Eral Karayazıcı Yazarın Tüm Yazıları

Seçim Sonrası Borsa İstanbul

4dk okuma

Mart ayında yüzde 8 kayıpla 4812 puana gerileyen Borsa İstanbul Nisan ayının ilk yarısında yüzde 5,8 değer kazandı ve 5092 puana yükseldi.

Haberin Devamı


 

Geriye çekilip geniş açı ile bakalım dersek Aralık başından bugüne tam beş aydır borsa 4500-5500 hattı içinde yatay seyrediyor

Ancak bu maçın berabere bittiği anlamına gelmiyor.

Ortalama aylık enflasyonu yüzde 3,5 kabul etsek BIST bu periyotta reel yüzde 20 kadar kayba sahne oldu.

Bu zayıf performansın sebebi büyük ölçüde 2022 yılında gerçekleşen tarihi ralli.

2021 yılını 138 dolar seviyesinde tamamlayan BIST 100 endeksi geçen yıl yüzde 112 değer artışı kaydederek 294 dolara yükselmişti. 

Yükselen fiyatların yer çekimi misali yarattığı baskı borsanın 2023 ilk yarısında zorlanmasına neden oluyor. 

Mevduat okyanusundan yatırımcı akını da sona erince BIST ıspanaksız kalan temel reise döndü.

Artık borsanın yönü üzerinde yeni yatırımcıları kadar geçen yılın sonunda satış yapan deneyimli yerellerin de sınırlı geri dönüşlerle etkili olmaya başladığını görüyoruz.

Mevduattan gelenlerin bir kısmı satış yaparken deneyimli hisse senedi yatırımcıları alıcı tarafta görünmeye başladılar.  

Haberin Devamı

Bu da dalga boylarını küçültüp ritmik bir dengelenmeyi beraberinde getiriyor.

Beş aydır hakim tema olan yatay seyir bir süre daha devam edebilir ve endeks seçim öncesi parkur olan önümüzdeki 4 haftayı 5050-5300 hattı içinde geçirebilir.  

Belki bu seyahat parkuru 200 puan kadar esneyip 4850 – 5500 hali de alabilir, ancak keskin kalıcı bir değişim ile karşılaşır mıyız derseniz seçim öncesinde bence zor.

Ya seçimler geriden kaldıktan sonra ?

Hemen her yatırımcının asıl merak ettiği şey bu ve ben de Pusula’yı bugün bu sorunun cevabına ayırdım.

TRY bazında endekste kalıcı hal alacak veya geçici de kalsa derinlik kazanacak bir düşüş olacağını sanmıyorum.

Fakat bu yatırımcılara “iyi o zaman içim rahatladı” dedirtecek bir şey değil.

BIST 12 ay daha yatay kalsa bu enflasyon nedeniyle reel yüzde 35 kayıp anlamına gelir.

Bugünkü 100 TRY’ın 12 ay sonraki başa başnoktası (enflasyonun yüzde 50 olacağını varsayarsak) 150 TRY’dır.

Veya endeks TRY bazı önümüzdeki iki yılda da yüzde 20 artış kaydetse ama enflasyon bu periyotta yıllık yüzde 60 olsa hisse senedi yatırımları reel yüzde 44 kayba sahne olur.  

Başka bir deyişle yatırımcı satın alma gücünün yarıya yakını kaybeder.

Haberin Devamı

Bu nedenle somutlaştırmak ve görece reel bir perspektife oturtmak için seçim sonrası senaryolarını sizlerle endeksin dolar bazı değeri ile paylaşacağım.

Sıkça BIST’i dolar bazında yorumlayan analistlerden 3 dolar 3 cent gibi yanlış ifadeler duyarız.   

Önceki yıllarda gerek endeksten gerek TRY’dan sıfırlar atılırken uyuya kalan bu dostlar yatırımcıların da kafasının karışmasına neden olur.

BIST’in dolar bazı değeri endeksin TRY değerinin USDTRY kuruna bölünmesi ile hesaplanır.

Haberin Devamı

Örneğin BIST 5,000 iken USDTRY 20 ise endeksin dolar bazı değeri 250 olur.

Varsayalım üç sene sonra BIST 7,000 / USDTRY 23 oldu.

Bu senaryoda endeksin o günkü değerini 304 $ olarak ifade ederiz.

Borsada seçim sonrası süreci senaryolandırırken hisse senedi piyasasına üç ayrı bölüm halinde bakmak daha doğru.

1- Bankalar

2- Küresel fonların yatırım yapabileceği diğer BIST şirketleri

3- Sadece yerellerin yatırım gerçekleştirdiği hisse senetleri

Haberin Devamı

Eğer seçimler geride kaldıktan sonra küresel fon yöneticileri nezdinde Türkiye’nin enflasyonu 2-3 yıl içinde yüzde 10 civarına indireceği hakim beklenti olursa, banka hisselerine çok güçlü, ikinci grupta yer alan şirketlerin bir bölümüne önemli ölçüde yabancı girişi yaşanması ve ilgili şirketlerin değer kazanması bence kuvvetle muhtemel.

Çünkü enflasyon beklentileri aşağıda oluşursa Türkiye risk primi CDS’ de düşer ve bu da ülke şirketlerinin oturduğu zeminin görece sağlam bir hal alması anlamına gelir.

Riski azalan şirketler de ilgi görür ve değer kazanır.  

Haberin Devamı

İyimser senaryoya yatırım yapmak isteyen bazı küresel fonlar planladıkları alımın küçük bir kısmını devreye sokup seçim arifesi parkurda da kendilerini hissettirebilir.

Güçlü pozitif bu senaryoda ben özel bankaların dolar bazında 6 ay içinde yüzde 200’ü bulabilecek getirilere imza atabileceğini düşünüyorum.

Bankaları bir yana bırakalım ve endeksin genelini değerlendirelim derseniz bu senaryoda geçen haftayı 263 dolar ile tamamlayan BIST 100 endeksinin önümüzdeki 9 aylık vadede 400 dolara yükselmesinin zor olmadığı görüşündeyim.

Daha uzun bir vade ile bakalım derseniz 24 aylık vadede 600 dolar / 3-4 yıllık bir vadede 800 dolar ihtimali masaya gelebilir.  

Ancak bu madalyonun bir de ters yüzü var.

Eğer seçim sonrası süreçte hakim tema enflasyonda ve buna bağlı olarak CDS’de yüksek seyir sürecek şeklinde kalırsa diğer faktör değişikliklerine bağlı bir ivme ve marj ile banka hisselerinde yüzde 60’ı dahi bulabilecek dolar bazı kayıplarla karşılaşabiliriz.

BIST gri senaryoda 200 dolara kadar gerileyebilir hatta olasılığı görece düşük olsa da siyah senaryoda 100 dolar riski masaya gelebilir.

Siyahı bir yana bırakıp gri üzerinden ilersek bu senaryoda BIST cari değerinden yüzde 30 kadar kayıpla karşılaşıp 200 dolara geriledikten sonra 4-5 aydır yaşadığımız yatay seyrin bir benzeri birkaç yıl 200-250 dolar hattında yinelenebilir.

Uç noktalar içeren Beşiktaş bayrağı tadında bir değerlendirme olduğunun farkındayım ama inanın Türkiye piyasaları hakkında belki de tahmin üretmekte en zorlandığım parkura geldik.

Hisse senetlerini üç ayrı gruba ayırmıştım ve sonuncu grubu sadece yerellerin yatırım gerçekleştirdiği hisse senetleri diye isimlendirmiştim.

Bu kategoride ilgi çekici seçenekler oluşmaya başladıysa da iyimser senaryoda dahi yaz sonuna kadar olan kesitte bu şirketlerin genelinde konsolidasyon sürecinin devam etmesini daha olası buluyorum.   

Çünkü yerellerin hisse senedi yatırımlarını arttıran veya terse çeviren en etkili faktör mevduat

Son birkaç aydır bu cephede oranlar kademeli biçimde yukarı gidiyor.  

Bu durum seçim sonrası seçim sonuçlarından bağımsız devam edebilir ve iyi senaryoda yabancı yatırımcıların olası geri dönüşünden mahrum kalacak bu hisse senetleri Eylül ayına kadar olan kesiti TRY bazında ılımlı negatif seyirle sürdürebilir.

Sonuç derseniz içinde bulunduğumuz parkur yatırımcıların finansal varlıklarını birbirini dengeleyen-tamamlayan hatta koruyan bir felsefe ile adeta bir takım oluşturur gibi özenle tasarlamasını gerektiriyor.

ANMA

Sadece Türkiye değil dünyada da finans dünyasının tarihine adını yazdıran değerli hocamız Salih Neftçi’yi 15 Nisan 2009 tarihinde kaybetmiştik. Kendisini sevgi ve özlemle anlıyorum.  

Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…