Geride kalan bir aylık döneme dönüp baktığımızda; “Şubat”tan iyimser bir hava devralan “Mart”ın bir çok soru işaretini “Nisan”a temettü olarak dağıtacağı görülüyor…
Adım adım bahse konu soru işaretlerine geçelim:
Öyle ki; Trump öncesi görülen diplerden mart ayı başında ulaşılan zirvelere kadar görülen yükseliş ABD piyasalarında % 15 – 18, BİST-100 tarafında % 25 civarına kadar ulaştı.
Öyle ki; piyasalardaki soluksuz yükselişin ardından önemli bir düzeltme hareketi getirebileceğine ilişkin endişeler ve/veya beklentiler giderek artmaya başladı.
Öyle ki; Trump’ın ekonomi vaatleriyle coşan piyasalar şimdi inceden inceye son 4 – 5 ayda fiyatladıklarının bir Amerikan Rüyasından mı ibaret olduğunu tartmaya başladı.
Öyle ki; “Piyasanın tepkisi ‘Evet’ çıkarsa şöyle olur, ‘Hayır’ çıkarsa böyle olur ve kalıcı yön de öyle olur…” gibi bir cümle kurmak hiç kolay değil…
Öyle ki, faiz artırmayalım diyen de, yılın geri kalanında 1 ya da 2 faiz artıralım diyen de, bu yılı 4 artırama tamamlayalım diyen de var…
Lâfı çok uzatmamak adına öne çıkan diğer soru işaretlerine de kısa kısa değinelim:
Mart’tan Nisan’a kalan başlıca soru işaretleri ya da diğer bir ifadeyle bir süredir devam eden yön arayışının ana nedenleri bu şekilde sıralanabilir. Dileğimiz, tüm bu soruların Türkiye Ekonomisi ve TL varlıklar lehine olacak yanıtlarla neticelenmesi. Takvime ve gelişmelere bakıldığında yukarıda sıralanan soruların önemli bir bölümünün oldukça yakın bir dönemde yanıt bulabileceğini de söylemek lâzım.
Soru işaretleri üzerine kurulan yazıyı son bir soruyla tamamlayalım:
“Bakalım, soru işaretlerinin yaptığı parazit nedeniyle bir süredir navigasyonu randımanlı çalışmayan piyasalar çok mu yanlış geldi, yoksa doğru yolda mı?”
BORSA VE DOLARDA NE BEKLEMELİ?
BİST-100
Ay boyunca devam eden yön arayışı nedeniyle Mart ayının ilk haftasında BİST-100’e ilişkin paylaştığımız teknik grafik ve yorumda hâlen ciddi bir revizyon yapma ihtiyacı doğmadığından kısa vadeli destek – direnç seviyelerini ağırlıklı olarak korumaya devam ediyoruz. Ay başından sonra geçen hafta yeniden test edilen ve son 2.5 yılın zirve seviyeleri olan 91.450 direncinin kırılmaması ardından gelen düzeltme hareketi, yukarıda ele aldığımız gelişmeler nedeniyle bir miktar derinleşti. 21, 50 ve 200 saatlik hareketli ortalamaların yakınsadığı 89.800 desteğinin kırılması kısa vadeli seyir açısından negatif bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Artık direnç hâline gelen bu seviyenin altında kalındığı müddetçe yatay – sıkışık hareketleri ve düzeltme eğiliminin sürmesi beklenebilir. Olası düşüşlerde 88.650 ve 87.750 destekleri takip edilebilir. Diğer taraftan, olası yukarı yönlü hareketlerde 89.800 seviyesindeki direncin kırılması durumunda, saatlik grafikte kabaca 89.600 – 91.200 aralığındaki ve 90.300 – 90.600 aralığındaki boşlukların (siyah çemberler) dolması beklenebilir. Her ne kadar son günlerde yükselişin devamlılığına dair olumsuz sinyaller görülse de özellikle 90.800 direnci üzerinde kapanış görülmesi durumunda kısa vadeli en kuvvetli direnç olan 91.450 seviyesinin kısa vadede yeniden test edilme olasılığı da halen masada.
DOLAR/TL
Bir süredir 3.60 – 3.65 aralığında seyreden Dolar/TL’deki sıkışmanın da başta Trump ve Fed’e yönelik beklentiler ile sonlanma denemelerine geçtiği görülüyor. Dolar endeksinde (DXY) gözlenen düşüşle geçen hafta 3.5885’e kadar gerileyen dolar/TL, bu hafta hem DXY’de görülen toparlanma hem de kamu bankası yöneticisinin ABD’de göz altına alındığı haberi sonrasında 3.6637’ye kadar yükselse de; ve yeniden 3.60 – 3.65 TL bandına döndü. Ağırlıklı olarak bu banttaki seyrin bir süre daha devam etmesini beklemekle birlikte; Trump ve Fed’e yönelik haber akışları ile DXY’ın seyri başta olmak üzere siyasi ve jeopolitik gelişmelerin kurun seyrinde ani ve sert hareketlere yol açmasını bekleyebiliriz.
Olası yükselişlerde, özellikle kamu bankası yöneticisinin gözaltına alındığı haberi sonrasında test edilen 3.6637 seviyesi ve 50 saatlik ortalamaya karşılık gelen 3.6750 TL seviyesinin kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu dirençlerin kırılması, kısa vadeli yeni bir yükseliş dalgasının sinyali olarak görülebilir. Diğer taraftan olası geri çekilmelerde dolar/TL’nin yeniden 3. 60 TL altına sarktığı görülebilir. Ancak, mevcut risk-belirsizlikler göz önüne alındığında; ekstra bir gelişme olmadıkça, olası geri çekilmelerde 3.50 – 3.55 TL aralığı test edilse dahi; bu aralıkta ya da altında kalıcı olunması ihtimalinin zayıf olduğu yönündeki görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Ocak ayı başında test edilen tarihi zirveden, şubat sonunda test edilen dip seviyeye göre grafik üzerinde çizilen Fibonacci Düzeltme seviyeleri kısa vadeli destek – dirençler olarak izlenmeye devam edilebilir.