9 Temmuz günü, Cumhurbaşkanı yemin töreninin ardından akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemde yer alan kabinedeki 16 bakanın isimlerini duyurdu. Yeni ekipte, piyasaların aşina olduğu birkaç isim olsa da, açıkçası en önemli detay ekonomi kesiminde yani yeni adı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığında hangi isimler oldu.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'na eski Enerji Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanlığı'na ise Ruhsar Pekcan geldi. Bu iki isim arasında Hazine tarafına gelen isim bilindik bir sima olmasına karşın, Ticaret Bakanlığı'nda yer alan isimde siyasi kesimden uzak ve özel sektörden gelen biri olduğu görüldü.
Piyasaların beklentisi daha çok, milletvekili listesinde isimleri yer almayan, Mehmet Şimşek, Naci Ağbal’ın bu kabine de yer almasıydı.
İşin siyasi kesiminin yanı sıra şuanda bu gelişmelerin ardından oluşan fiyatlamalara baktığımızda aslında dün sabah izlediğimiz iyimser havadan oldukça uzağız. Dün endeks gün içerisinde yüzde 2’ye yakın primlenirken ve günü artıda tamamlarken bu sabah Borsa İstanbul’da yüzde 1’in üzerinde satıcılı seyirler takip ediliyor. Bunun yanı sıra Türkiye risk primi dünden bu yana 18 puan yükselmiş ve 297 seviyesine çıkmış durumda. Kura baktığımızda ise en yüksek 4.7530 seviyesine kadar çıkmış ve anlık olarak seyrinin 4.70 çevresinde oluştuğu gözleniyor.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, kabinenin ilk etkileri piyasalar için negatif bir hava yarattı. Dış piyasada yer alan yorumlar olumsuz şekilde yer alırken, bu süreci ya da algıyı düzeltecek aksiyonun aslında ivedi şekilde alınacak kararlar olacağını söyleyebiliriz.
İlk olarak 24 Haziran seçimi çalışma sürecinde, ekonomide yapısal reformların seçimin hemen ardından devreye gireceği söylenirken, bu kampanya çalışmalarının bir an önce hayata geçirilmesi, hem yurt içi hem de yurt dışı piyasa algısının iyimser bir hale gelmesine yardımcı olabilir. Çünkü iki gün öncesinde bir kabinedeki isimlerin belirsizliği piyasalarda hâkimken, şimdi gelen isimlerin yapabileceklerinin belirsizliği fiyatlara yansıyor. Bu nedenle alınacak ya da yapılacakların piyasalara yansıtılmaması algıların günden güne bozulmasına ve TL varlıklar için yeniden tedirgin bir sürecin konuşulmasına neden olabilir. Bu nedenle, ciddi seviyelere gelmiş cari açık, tarihi rekoru kıran enflasyon oranı göz önüne alındığında atılacak ilk adımların ekonomi alanında yapılması yabancı yatırımcıların yeniden ülke ekonomisine gelebilmesi adına cesaret verici bir duruş niteliği taşıyacaktır. Bu nedenle bundan sonraki süreç çok başka ve ekonomik verilerin dışında siyasi kesim hep göz önüne olarak ilerleyeceğimiz bir dönem kısa bir süre en azından kabinenin tavrına alışana kadar bizimle olacak.
Bu gelişmelerin ardından kur için kısa vadeli teknik bir yorum yapacak olursak, 4.75 seviyesinin önemli olduğunu belirtebilirim. Genel olarak baktığımızda aslında izlediği bant arasında bir tepki yükselişi olarak değerlendirdiğimiz hareketi için yukarıda 4.75 tavan olmuş durumda. 4.55 – 4.75 bandı seçim öncesinde ve sonrasında izlediğimiz kısa vadeli bir aralık ve bir süre daha bu aralığı izleyebiliriz. Fakat teknik göstergeler aşırı alım bölgesinde ve bu durum kurun direnç bölgesinde yorulmalar yaşamasına ve baskı altında kalmasına neden olabilir. Dolayısıyla yatırımcılar yukarı yönlü hareketi realizasyonlarda değerlendirebileceği gibi, alım düşünenler için daha çok 4.60 altındaki seyirleri beklemek uygun olabilir.