Şubat ayında 52.7 olarak açıklanan İngiltere Hizmet PMI endeksi Mart ayında 53.7 seviyesine yükseldi fakat rapor içeriği çok olumlu değildi. Hizmet sektöründe yaşanan büyümenin cansız olduğu belirtilen raporda sektördeki faaliyetin Şubat ayına göre arttığı, ancak çeyreklik büyüme oranının 2013 yılı ilk çeyreğinden sonraki en düşük seviyede olduğu belirtildi.
Nisan ayının başında Sterlinin değer kaybetmesine neden olan Brexit konusu İngiltere Hizmet PMI raporunda da yer buldu. Raporda küresel ekonomik belirsizliğin ve AB üyeliği konusunda yapılacak olan referandumun hizmet sektöründe, beklentilere zarar verdiği bildirilmiş. Küresel talepteki zayıf seyir ve belirsizlikle birlikte Birleşik Krallıkta yapılacak olan referandumdan dolayı iç piyasanın temkinli davranmasının sektörün potansiyel büyüme hızını yavaşlattığı da raporda firmalar tarafından belirtilen diğer bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
Nisan ayında İmalat ve İnşaat PMI değerlerinde ise önemli bir değişim yaşanmadı. PMI endeksleri genel olarak incelendiğinde İmalat PMI başta olmak üzere son altı ayda sektörde yavaşlama olduğu görülmekte. Sektörlerde daralma olduğunu işaret etmese de PMI endekslerindeki gerileme, gelecek için çok olumlu bir tablo çizmiyor. 23 Haziran’da yapılacak olan Brexit referandumu sonrasında da PMI değerlerindeki yavaşlamanın sürmesi İngiltere ekonomisinde sıkıntı olduğunu gösterebilir.
Sanayi Üretimi Azalmaya Devam Ediyor
Şubat ayına dair olarak açıklanan İngiltere Sanayi Üretimi aylık bazda %0.3 yıllık bazda da %0.5 daralma kaydetti. Ocak ayında açıklanan artış oranları ise 0.1 puan aşağı revize edildi. Benzer bir tablo İmalat Üretiminde de görülmekte. Şubat ayında %1.1 azalan imalat üretimi, sektörde yıllık bazda da %1.8 daralma olduğunu işaret etti.Ocak ayı imalat verileri ise 0.2 puan aşağı revize edildi.
İngiltere Sanayi Üretiminde yaşanan daralmanın 2013 Temmuz ayından sonraki en yüksek seviyesine ulaştığı görülmekte. Alt sektörlere ait değerlendirmeler incelendiğinde ise Şubat ayında 13 alt sektörden 10’unda üretimde azalma olduğu görülüyor. Bu sektörler içinde ise makine ve ekipman imalatında yaşanan %10.6’lık azalış, sanayi üretiminde yaşanan %0.5 azalmaya en yüksek katkıyı vermiş durumda. Eczacılıkla ilgili ürünlerin üretiminde gerçekleşen %4.6 artış ise imalat üretimine pozitif katkı sağlayan 3 sektör içinde en iyi performans olarak karşımıza çıkıyor.
Genel olarak üretimde yaşanan daralma, firmaların Brexit’e yönelik ihtiyatlı duruşlarından kaynaklanmış gözüküyor. Bu durumun Mart ayında da devam etmesi ilk çeyrek büyüme oranı üzerinde negatif bir baskı oluşturabilir.
TÜFE, Giyim Öncülüğünde Yükseliyor
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisinin açıkladığı rakamlara göre TÜFE oranı Mart ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %0.5 artarken aylık artış oranı %0.4 oldu. Çekirdek enflasyon oranı ise yıllık bazda %1.5 artış kaydetti. TÜFE oranının geçmişi incelendiğinde, 2015 yılı Ekim ayından sonra TÜFE’nin yükseliş eğilimine girdiği görülüyor. Geçtiğimiz yıl Eylül ve Ekim aylarında %-0.1 seviyesine gerileyen TÜFE’nin son beş ayda %0.5’e yükselmiş olması, talebin yeniden canlanmaya başladığını gösteriyor.
Rapor içeriğine bakıldığında, Mart ayında giyim fiyatlarında yaşanan artışın yükselen TÜFE oranında önemli payı bulunduğu görülüyor. Ocak ve Şubat aylarında yıllık bazda %0.4 ve %0.3 artan giyim fiyatı, Mart ayında %1.4 artış kaydetmiş. Ayrıca geçtiğimiz aylarda TÜFE’nin kuvvetli yanını oluşturan eğitim, restoran ve otel fiyatlarında da artışın devam ettiği görülmekte. Gıda fiyatlarında yaşanan düşüş ise meyve fiyatları hariç olmak üzere Mart ayında da devam etmiş. Enerji kalemine bakıldığında, sıvı yakıt fiyatlarındaki azalışın -%35.6’dan -%28.4’e gerilemesi gelecek için umut verici nitelikte denebilir. Genel olarak Mart ayında mal fiyatlarında yaşanan azalış oranı geçtiğimiz aya göre değişmeyip, hizmetlerde TÜFE’nin %2.4’den %2.8’e yükselmiş olması olumlu tablo ortaya koymuş oldu.
İngiltere Merkez Bankası Para Politikasında Değişiklik Yapmadı
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Nisan ayı toplantı sonucunda para politikasında herhangi bir değişiklik yapmadı. Toplantı sonrasında yapılan açıklamanın satır başlarına bakıldığında; Brexit referandumu nedeniyle yılın ilk yarısında yavaş büyümeye yol açabileceğinin düşünüldüğü görülüyor ki son aylarda yayınlanan ekonomik raporların neredeyse tümünde bu konuya dikkat çekilmişti. Enerji fiyatlarında yaşanan yükselişin ve Sterlindeki değer kaybının enflasyona pozitif katkı sağladığı belirtilmiş. Bu durumda yine bir önceki TÜFE raporunda görülmekteydi. Ekonomik büyüme konusunda ise global çekincelerin devam ettiği görülmekte. Genel olarak şimdiye kadar ekonomi üzerinde etkili olan bildiğimiz konular dışında önemli bir gelişmenin olmadığı görülüyor. Bu durum da Sterlin değeri üzerinde önemli bir değişim yaşanmamasına neden oldu.
İşsiz Sayısı Uzun Süre Sonra İlk Kez Yükseldi
İngiltere’de açıklanan istihdam raporu, işsiz sayısında 2015 yılı ortasından sonra ilk kez artış olduğunu gösterdi. İşsizlik oranında ise değişim olmadı ve %5.1 seviyesinde sabit kaldı.
Kasım 2015 ile Şubat 2016 arasındaki üç aylık dönemde çalışan ve işsiz sayısında artış olduğu görülmekte. İş aramayan ve çalışmak için uygun olmayan (ekonomik olarak aktif olmayan) kişi sayısında ise son dönemde azalma yaşanmış. Açıklanan rakamlar incelendiğinde, 31.4 milyon kişinin aktif halde çalıştığı ve 23 milyon kişinin tam zamanlı, 8.4 milyon kişinin ise yarı zamanlı işlerde çalıştığı açıklanmış. Toplam olarak her iki grupta geçtiğimiz yıla göre 431 bin kişilik artış olduğu görülüyor. İşsiz kişi sayısı ise 1.7 milyon olarak açıklandı. Bir önceki döneme göre 21 bin kişi artan işsiz sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 142 bin kişilik azalma kaydetmiş. Ekonomik olarak aktif olmayan kişi sayısı ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre 142 bin kişi artarak 1.7 milyon seviyesine yükselmiş. Ortalama haftalık kazançlara bakıldığında primli kazançlarda % 1.8 prim dışı haftalık kazançlarda ise % 2.2 artış olduğu açıklandı.
Perakende Sektörü Harcamaları Azaldı
İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi tarafından açıklanan verilere göre perakende satışlar Mart ayında Şubat ayına göre %1.3 azaldı. Şubat ayında %0.4 olarak açıklanan aylık artış ise %-0.5’e revize edildi. Buna karşın perakende satışlarda yıllık artış oranı ise %2.7 seviyesinde olduğu ve 35 aylık devam eden yükseliş sürdüğü açıklandı. Çekirdek veriler de manşet verilere benzer bir tablo ortaya koydu. Aylık bazda %1.6 daralan çekirdek perakende satışlar yıllık olarak %1.8 artış kaydetti. Perakende sektöründe harcanan tutara bakıldığında ise yıllık bazda %0.1 aylık bazda %1.3 azalış yaşandığı görülüyor. Şubat ayında 26.7 Milyar Pound seviyesinde olan toplam harcama tutarı ise Mart ayında 34.4 Milyar Pounda yükseldi. Bu noktada Şubat ayı hesaplamasının 4 hafta, Mart ayı hesaplamasının 5 hafta üzerinden yapıldığını belirtmekte yarar var. Özetle, Mart ayını ele aldığımızda tüketici harcamalarında düşüş olduğu ön plana çıkıyor.
Brexit Belirsizliğine Obama Müdahalesi
Brexit referandumuna yönelik Nisan ayının sonunda yapılan anket sonuçları, AB’de kalmak isteyenlerin yüzdesel olarak önde olduğunu göstermeye başladı. Öte yandan Nisan ayının son haftasında İngiltere’de çeşitli temaslarda bulunan ABD Başkanı Obama’nın da İngiliz halkına, yapılacak referandumda AB’de kalma yönünde oy kullanmaları çağrısı yapması piyasa tarafından olumlu karşılandı. Obama kısaca, İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda yeni ticaret anlaşmaları yapması gerekeceğini ve bu durumun ülke ticaretini etkileyeceğini belirtti ve ayrılık kararların ekonomik sonuçlarının ağır sonuçları olabileceğini belirtti. Obama’nın söylemleri sonrasında İngiliz Sterlini, ABD Dolar karşısında Nisan ayındaki kayıplarını geri aldı. Sterlinde yaşanan değer artışı, ABD Dolarında yaşanan değer kaybıyla birleşince Nisan ayının ilk yarısında 350 pip gerileyen GBP/USD paritesi, Nisan ayını 300 pip’e yaklaşan bir değer kazancıyla kapattı.
Genel Değerlendirme
Nisan ayında İngiltere ekonomisine dair açıklanan makroekonomik veriler, 2016 yılının ilk yarısında önemli büyümenin olmayabileceği sinyali verdi. Bu kapsamda Nisan ayında açıklanan ilk okuma büyüme verilerinin (GSYİH) ekonomik büyümede ivme kaybını işaret ettiğini belirtmekte yarar var. Nisan ayının sonunda açıklanan ve Mayıs ve Haziran aylarında iki kez daha revize edilecek olan büyüme verilerine yönelik beklentilere bakıldığında çeyreklik büyümenin %0.4 olduğunu yıllık büyümenin ise %2.1’de kaldığını görülmekte.
Bundan sonraki süreçte 23 Haziran 2016’da yapılacak Brexit referandumu Sterlin üzerinde etkisini göstermeye devam edecektir. Algılarda olumsuz bir değişim olması Sterlin’de zayıflamaya neden olabileceği gibi, Avrupa Birliğinde kalmak isteyen vatandaşların sayısında artış yaşanması Sterlin için olumlu bir hava yaratabilir. Referandum sonrasında ise ekonomide yaşanan durulmanın, Sterlin üzerinde negatif bir baskı yaratıp yaratmadığının izlenmesi gerekecek.
GBP/USD Paritesi Teknik İnceleme
2014 yılı Temmuz ayında 1.7190 bölgesinden başlayan ve grafikte kırmızı çizgi ile gösterilen düşüş trendi altında yaklaşık olarak iki yıldır devam eden fiyat hareketi, 1.3835 bölgesinden aldığı destekle yeniden yükselişe başlamış durumda. Yaklaşık olarak iki yıldır devam eden düşüş alanı içinde yapılan Fibonacci çalışması ise 1.4630 bölgesinin kritik bir direnç alanı olduğunu işaret etmekte. Fibonacci 23,6’lık dilime denk gelen bu bölge daha Ocak ayında 1.4665’e varan yükseliş ile test edilmiş olsa da üzerinde kalıcılık sağlanamamıştı. Bundan dolayı ilerleyen süreçte 1.4630 / 1.4665 aralığında üzerinde kalınması paritede düşüş trendinin de geçtiği 1.4950 seviyesine doğru bir yeni bir yükselişin başlamasına neden olabilir. 1.4950 üzerinde fiyatların görülmesi ise düşüş trendi sonlandırıp pariteyi yeniden yön arayışına itebilir. Geri çekilmelerde ise 1.4565 seviyesi ilk destek, 1.4360 ise ikinci destek bölgesi olarak takip edilebilir.
Bunun yanında, grafikte yılbaşından bu yana oluşan Ters Omuz Baş Omuz formasyonunda 1.4665 seviyesinin kırılmasına karşı da dikkatli olunmasına yarar var.
2016 yılı 1.çeyrek dönemi itibariyle kâr eden müşteri oranı %23, zarar eden müşteri oranı %77’dir.
Yasal Uyarı Notu: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Bu bilgiler ve görüşler önceden haber vermeksizin değiştirilebilir. İntegral Menkul Değerler A.Ş. bilgilerin ve ifade edilen görüşlerin doğru, eksiksiz ve güncelleştirilmiş olduğuna dair (açıkça ifade edilmiş veya ima edilmiş) hiçbir beyan ve taahhütte bulunmaz. İçerik kesinlikle mali, hukuki, vergi veya diğer konularda bir tavsiye niteliği taşımadığı gibi, tamamen içeriğe dayalı olarak yatırım yapılmamalı veya karar alınmamalıdır. Herhangi bir yatırım konulu karar almadan önce bir uzmandan görüş alınmalıdır. Sorumluluğun Sınırlandırılması: İntegral Menkul Değerler A.Ş. herhangi bir sınırlandırma olmaksızın, dolaylı, direkt veya bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan zararlar da dâhil olmak üzere her türlü kayıp ve hasarla ilgili sorumluluk kabul etmez.
Çekince: Bu rapor tarafımızca doğruluğu ve güvenilirliği kabul edilmiş kaynaklar kullanılarak hazırlanmış olup yatırımcılara kendi oluşturacakları yatırım kararlarında yardımcı olmayı hedeflemekte ve herhangi bir yatırım aracını alma veya satma yönünde yatırımcıların kararlarını etkilemeyi amaçlamamaktadır. Yatırımcıların verecekleri yatırım kararları ile bu raporda bulunan görüş, bilgi ve veriler arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi, söz konusu kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan kurum çalışanları ile Ulukartal Holding A.Ş. ve İntegral Menkul Değerler A.Ş.'nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu rapordaki her türlü iç ve dış piyasa tablo ve grafikler, bu konularda resmi hizmet veren yetkili üçüncü kişi kurumlardan elde edilmiş olup, İntegral Menkul Değerler A.Ş. tarafından herhangi bir maddi menfaat beklentisi olmaksızın genel anlamda bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Bu raporda bulunan bilgiler belli bir gelirin sağlanmasına yönelik olarak verilmemektedir.