımcıların da tercihleri neticesinde bu varlıkların da fiyatlarında artışlar izledik.
Demek ki ilk etapta baktığımızda ABD enflasyon verisinde bir iyileşmenin genel olarak tüm küresel piyasalarda bir iyimserlik rüzgarı estirdiğini söyleyebiliriz. Buradan çıkan anlam da eğer bu trend devam ederse ve ABD enflasyon verisindeki artış hızı yavaşlamaya devam ederse, ilerleyen günlerde bu durum küresel piyasalarda daha da olumlu etkiler görmemizi sağlayacak.
ABD enflasyon verisinde özellikle çekirdek enflasyon da çok önemli; zira Fed Başkanı Powell her faiz kararı toplantısı sonrasındaki sunumlarında ve gelen sorulara verdiği yanıtlarda özellikle çekirdek enflasyona daha çok vurgu yapıyor. Ekim ayı ABD çekirdek enflasyon verisinde de düşüşlerin meydana gelmiş olması bu bahsettiğim iyimserlik ve risk iştahının arttığı ortamı güçlü şekilde desteklemiş oldu.
40 yılın zirvesinden bu geri dönüşler şu gerçeği ortadan kaldırmış değil elbette. O da enflasyonun halen yüksek seyrettiği gerçeği. Bu esen ılımlı rüzgarların verdiği mesaj bizlere diyor ki; gecikmeli de olsa olumlu etkiler gelmeye devam edecek. Diğer yandan ABD enflasyonunun daha gerilemesi için gereken adımların Fed tarafından atılmaya devam edildiğini göreceğiz. Fed faiz artışları belki artık 75 baz puan kadar olmayacak ama 50 baz puanlık artışlar gelmeye devam edecek. Bu artışları 2023 yılının özellikle ilk çeyreğinde de seri şekilde görmeye devam edeceğiz. Devamında politikanın ne şekilde evrileceğini ise 2023 yılında daha net yorumlayabilir halde olacağız. Fed bundan sonraki toplantılarda asıl olarak talebi izlemeye devam edecek. Talepte daralmaların gündeme gelmesi halinde belki faiz artış miktarı azalacak ama artışların yayıldığı süre olarak baktığımızda bu süreç hemen tamamlanmayacak diye düşünüyorum.
Gelişmekte olan ülkeler ve bizim açımızdan da bakıldığında ABD enflasyon verisinin artış hızının kesilmesi ve düşüşün başlaması hem dolar/TL kurundaki ani sert yükselişlerin yaşanma olasılığını düşürecek, yurtiçi enflasyon artış hızında belirgin yavaşlamalar gündeme gelmesini sağlayacak ve dış borçlarımızdaki borçlanma maliyetlerimizin de daha aşağıya inmesinde etkili olacak.