Ancak, geçtiğimiz hafta güvenli liman algısıyla (Ons Altın, Japon Yeni, İsviçre Frangı) üzerinde daha sert hareketler izlenirken, döviz çiftlerinin tepkisi biraz daha sınırlı kaldı.
Yeni haftaya başladığımız bugün, tam anlamıyla riskin rafa kalktığını söyleyemem ama etkisi geçtiğimiz haftaya göre biraz daha azalmış durumda. Geçtiğimiz hafta, piyasalardaki endişe havasına bağlı olarak, korku endeksi olarak adlandırdığımız VIX endeksinde de çok sert bir yükseliş izlendi ve endeks 9 puanlardan 17 puana dek yükseldi. Bugüne baktığımda, havanın bir nebze de olsa yumuşaması endeks üzerinde de etkisini gösteriyor ve VIX endeksi yeni haftada 13 puan seviyelerinde işlem görüyor.
Aslında, ABD- Kuzey Kore gelişmesi bir sürpriz değil. Uzun zamandır bu gelişme piyasalarda konuşuluyor ve zaman zaman tansiyon arttığı için piyasalardaki risk iştahı da buna bağlı olarak azalıyor. Yeni haftaya biraz sakin başladık ve ilerleyen günlerde yeni bir olayla karşımıza çıkmazlarsa piyasalarda fiyatlamalar üzerindeki baskı biraz daha yumuşayabilir. Dolayısıyla, güvenli limanlara olan talebinde zayıflaması beklenebilir.
Geçtiğimiz hafta, forex piyasalarında veri takvimi açısından haftanın geneli sakindi. Jeopolitik riskler nedeniyle de veriler ikinci planda kaldığı için fiyatlamalar üzerinde sınırlı kaldı.
Bu hafta riskler dağılıyor ve veriler ön plana çıkabilir.
Veriler arasında İngiltere’den açıklanacak enflasyon, perakende satışlar rakamlarının Sterlin üzerinde hareketlilik yaratması beklenebilir. Son dönemde, Dolardaki zayıf seyir bile GBP/USD’nin 1.3005 seviyesinin üzerine yerleşmesini destekleyemedi çünkü Sterlinin de global piyasalarda çok güçlü olmadığını söylemek mümkün. İngiltere’deki Brexit ile ilgili yeni bir gelişme bulunmamasına karşın Sterlin üzerinde baskının hala sürdüğü ve Sterlinin Dolar karşısında güçlenmekte zorlandığı izleniyor. Şunu da belirtmek isterim, Sterlin İngiltere verilerine oldukça hassas. Gelen veriler, bazen çok sınırlı bazen ise çok sert bir hareket yaratabiliyor. Bu haftada, İngiltere verilerinin yanında ABD’den Fed’in 25-26 Temmuz tarihlerinde yapmış olduğu tutanaklar takip edilecek. Ancak, tutanakların piyasalar üzerinde yeni bir fiyatlamaya neden olabileceğini beklemiyorum. Daha sınırlı bir tepki izleyebiliriz.
Teknik açıdan ele aldığımızda, GBP/USD paritesinde bu hafta 1.3005 direncini takip etmeye devam ediyoruz. Parite, bu direnç noktasının üzerine yükselmekte başarılı olursa ilk etapta 1.3025 ve 1.3115 direnç noktaları takip edilebilir. Olası geri çekilmelerde ise geçtiğimiz hafta birkaç kez kırmakta zorlandığı 1.2950 bölgesini destek noktası olarak takip edebiliriz. Parite, bu destek noktasını kıramadığı için yukarı yönde tepki vermeye devam ediyor. GBP/USD paritesi için bu hafta 1.31 seviyesinin üzerine yükselebilecek güçte olduğunu düşünmemekle birlikte 1.2950 seviyesinin altına doğru gevşeme hareketlerini de beklemiyorum. Dolayısıyla, GBP/USD paritesini bu hafta 1.2950-1.31 aralığında izleyebiliriz.
Küresel piyasalarda bu kadar harekete rağmen en az tepkiyi veren USD/TL için bu haftada büyük bir değişiklik beklenmiyor.
USD/TL kuru, yatay seyrini bozmamaya devam ediyor. Kur, 3.50-3.54 aralığında ve geçtiğimiz hafta 3.54 seviyesinin üzerine yükselmeyi başarmasına karşın güçlü olamadığı için yeniden kar satışları izlendi. Gelişmekte olan ülke piyasalarının yeni haftaya daha iyimser başlaması TL açısından da pozitif fiyatlanıyor. Risklerin dağılıyor olması ve Doların zayıf seyri, USD/TL’nin bugün aşağı yönde ivme kazanmasını destekliyor. Ancak, her yazımda belirttiğim gibi 3.50 seviyesinin altına doğru geçilemediği müddetçe USD/TL kuru geri çekilmelerinde sınırlı kalmaya devam edecektir. Bu hafta içinde USD/TL’de 3.50 seviyesinin altına doğru bir geri çekilme beklemediğimi söyleyebilirim. Zaman zaman, küresel piyasalardaki havaya bağlı olarak 3.54 seviyesinin üzerine doğru hamle yapma isteği içerisine girebilir ancak ana resimdeki 3.50-3.54 aralığının bu haftada takip edileceğini düşünüyorum.