Tabela derseniz Ocak ayının ilk yedi işlem gününde borsa yüzde 3,7 değer kazanırken döviz sepeti yüzde 1,7 aşağı geldi.
Borsada yeni yılın ilk on gününde en iyi performansına yüzde 7 değer artışı ile bankacılık sektörü imza atarken gram altın da bu parkurda yüzde 1,6 yükseliş kaydetti.
2020 geneline yönelik beklentilerimi önceki iki Pusula ile paylaşmıştım. Bu değerlendirme geçerliliğini koruyor. Bugünkü yazıda yakın vadeyi irdeleyelim ve uygulanabilecek stratejilere yönelik zihin jimnastiği yapalım istiyorum.
OCAK AYINDA PİYASALAR
Ufuktaki iyi haber 15 Ocak. ABD ve Çin Birinci Faz adı ile anılan ekonomik ateşkes anlaşmasını imzalayacaklar. Kuşkusuz 2020 içinde yeni bir anlaşma için görüşmelerin süreceğine yönelik değerlendirmeler de gelecektir.
Birinci Faz beklentisi piyasalar için önemli ve gerçekleşene kadar (haftanın ilk yarısında) kalıcı veya güçlü bir satış dalgasını engelleme potansiyeli yüksek.
Ya gerçekleştikten sonra ? Olağan şartlarda bir beklenti bitti satışı şaşırtıcı olmaz. Ancak eş zamanlı olarak ABD bilanço sezonu perde aralayacağı için daha hissedilir bir negatif ara akım Ocak sonuna da kalabilir.
Ben bu nedenle Çarşamba günü ABD-Çin faktörü bir beklenti bitti satışını tetiklese de borsa endekslerinin kısa bir süre sonra yeniden toparlanmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.
Peki Ocak-Şubat parkurunda güçlü bir yükseliş olur mu derseniz olasılığını düşük buluyorum.
Borsa endeksleri beş aydır yükseliyor. Bu hareketin kaynağı da ABD-Çin anlaşması ve bunun dünya ekonomisinde 2020 yılında bir canlanma sağlayacağı beklentisi.
Bu hafta bu beklenti imzaların atılmasıyla gerçekleşerek geride kalacak.
Rallinin devamı için dünya ekonomisinde yaşanacak toparlanmanın 2021 yılına da yansıyacak şekilde kuvvetlendiğine işaret eden ipuçlarına ihtiyaç var.
Oysa radar paneldeki sinyaller (başta ABD tahvil faizleri) buna işaret etmiyor. Aksine 2021 içinde dünya ekonomisinin yeniden zayıflayabileceği yönünde mesajlar daha baskın. Benim de favori senaryom bu eksende.
Ancak 2021 içinde başlayacak olası bir zayıflamanın piyasalarda fiyatlanışı 2020 ilk yarısının konusu olmayacaktır. En erken 2020 ikinci yarısı belki 2021 başı bu yönde bir fiyatlamaya ev sahipliği yapabilir.
Bu nedenle 2020 ilk yarısı için beklentim dünya borsalarında da Borsa İstanbul’da da kalıcı güçlü değişimlerden uzak yatay denebilecek bir seyrin geçerli olması.
Yükselişlerin satış geri çekilmelerin alış fırsatı olarak görülebileceği ralli sonrası yatay bir parkurun başlangıç aşamasında olabiliriz.
Bu tahmin doğru ise önümüzdeki birkaç ay en zorlanacak aktörler akım yönünde hareket etme stratejisini benimseyenlerdir.
Çünkü “alıyorlar alalım satıyorlar satalım” heyecanı veya teknik analiz yöntemleri ile hareket edenlerin fiyatların kalıcı bir değişim yaşamadığı yatay perdeler yumuşak karınlarıdır.
BORSA İSTANBUL
BIST geçen haftayı da halkaya ekleyerek tam on haftalık bir yükseliş serisine sahne oldu.
Ekim ayını 98.468 puanda tamamlayan borsa iki buçuk ayda yüzde 20’lik bir ralliye imza attı.
Biraz daha geri gider ve Haziran başını referans alırsak Mayıs ayını 90.589 puan ile tamamlayan BIST 100 endeksi yüzde 31 değer artışı kaydetti.
Kuşkusuz bu rallinin haklı bir gerekçesi var yok yere gerçekleşmedi. Türkiye ekonomisinin 2020 yılında % 4-5 arası oranda bir büyümeye imza atacağı beklentisi hisse senedi fiyatlarını yukarı çekiyor.
Yıl içinde hatta yılın ilkyarısı içinde TL bazında yeni bir rekora imza atılması ihtimali de bana sorarsanız görece daha yüksek.
Ocak 2018 itibarı ile test edilen 121.531 seviyesine iki senelik bir rötarla borsa endeksi yeniden yaklaştı.
Aralık ayında da paylaştığım üzere yeni rekor BIST’in ilkyarı yıl içinde 125.000-127.000 bandı arasında bir seviyeyi test etmesi biçiminde gerçekleşebilir.
Peki 121.500 üzeri Ocak ayının konusu olur mu ? Bence göründüğü kadar kolay değil.
Bu ayın devamında endeksin TL bazı zirve olan 121.500 puana yakın bir noktayı test ederek veya edemeden temposunu yitirmesi ve bir süre (6-7 haftayı bulabilir) yatay sayılacak bir seyre yelken açması yeni zirve içinse vitesi Mart-Nisan gibi yükseltmesi bence olasılığı daha yüksek olan senaryo.
Yukarıdaki grafikte görebileceğiniz üzere geçen haftanın değer artışı bu rallinin en coşkulu perdesi oldu.
Genelde rallilerin finali bu tür coşkulu haftaları takiben yaşanır.
Aşağı yönlü alan nedir ilk yarıyılda derseniz ben olağan şartlarda 113.000 desteğinden daha aşağı bir seviyeye geri çekilme yaşanması riskini düşük buluyor Ocak-Şubat parkurunda BIST 100 endeksinin 113.000 – 120.000 gibi bir bandın içinde seyretmesini daha olası görüyorum.
Pusulayı okurken içinden bariyerleri marjları bir yana bırak hisse senedi yatırımı yapalım mı diyenler olduğuna eminim.
İş hayatının vazgeçilmez kuralı üç kazanmak için biri riski etmeyi şart koşmak iki kazanmak uğruna iki kadar risk üstlenmemektir.
113.000 desteği BIST’in yüzde 4,5 uzağında. 121,000 direncine endeksin mesafesi ise sadece yüzde 2 Ocak ayında sürpriz şekilde endeks 127.000 olamaz mı ?
Pekala bu senaryonun da bir şansı var.
Ancak benzer bir olasılık güçlü negatif bir haberle endeksin 109.000 ana desteğine seyahat etmesi için de geçerli ki bence uç senaryolar olan yakın vadede 127,000 ve 109.000 seçeneklerinin şansı düşük.
Bu iki uç senaryo üzerinden de gitsek borsada aşağı yönlü risk ile yukarı yönlü potansiyel mesafe olarak birbirine yakın.
Bu nedenle de risk alınabilir/taşınabilir az sayıda hisse senedi seçeneği halen olsa da borsanın geneli adına artık şartların çekici olmadığı görüşündeyim.
Ne yapmak uygun derseniz al tut yerine daha hareketli taktiklerle ilerlenebilecek bir evreye yaklaştığımızı düşünüyorum.
Ocak-Şubat parkurunda 113.000 civarı test edilecek olursa ? İşte o zaman bakış açım değişir.
Bir sonraki Pusulada buluşmak dileği ile...
PUSULA – ABONELİK
Pusula Bigpara’da yayınlandığında haberdar olmak ve ücretsiz olarak tüm posta pusula gönderilerine yayınlandığı anda ulaşmak için abone olabilirsiniz http://pusulaninotesi.com/posta-pusula/