Güncelleme Tarihi:

Altın fiyatlarının son dönemde küresel piyasalardaki dalgalanmalarla birlikte rekor seviyelere ulaşması, sahte ve ayarı düşük altın üretimi yapan kişileri yeniden harekete geçirdi. Merdiven altı atölyelerde üretilen sahte altınlar, vatandaşları mağdur ederken, güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarla milyonlarca lira değerinde sahte altın piyasadan toplandı.
12 MİLYON 253 BİN TL DEĞERİNDE SAHTE ALTIN ELE GEÇİRİLDİ
Örneğin geçtiğimiz mayıs ayında Adana’da düzenlenen operasyonda toplam değeri 12 milyon 253 bin TL olan 1125 adet çeyrek, 98 adet yarım, 127 adet tam olmak üzere bin 350 adet sahte altın ele geçirildi. Son dönemlerde birçok ilde de sahte ve ayarı düşük altınları piyasaya sürenlere yönelik operasyonlar düzenlendi.
Yaşanan bu gelişmeler üzerine Adana Kuyumcular Odası hem vatandaşları hem de esnafı korumaya yönelik önemli bir karar aldı. Alınan kararla birlikte kent genelindeki kuyumcularda sadece 2025 tarihli darphane üretimi gram, çeyrek, yarım ve tam altınların satışına izin verilecek. Vatandaşların bozdurmaya getirdiği eski altınlar ise analiz edildikten sonra eritilerek sistemden çıkarılacak.
Kentteki kuyumcu dükkânlarına, “Bu iş yerinde sadece yeni tarihli darphane sarrafiye ürünleri satılmaktadır” yazılı dövizler asıldı. Uygulamanın hayata geçmesiyle birlikte şehirdeki esnaf ve vatandaşlar rahat bir nefes aldı.
Kuyumcular, teknolojik imkanlarla yapılan sahtecilik karşısında zaman zaman zor durumda kaldıklarını belirtirken, vatandaşlar da güvenle altın alıp satabilecekleri bir ortamın sağlanmasından memnun.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş’ten bu hamleyi değerlendirmesini istediğimde, kararın sahte altınla mücadelede teknik olarak yeterli bir çözüm olmadığını savundu. “Adana’da bazı kuyumcuların sadece yeni tarihli çeyrek altın satacaklarını açıklaması mantıklı görünse de bu yöntem dolandırıcılıkla mücadelede kalıcı çözüm sağlamaz” diyen Memiş, bu tür sorunlara karşı çözümün meslek odalarıyla Ticaret ve Adalet Bakanlıklarının ortak çalışmalarıyla mümkün olabileceğini ifade etti.
‘İSTANBUL’DAKİ KUYUMCULAR BU TEKLİFE SICAK BAKMAZ’
İstanbul ve diğer büyük şehirlerde böyle bir uygulamanın düşünülmediğini belirten İslam Memiş, “Çeyrek altınlar darphane üretimi olduğu için üzerlerinde tarih bulunması normaldir. Vatandaş yıllardır bu ürünleri birikim amaçlı alıyor. Eski tarihli altınları eritmek tamamen esnafın tercihidir, kimseye ‘Ticaretini böyle yap’ denemez. Ayrıca İstanbul’da altın alışverişi fazla olduğundan kuyumcular bu teklife sıcak bakmaz” şeklinde konuştu.
İslam Memiş, çeyrek, yarım, tam, Cumhuriyet ve Reşat altınların yalnızca Darphane Genel Müdürlüğü tarafından basılabildiğini hatırlatarak, bu sarrafiye grubuna ait altınların başka kişi ya da kurumlarca basılmasının yasal olmadığını vurguladı. Memiş, “Sarrafiye grubunu kimse basamaz, bu suçtur. Dolandırıcıların piyasaya sürdüğü ürünler ise gerçek 22 ayar altın statüsünde değildir” dedi.
Altınların üzerindeki basım tarihinin, darphane tarafından üretildiği yılı gösterdiğini belirten uzman isim, “Yeni tarihli altınların üzerinde 2025 yazar, diğerleri ise otomatik olarak eski tarihli sayılır. Ancak bu altınların değeri arasında herhangi bir fark yoktur. Sadece üzerindeki tarih değişmiştir” ifadelerini kullandı.
Zamanla değişen tarih algısının, altının değerini etkilemeyeceğini belirten Memiş, “Örneğin, Aralık 2025’te 2025 tarihli bir çeyrek altın aldınız. Ocak 2026’ya girdiğimizde elinizdeki altının değeri neden düşsün? Aynı altın, aynı gram, aynı saflık. Sadece üzerindeki tarih bir yıl geride kalmış olur. Bu, ekonomik ya da yatırım açısından bir kayıp değildir” diye konuştu.
TÜM ALTINLARDA QR KOD UYGULAMASI YOLDA
İslam Memiş, altın piyasasında güvenliğin artırılması ve dolandırıcılığın önlenmesi amacıyla yeni önlemlerin yolda olduğunu da belirtti. Darphanenin artık bastığı tüm altınlara QR kod uygulaması getireceğini ifade eden Memiş, bu sayede hem altının kaynağının izlenebilir olacağını hem de sahteciliğin önüne geçileceğini söyledi.
İslam Memiş, geçtiğimiz ay Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile makamında bir araya geldiğini belirterek, bu görüşmede sektöre dair beş temel sorunun çözüm önerilerini sunduğunu da aktardı. Yeni projeye göre, özellikle çarşı ve pazarlarda darphane üretimi altınların birebir taklitlerinin satışı yasaklanacak.
Taklit ürünlerin üzerinde ‘taklit’ ibaresi yer alacak, tüm ürünler sertifikalı olacak ve internet üzerinden yapılan satışlar daha sıkı denetlenecek. Ayrıca, dolandırıcılık vakalarına karşı hızlı müdahale edilecek ve suçlulara Adalet ve Ticaret Bakanlıkları iş birliğiyle ağır yaptırımlar uygulanacak.
Özellikle internetten altın alımı yapan vatandaşları uyaran Memiş, “Gram, çeyrek gibi ürünlerde sahtecilik vakaları çok arttı. Ayrıca işçilikli takı grubundaki kolye, bilezik, bileklik gibi ürünlerde de piyasaya sahte ürünler sürüldüğünü gözlemliyoruz. Vatandaşlarımız mutlaka güvenilir kuyumcuları tercih etsin” dedi.
Çoğu uzman ise sahte altını ayırt etmenin çeşitli yöntemlerinin olduğunu vurguluyor. Örneğin, sahte altın gerçek altına göre daha parlak olup, farklı ışıklarda renk değişimi gösterebilirken, gerçek altının renginde değişiklik olmuyor. Ayrıca, gerçek altın son derece dayanıklı, bükülmesi zor ve kolayca kırılmıyor.
Sahte altını evde test etmek için bazı basit yöntemler de bulunuyor. Bunlardan biri, altının üzerine birkaç damla sirke damlatmak. Eğer altın sahte ise sirke, altının rengini değiştiriyor. Bir diğer test ise mıknatısla yapılıyor; çünkü altın manyetik değil ve mıknatısla çekilmiyor.
Altınla ilgili bir diğer kafa karıştırın durum ise kuyumcuların altın satarken ya da bozarken sabit bir fiyat üzerinden hesaplama yapmaması. Daha önce bu durumu Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk'e sorduğumda şu bilgilerin altını çizmişti:
“Altın fiyatları anbean değişiyor. Biz müşteri geldiğinde ekranda hangi fiyat yazıyor ise onun üzerinden hesaplama yapıyoruz. Hesaplama basitçe şu şekilde yapılıyor: O anki 24 ayar has altın fiyatını alınıyor. Satılacak ürün 14, 18 ya da 22 ayar mı ona bakılıyor ve 24 ayar has altın fiyatı ürünün ayarı ile çarpılıyor. Böylece o ürünün gram fiyatı hesaplanmış oluyor. Sonra ürünün tartıda kaç gram olduğuna bakılıyor ve ürünün toplam gramı ile daha önce hesaplanan gram fiyatı çarpılıyor. Ürünlerin bir de işçilik maliyeti oluyor. Bu maliyetler de altın bazında hesaplanıyor. İşçilik de eklenince ürünün ederi bulunmuş oluyor.”
ALTINDA ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE NASIL BİR HAREKETLİLİK BEKLENİYOR?
Altın fiyatlarının dün haftaya düşüşle başladığını belirterek kısa vadeli düzeltme hareketlerinin sürpriz olmadığını ifade eden İslam Memiş, “beklenmeli” uyarısında bulundu.
Memiş’e göre ons altın fiyatında 3500 dolara kadar kâr satışları yaşanabilirken, gram altında 4800 lira seviyesi kısa vadede önemli bir destek noktası olarak öne çıkıyor. “Bu düşüşler geçici ve sağlıklı bir düzeltme süreci” diyen uzman isim, kısa vadeli dalgalanmaların ardından altın fiyatlarının yeniden yükseliş trendine girmesini bekliyor.
Yıl sonuna kadar gram altında 5000 lira, ons altında ise 3750 dolar seviyesinin hedeflenebileceğini belirten Memiş, asıl odaklanılması gerekenin 2026 yılı olduğunu vurguladı. 2026’nın ilk yarısı için 6000-6350 lira gram altın, 4000-4250 dolar ise ons altın hedefi öngören İslam Memiş, “Nakde ihtiyacı olmayan yatırımcılar kısa vadeli hareketlere takılmadan beklemeli” ifadelerini kullandı.
Altın rekor kırmaya devam ediyor | Canlı altın fiyatları
Serbest bölgelerin ihracatı rekor kırdı
ABD senatosundan Trump'ın Fed üyeliği adayına onay
Teknoloji devi Oracle ABD'deki TikTok konsorsiyumunda
Google'ın sahibi Alphabet'in piyasa değeri rekor kırdı