Ekonomik yavaşlama, Ortadoğu ve yüksek faizin çekim gücü bu düşüşte etkili olan faktörler.
Geçen hafta açıklanan ve beklenti üzerinde (yüzde 3) gelen Eylül enflasyonu da dikkate alınması gereken bir katalist oldu.
ABD’nin yılın ilk çeyreğinde yaşadığına benzer şekilde Türkiye’de de enflasyonun bir süre katılık göstermesi potansiyel bir risk.
Hal böyle olursa da Türkiye ekonomisi yüksek faize umulandan daha uzun süre katlanmak zorunda kalabilir.
Var olan ekonomik yavaşlama 2025 içinde bir durgunluğa dönüşebilir mi derseniz (Eylül PMI 44,3 geldi) çok zor değil.
Bunu favori senaryoyu görmek abartılı olur. Şansı düşük olmayan bir risk demek daha doğru.
Dünyanın sonu mu ? Tabi ki değil.
Olası bir durgunluk talebi baskılayacağı için hızla enflasyon sorununu yumuşatıp faiz indirim sürecini ve peşinden ekonomik canlanmayı rötarla yine gerçekleştirir.
İyi bari demeyin finansal piyasalar rötar anonslarından haz etmez.
Bu bakıma güncel makro ekonomik şartlar borsa için destekleyici değil.
Ancak bu borsanın değer kaybını sürdüreceği veya yükselemeyeceği anlamına gelmiyor.
Çünkü BIST’in kazandığı önemli avantajlar da var.
İlki geride kalan 11 haftada sahne olduğu güçlü kayıpla fiyatlar.
Olası bir durgunluk bence önemli ölçüde fiyatlarda.
Aşağıda endeksin dolar bazında son iki yıldaki seyri var.
Bu parkurda iz bırakan güçlü ilk düşüş 2023 ilk yarısında gerçekleşti. Deprem ve genel seçim öncesi bu kesitte endeks yüzde 32 kayıpla 305 dolardan 207 dolara gerilemişti.
CDS 550, döviz rezervi sıkıntılı, ileriye dönük beklentiler ise son derece muğlaktı.
İkinci düşüş bugünün şartlarına daha fazla benzerlik gösteriyor. Eyl23 itibarı ile 313 doları test eden BIST geçen yıl son çeyrekte yüzde 22 değer kaybedip 245 dolara gerilemişti.
Sebebi; yüksek faiz (TCMB faizi yüzde 42.5’di) ekonomik yavaşlama kaygısı ve yine Ortadoğu olarak geçiyordu.
Tatsız kapanan 2023 piyasa katılımcılarını demoralize etmiş 2024 beklentilerinin son derece ihtiyatlı oluşmasına sebep olmuştu.
Ya sonra ? BIST yılın ilk 4,5 ayında dolar bazında yüzde 36 artışa imza atıp 344 dolara yükseldi.
Şimdi de bu kadar kısa sürede benzer ivmede bir sıçrama olur mu derseniz sanmıyorum.
Ancak zamana yayılarak benzer ölçüde hatta daha üzerinde bir performansın mümkün olduğu görüşündeyim.
Amatör yatırımcıların tercihinde fiyatın önemi pek olmaz. Ağırlıkla momentuma bakarlar.
Ancak başta pek çok küresel fon olmak üzere değer yatırımcıları fiyata büyük önem verir.
Borsa İstanbul’da özellikle de sanayi şirketlerinde güncel fiyatlar oldukça cazip.
Aşağıdaki grafikte BIST Sanayi endeksinin son 15 yılda hangi değer aralığında işlem gördüğü yer alıyor.
Mavi çizgi dolar bazında ABD enflasyonundan arındırılmış BIST Sanayi endeksi.
Kırmızı bant ise aşırılaşma adreslerini ararken yararlandığım geniş bollinger bandı.
BIST Sanayi endeksi (mavi çizgi) 15 yıl sadakatle kırmızı bandın içinde hareket etti.
Bandı dikkate almadan neymiş ne olmuş şimdi nerede derseniz 2018-2021 döneminde daha düşük fiyatların da test edildiğini fark edersiniz.
Ancak bunu referans almak yanıltıcı olur. Çünkü 2018-2021 dönemi enflasyon ve CDS’in son derece yüksek olduğu, fiyatlamalara önemli ölçüde kaza riskinin dahil edildiği özel bir parkur.
Ben var olan bilgi setiyle ülke riskinde en azından önümüzdeki 12 aylık vadede benzer bir tırmanış beklemiyorum.
Bu nedenle kırmızı bandı referans almayı daha anlamlı buluyor, önümüzdeki 15 aylık vadede yukarıda dolar bazında yüzde 50-60’lık bir alan oluştuğunu düşünüyorum.
BIST’te bankalar kötü mü ? Hayır değil. Onların da benzer oranda artış yaşama şansı var.
Ancak orta vadeli getiri potansiyellerinin sanayi şirketlerinden fazla olmadığını, uç risklere yönelik risklerinin ise kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu düşünüyor, bu nedenle tercih edilir bulmuyorum.
Peki BIST diğer borsalar ile kıyaslarsak ne durumda ?
Göreli bir ıskontodan bahsedebilir miyiz gelin bir de buna bakalım.
Aşağıda ilk grafik (TUR/EWG) sizlerle sık sık paylaştığım Türkiye Almanya ETF kıyaslaması.
Rasyo aşağıda olduğunda Türkiye görece ucuz, yukarıda olduğunda görece pahalı.
2018-2021’i özel bir parkur olduğu için dikkate almazsak bu rasyonun ağırlıkla 1,00 ile 1,50 arasında dalgalandığını görüyoruz
Güncel değer 1,04 ve kırmızı alt banda çok uzak değil.
Yukarıdaki grafikte de sıkça kıyaslanan Türkiye / G.Afrika rasyosu yer alıyor.
BIST sadece temel değerlemeler ile ve kendi dolar bazı sicili ile değil alternatiflerine göre de dikkat çekici bir fiyat avantajı yakalamış durumda.
Borsanın diğer iki avantajı ile devam edelim;
Son çeyreğe yönelik bir kaygı hisse senedi kazançlarına vergi gelmesiydi.
Ekonomi yönetimi bu konuyu gündemden çıkardığını açıkladı.
Ayrıca enflasyon muhasebesinin 2025 yılında kaldırılmasının mümkün olduğu mesajını verdi.
Değerlemede ve finansal analizde büyük güçlük yaratan enflasyon muhasebesinden vaz geçilirse ben piyasa etkisinin ölçülü pozitif olacağı görüşündeyim.
Tüm bunlar borsanın yükselmesini sağlamaya yetmez.
Yurtiçi yatırımcılar son derece demoralize ve birkaç ay bu cenahtan borsaya güçlü alıcı gelmesi şaşırtıcı olur.
Yükseliş en azından ilk birkaç ay küresel fonların BIST’te alıcı olması ile gerçekleşebilir.
Küresel fonlar Eylül ayının ikinci yarısında borsada 300 milyon dolarlık alış yaptı.
Bu büyük bir giriş değil ancak bir iradeye işaret ediyor.
Kaldı ki dünya borsalarının geri esneme kaydettiği haftalarda çıkışları da olacaktır
Küresel fonların önümüzdeki aylarda ağırlıkla alıcı olmaları için dünya borsalarının yükselmesi gerekiyor.
Bu konuda iyimserim. Gerek son çeyrek geleneği ile (son on yılın dokuzunda dünya borsaları yükseldi) gerek faiz indirim döngüsünün katkısıyla yılsonuna kadar ana global endekslerde yüzde 10-12 / 2025 yaz aylarına kadar olan kesitte toplam yüzde 25-30 artışı muhtemel buluyorum.
Sonuç derseniz; şartların hisse senedi yatırımı gerçekleştirmek ve görece ağırlık arttırmak için elverişli olduğunu, BIST’in 2025 yaz aylarına kadar olan kesitte 350-375 dolar bandına yükselebileceğini düşünüyorum.
Peki BIST 2024 yılını hangi seviyede tamamlar kalıcı bir düşüş olmasa da endeksin bir süre daha cari bölgeden fazla uzaklaşmaması son çeyreği dünya borsalarından negatif ayrışarak geçirmesi riski var mı derseniz hayır diyemem.
Bu yurtdışındaki yükseliş temposuna ve yurtiçi yatırımcıların satış desibeline bağlı olacağa benziyor.
Bir sonraki Pusula’da buluşmak dileği ile…