Güncelleme Tarihi:
Para yöneticilerine göre TL karşısında euro ve dolardaki değer kaybı bir süre daha devam edecek. 1 Kasım seçimleri öncesinde euro için 3.10 TL, dolar içinse 2.80 TL'nin altındaki seviyeler 'zor ama imkansız değil' deniyor...
Türk Lirası yeniden değer kazanmaya başladı. Çok değil daha bir hafta önce "TL daha ne kadar değer kaybeder", "euro mu, yoksa dolar mı almak lazım" soruları gündemdeydi. Ancak bu sorular geçen hafta yerini yeni sorulara bıraktı. Şimdi herkes birbirine "TL'deki değerlenme nereye kadar sürer" diye soruyor.
Önce son bir haftada euro ve dolar neden değer kaybetti veya diğer bir ifadeyle TL neden güçlendi, Ekonomist dergisi irdeledi...
TL'deki son değerlenmede yurtiçinden çok yurtdışındaki gelişmeler belirleyici oldu. Özellikle geçen hafta ABD'de açıklanan ve kötü çıkan dış ticaret verisi, TL'nin değerlenmesinde itici güç oldu. Kötü gelen verinin ardından Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) faiz artırımını bu yıl içinde yapamayacağına ilişkin beklentiler güçlendi. Hatta daha iyimser olanlar FED'in parasal genişlemeyi sürdüreceğini iddia ediyor. Bu beklentiler ise global piyasalarda gelişmekte olan ülke para birimleri ve borsalarını yukarı yönde hareketlendirdi. Tabii Türkiye de bu global dalgadan nasibini aldı. Bu arada Çin'deki tatil de iç piyasaya özellikle borsaya olumlu yansıdı.
Evet gelelim kritik soruya... TL'deki bu değerlenme sürecek mi? Öncelikle söyleyelim ki haberimize katılan aracı kurum ve portföy yönetim şirketlerinin yöneticilerine göre bu hareket biraz daha devam edecek... Ancak fiyatlarda büyük oynamalar olmayacak. Piyasadaki genel beklentiye göreyse; kısa vadede euronun 3.10 TL, doların ise 2.80 TL'nin altına inmesi zor ancak imkansız değil… Çünkü beklentiler olumlu olsa bile Türkiye'nin önünde hala 1 Kasım'daki erken genel seçim var.
İşte pozitif algılanan ancak bazı belirsizliklerin de yaşandığı bu dönemde TL'deki değerlenmenin sürüp sürmeyeceğini uzmanlara sorduk... İşte yanıtları...
Invest AZ Menkul Değerler Genel Müdürü Dr. Hakan Avdan'a göre yaklaşık bir haftadır TL'nin değer kazanmasında yurtdışında FED'in faiz artırma kararını ötelemesi ve bu kararın 2016'ya kalabileceği yönünde artan beklentiler etkili oldu. T.C. Merkez Bankası'nın ise bu ortamda piyasaya döviz satarak kurları baskı altında tuttuğunu düşünen Avdan, yakın vadede kurların seyrine ilişkin şu tahminde bulunuyor: "TL karşısında euroda 3.30 seviyesi önemli, eğer bunun altına inerse 3.15'e kadar geri gelebilir. Dolarda ise önemli destek seviyeleri 2.90 ve 2.81. Kısa vadede biraz daha gerileme olsa bile ben kurların bu seviyelerin altına geleceğini düşünmüyorum; çünkü FED büyük ihtimalle bu yıl, muhtemelen aralık ayında faiz artırımına gidecek.
Avdan, kurların mevcut seviyelerini ise yatırımcılar açısından "kısa vadeli alım" fırsatı olarak görüyor. Kurlarda biraz daha gevşeme yaşanırsa tekrar alım yapılabileceğini belirten Avdan, "Tabii, burada FED'in faiz kararı ve ülkemizde yaşanacak seçimler belirleyici olacak. O zamana kadar kurlarda kalıcı düşüş beklemiyorum" diyor.
Destek Menkul Değerler Genel Müdürü Tuna Yılmaz'a göre piyasalar şimdiden seçim sonrası bir hükümetin kurulacağına yönelik beklentiyi fiyatladı. TL'nin özellikle son bir haftada yeniden değerlenmeye başlamasında yurtiçi ve yurtdışındaki birçok beklenti ve gelişmenin etkili olduğunu vurgulayan Tuna Yılmaz, şunları belirtiyor:
"Sadece TL değil gelişmekte olan birçok para birimi de dolara karşı bu hafta değer kazandı. Bunda en önemli neden hiç kuşkusuz son gelen ABD tarım dışı istihdam verisindeki zayıflık. Aynı zamanda Çin piyasasındaki hareketliliğin nötr olması ve içeride yaşanan tansiyonun nispeten düşmesi, diğer olumlu gelişmelerdi. Veri sonrası küresel sermaye gelişmekte olan ülkelere akarken yurtiçinde piyasalar üzerinde olumlu bir hava yarattı, içeride faizlerdeki gerileme ve siyasi tansiyonun nispeten azalması da etkiyi artırdı. Ayrıca kurdaki geri çekilmeye baktığımız zaman, erken seçim öncesi hükümet kurulma olasılığının da fiyatlamaların içinde olduğunu düşünüyorum."
Yılmaz'a göre, şimdilik oluşan iyimser hava TL varlıklarını desteklemeye devam edebilir. Bu da hem euro/TL, hem de dolar/TL tarafında yeni dip arayışlarına neden olacak. Buna rağmen kısa ve orta vade için net bir resim çizmenin mümkün olmadığı bir dönem yaşandığını vurgulayan Tuna Yılmaz, "Kısa vadede dolar tarafında 2.90-2.92 TL aralığı oldukça önemli. Alım için uygun seviyeler olabilir ancak kısa vadeli değerlendirmek lazım. Çünkü kurda gevşemeler söz konusu olsa da sınırlı kalma ihtimali daha yüksek. Hem euro hem dolar tarafında düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilmeli. Seçimlerden sonra hükümet kurulması durumunda ise fiyatlamalar 2.80 -2.82 TL bandına çekilebilir. Ancak kurdaki orta vadede yaşanacak geri çekilmeler sınırlı kalır.
Euro içinse olumlu havanın devamı halinde fiyatın 3.00-3.10 TL aralığına çekilmesi orta vadede mümkün. Olumsuz senaryo euroyu 3.50'ye çekebilir.
Orta vadede alım için uygun gördüğüm seviyeler 3.00 civarı olabilir. Kısa vadede alım yapmayı düşünen yatırımcılar ise 3.10-3.15 TL aralığını takip etmeli" diyor.
Gedik Portföy Genel Müdürü Halim Çun, beklenmedik ge üşmeler olmazsa kurlardaki gerilemenin devam edeceği görüşünde.
Geçen hafta dolar / TL'nin 2.94 seviyesinden fazla zorlanmadan daha aşağı kaydığını hatırlatan Çun, "Dolayısıyla, iç ve dış olumlu gelişmeler devam ederse, bir anlamda doların üzerindeki köpük alınıyor diyebiliriz, bu durumda 2.85 civarının görünmesi sürpriz olmaz" diyor. Yatırımcılara üst seviyelerden satış yaptılarsa kademeli biçimde alıma başlayabileceklerini de söyleyen Çun, " Eğer iyimserlik devam eder ve 2.905 aşağı kırılırsa, alım için 2.80-2.85 beklenebilir. Ancak yatırımcıların ABD 10 yıllıklarının ve DXY Dolar kurundaki aşağı salınımlarının yakından izlenmesi gerekir" uyarısında bulunuyor.
Yaklaşık bir haftadır piyasalarda yaşanan iyimserliği körükleyen çok sayıda neden olduğunu hatırlatan Halim Çun, bu nedenleri kısaca şöyle özetliyor:
"Birincisi, cuma günü beklentilerden düşük gelen ABD işsizlik verileri ile piyasalar ABD'nin faiz artırım tarihini tekrar sorgulamaya başladı. İkincisi, son piyasa tahminlerine göre, FED'in faiz artışı için yüzde 50 üstü ihtimal gösterdiği en yakın tarih Mart 2016. Bu nedenle piyasalarda şimdilik kısa vadeli bir "rahatlama" yaşanması beklenebilir. Üçüncüsü, bu verilerle küresel dur günlüğün sonunda ABD ekonomisini de etkilediği doğrulandı. Bu nedenle faiz artışının büyük olasılıkla gelecek yıla kalacağı tahmin ediliyor. Dördüncüsü ise MHP'nin seçim bildirgesi sunumunda koalisyona açık olduğunu vurgulaması; bu seçimde bir şekilde hükümet kurulabileceği yönündeki iyimserlikleri pekiştirdi.
Beşincisi, ABD, petrol kuyularındaki kapanma oranının rekor düzeye yükselmesi ve Rusya'nın Suriye operasyonları petrol fiyatlarındaki serbest düşüşü durdururken GOÜ piyasalarına olumlu yansıdı. Tabii, güney sınırımızdaki gelişmeleri çok yönlü olarak dikkatli izlememiz gerekiyor." Çun'a göre bu iyimser hava bu hafta da devam edecek.
Fokus Portföy Yönetim Genel Müdürü Ercan Güner'e göre FED'in faiz artırımına ilişkin beklentilerdeki değişim esas itibariyle global ekonomide yaşanan belirsizlikten kaynaklanıyor. Bu nedenle tüm gelişmekte olan ülke [GOÜ] para birimleri ve dolayısıyla Türk Lirası'ndaki değer kazancı sınırlı kalacak. Yine Güner'in tahminine göre TL dolar karşısında 2.90 seviyelerinde stabilize olacak. Bu nedenle 2.90 seviyesinin altına doğru yaşanacak geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Ercan Güner, döviz yatırımcılarına bu dönem için şu önerilerde bulunuyor:
"Euro/Dolar paritesi bir miktar yukarı yönlü hareket edebilir ancak bu yükselişlerin sınırlı kalmasını bekliyoruz. 2.90'ın altındaki geri çekilmeler alım fırsatı olacaktır."
ESİN ÇETİNEL / PARA DERGİSİ












