Yurt içinde neler oluyor?

1dk okuma

Son dönemde yurt içinde tek konuşulan konu haline gelen Türkiye-Almanya krizi popülaritesini korumaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Her ne kadar ikili arasındaki gerilimin teması siyasi içerikli olsa da yankılarının ekonomi kanadına da sıçrama ihtimallerini göz önünde bulundurmamız gerekiyor. En basit örnekle geçtiğimiz seneki verilere dayanarak Türkiye’nin dış ticarette ihracatının yüzde 9.8'lik kısmını Almanya ile gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bana kalırsa bu veri her iki ülke içinde ekonomik anlamda oldukça hayati önem taşıyor. Ticaretin dışında turizm ilişkilerimiz ise yadsınamaz düzeyde bulunuyor. 15 Temmuz öncesini baz aldığımızda turizmden elde etiğimiz gelirlerin büyük bir payını Almanya ile Rusya oluşturuyordu.

15 Temmuz’un ardından yaşanan ülke içi terör eylemleri ve Rusya krizi sonrası turizme olan talebin sadece Rusya açısında değil genel olarak azalmasına karşılık pay anlamında yine Almanya’yı  en fazla turist gönderen iki ülke arasında gösterebiliriz. Geçtiğimiz hafta Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek’in ifadelerinden yola çıktığımızda ise iki ülkede arasındaki süreçte ülke olarak yanlış adımlar atmış olduğumuz anlamını çıkartıyoruz. Nitekim halihazırda süren gergin ortamın yerini biraz daha ılıman bir hal alması için adım atılmaktan kaçınılmayacağı izlenimini almış olmamız ise hanemiz adına son derece olumlu. Tabii devam eden süre içerisinde gerginliğin hangi boyutlara ulaşacağının yakından takip edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Yaz ayının bitimiyle birlikte Eylül’de Almanya’da Federal Meclis Seçimleri gerçekleşecek. Seçim öncesindeki ve sonrasındaki oluşabilecek olan hareketlilik ise gergin ortamı biraz olsun yumuşatabilir.

Kur tarafına geçecek olursak, Dolar/TL’deki fiyatlamalarda sıkışmanın olduğu bir bakışta göze çarpıyor(3.53-3.51 aralığı). Yazı ayı içerisinde bulunuyor olmamız bu duruma gerekçe olarak gösterilebilir. Ancak TL’deki fiyat hareketlerindeki yaşanan tıkanıklıkta sıkı para politikamızın etkisi ise aşikar. Dolar endeksine (DXY) baktığımızda rekor seviyelere kadar gerileme kaydettiğini görüyoruz. Burada 94.00 bölgesinin altında takip ettiğimiz bir fiyatlama söz konusu. Dolar için belirgin bir güçlenme gelebilmesi içi 95.00 engelinin aşılması mutlak suretle şart. Endeksin 95.00 hattının altında kalması ise TL kanadını güçlü tutmaya yeterli olabilir. Bu bağlamda kurdaki alt bandın (3.51)kırılması önemli olarak gördüğüm 3.48 desteğine giden yolun önünü açabilir. Bahsettiğimi risk ortamında kısa vade de olumlu bir gelişme olmaması ister istemez yukarı fiyatlamaları tetikleyecektir. 3.53-3.5425 seviyeleri önemli engeller olarak karşımıza çıkarken, 3.60-3.62 aralığı ise ana direnç olarak takip edilebilir.