Haziran’da dolar bazında yüzde 6 kayba sahne olan BIST geride kalan iki hafta yüzde 10,3 yükselerek 223 $’dan 246 $’a tırmanıp bir bakıma geçen ayın acısını çıkarttı.
Varlık fiyatlarında bu parkurun pozitif geçme nedeni ABD enflasyon verisi oldu.
Sene başından bugüne katılık göstererek düşmekte nazlanan Çekirdek TUFE, geçen hafta açıklanan Haziran verisinde net bir kırılıma işaret etti.
Bu cephede gerilemenin önümüzdeki iki çeyrek içinde yıllık yüzde 4 / 2024 sonunda da yüzde 2,5 seviyesine kadar süreceğini düşünüyorum.
FED 26 Temmuz tarihli toplantısında muhtemelen faiz oranını 25 baz puan daha arttırıp yüzde 5,50’ye yükseltecek.
Ancak Haziran enflasyon verisi ve son iki hafta içinde gelen umut verici diğer bağlantılı verileri dikkate alarak bu toplantıda diplomatik bir dille bir buçuk yıldır süren faiz artış döngüsünü sona erdirdiğini ilan etmesini bekliyorum.
Şüphe yok ki verilere bakacağız / gerek olursa yine arttırırız / uzun süre faizler burada kalacak benzeri cümleler sarf edecektir.
Bunların bir önem veya etkisi olmaz.
Esas olan FED’in enflasyon verilerinde gördüğümüz geri çekilme umut verici ihtiyaç duymazsak ilave faiz artırımına gitmeyebiliriz tadında bir cümle sarf edip etmeyeceği.
Başka bir deyişle buna benzer bir ifadeye yer vererek faiz artırım döngüsünü bitirmiş olabiliriz anonsunu paylaşmaya değer bulup bulmayacağı.
Velev ki bu toplantıda böyle bir tavır almadı nötr kaldı mesele değil.
Bir sonraki toplantıda (21 Eylül) faizi sabit tutup çok daha güçlü bir tonla bu ifadeye yer verecektir.
Kesin mi ? Değil elbette, önümüzdeki aylarda çekirdek TUFE yeniden rahatsız edici bir noktaya çıkarsa FED’in yol haritasında rötuşa neden olacaktır.
Ancak ben bu riskin olasılığını son derece düşük buluyor / yukarıdaki grafikte görebileceğiniz üzere son 20 yılın en yüksek bölgesine çıkan FED faizinde tepeye ulaştığımızı düşünüyorum.
ABD Merkez Bankası 2024 ortasına kadar politika faizini değiştirmeyip enflasyondaki düşüşten emin olmak isteyecektir.
Sonrasında önümüzdeki 12 ay piyasalarda fiyatlamasına şahit olacağımız tarihi dönem perde aralayacak.
Enflasyonu geri çevirmek için FED geride kalan 18 ayda bu ölçüde faiz arttırınca ABD ekonomisi 2023 yılında durgunluğa girdi.
Bu durum sene sonuna kadar değişmez.
Ancak 2024 yılında gerek ABD’de gerek dünya genelinde ekonomilerin ılımlı bir hızla büyümeye dönüşüyle karşılaşmamız kuvvetle muhtemel.
Olağan şartlarda ekonomi büyümeye dönerken Merkez Bankaları faiz indirmez.
Aksine büyüme belirginleştiğinde faiz yükseltip talep kaynaklı enflasyonun önüne geçerler.
2024-2025 parkurunda sıra dışı bir durumla karşılaşacağız.
Nasıl 2022-2023 döneminde ekonomiler durgunluğa giderken merkez bankaları eyvah enflasyon deyip faiz arttırdıysa 2024-2025 parkurunda tam tersi yaşanacak ve ekonomiler canlanırken merkez bankaları (enflasyon normale yakınsayacağı için) bu kez faiz indirim döngüsü başlatacak.
Bu durum ekonomik büyümeye itici güç olup destek verecek ve 2026 yılında ekonomik canlanma çok daha belirgin bir hal alabilecek.
Dünya ekonomisinde bunun bir benzerine 1983-1986 parkurunda şahit olmuştuk.
Yukarıda 1983-1986 arasında FED faiz oranını (siyah çizgi) ve ABD borsa endeksi Dow Jones’u (mavi çizgi) görüyorsunuz.
Faiz yüzde 12’den yüzde 6’ya inerken Dow Jones üç yılda yüzde 140 artarak 800 puandan 1900 puana tırmanmıştı.
Aşağıdaki grafikte de yine aynı dönemde ABD büyümesini (mavi kutular) ve ABD enflasyonunu görüyorsunuz.
Ekonomi büyürken enflasyon düşmesi ay tutulması gibidir.
Ancak görünen o ki 40 yıl sonra bu durumu bir kez daha yaşayacağız.
FED’in bu hafta yüzde 5,50’ye yükselteceği politika faizini 2025 sonunda yüzde 3’e düşüreceğini tahmin ediyorum.
Değerli metaller ve borsa endeksleri ilk faiz indirimi gerçekleşene kadar birlikte hareket etmeye aday görünüyor.
Ancak 2024 ortasında ABD tahvil fiyatları yükselmiş ve tahvil faizleri yüzde 3 civarında kümelenmiş olur başka bir deyişle tahvil cephesi FED faiz indirim döngüsünü başlamadan önce fiyatlamış bir görünüm ortaya koyarlarsa işte o dönemeç metaller ile borsa endeksleri arasında bir yol ayrımına sahne olabilir.
Borsaların temel konsantrasyonu ekonomik büyümedir.
Önümüzdeki 2 çeyrekte 2024 yılında filizlenecek büyümeyi 2024 yılında da 2025 büyümesini güçlü değer artışları kaydederek fiyatlamalarını bekliyorum.
Borsalarda 2025 yılında da 2026 yılında hız kazanacak büyümenin fiyatlanması mümkün.
Ancak metaller için durum farklı.
Şu anda yüzde 3,83 olan ABD 10Y tahvil faizini 2024 ortasında yüzde 2,75-3,00 bandında görürsek bunun gerçekleşmesini takiben değerli metallerin borsalarla yolu ayrılabilir ve yükseliş trendinin dışında kalabilirler.
Bu önümüzdeki 12 ayın konusu değil / günü geldiğinde yeniden tartışırız.
FED ilk faiz indirimini yapana kadar değerli metallerin 2-3 yukarı 1 aşağı bir ritimle değer kazanması hayli muhtemel.
Ben ABD Merkez bankasının ilk faiz indirimini 12 Haziran 2024 tarihli toplantıda gerçekleştireceğini tahmin ediyorum.
Bu bakıma bir yıla yakın bir süre değerli metaller için evhama gerek olmadığını düşünüyorum.
Borsa endeksleri içinde ise önümüzdeki gerek 12 gerek 24 aylık vadede en avantajlı cephenin perakende sektörü liderliğinde Russell 2000 (ABD) olacağı görüşündeyim.
Yukarıda enflasyondan arındırılmış reel grafiğine yer verdiğim bu endeks son bir yılda Avrupa borsaları dolar bazında yüzde 23 artış kaydederken yerinde saydı ve yüzde 2,7 artışla yetindi.
BORSA İSTANBUL
Dış iklimin önümüzdeki özellikle 3-4 çeyrek BIST’i destekleyeceğini düşünüyor kalıcı kayıp yaşanması riskinin ihtimalini düşük buluyorum.
2023 sonunda 285 $ / 2024 ortalarında 350 $ test edilebilir.
Bırak $ bazını TRY bazı ne olabilir derseniz geçen haftayı 6438 puanda tamamlayan BIST 100 endeksi yakın vadede güçlü vergi artışlarından negatif etkilenerek bir geri çekilme yaşayabilir.
Olası bir negatif ara akımda endeks 6,000-6,100 puan bandına gerileyecek olursa risk almak adına şartların ilgi çekici hale geleceğini yaz sonuna kadar olan kesitte 7,000 / yılsonunda kadar olan kesit adına 8.500 potansiyelini göz önüne alarak varlıklarda yerel hisse senetlerine yer verilebileceğini düşünüyorum.
Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…