Güncelleme Tarihi:
Borsa yatırımcılarının emeklilik yatırım fonlarının satın aldıkları hisseleri izlemeleri öneriliyor. Söz konusu fonların uzun vadeli yatırımcılar için uygun olduğunu belirten analistler, EYF'lerin büyüme potansiyeli olan ve geleceğe yönelik yatırımları bulunan şirketleri tercih ettiğini hatırlatıyor.
Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul'daki (BIST) oranları, her zaman endeksin seyri üzerinde etkili olmuştur. Bu oran ve yabancıların satın aldıkları ya da sattıkları hisseler bu nedenle yakından takip edilir. BİST'te yabancı takas oranı 2007 yılında yüzde 72'yi aşarak tarihi zirvesine ulaşmışken bu oranın daha sonraki yıllarda gerilediği görülüyor.
2007'den sonra düşen bir trend izleyen yabancı takas oranı sonraki yıllarda (2010'da yüzde 65.5, 2013'de 66.5, 2015 yılında 65.5) yüzde 72'nin gerisine düşmüş durumda. 1 Kasım seçimlerinden önce yüzde 65.5 civarında bulunan söz konusu oran, geçen hafta ise yüzde 62 sınırına dayandı. Kısacası yabancıların BİST'teki paylarını giderek düşürdükleri görülüyor.
BİST'te bireysel yatırımcılar için yabancı yatırımcıların tercihlerinin hisse seçiminde önemli bir kriter olduğu bilinen bir gerçek. Yabancıların çok detaylı araştırmalar ile geleceği satın aldıklarını ve uzun vadeli düşündüklerini ifade eden analistler, kısa ve orta vadeli trendlerde BIST-100'ün ana yönünü yabancı tercihleri belirlediğinde hemfikir.
Analistlere göre, yurtiçinde ve yurtdışın da yaşanan ekonomik, siyasi gelişmeler ve jeopolitik riskler nedeniyle yabancıların hisse senedi alım satımlarından ziyade Emeklilik Yatırım Fonları (EYF) pozisyonları daha önemli hale geldi. Bunun nedeni ise son yıllarda yapılan düzenlemelerin etkisiyle BİST'te artık bireyselden çok kurumsal yatırımcıların etkili olması.
Öte yandan, emeklik yatırım fonlarının BİST'in halka açık piyasa değeri içindeki payının 2008'de yüzde 0.9 civarında iken 2015 sonu itibariyle 4.1'e ulaştığı belirtiliyor. 2013 sonrasında devlet katkısı ile bu trendin hızlandığını söyleyen analistler, sisteme katılan kişi sayısının da 5 milyonu aştığım hatırlatıyor. Son dönemde sisteme zorunlu giriş gibi uygulamalarla katılımcı sayısının da hızla artacağı düşünülüyor. Emeklilik yatırım fonlarının BİST'te hisse senetleri işlem gören şirketlerin toplam halka açık bölümünün yüzde 4'üne sahip olduğunu ifade eden analistler, "Ancak halka açık bir şirketin halka açıklık bölümünün yüzde 10'dan fazlası emeklilik fonunda olan 20'ye yakın hisse senedi bulunuyor.
Halka açık şirketin halka açık bölümünün yüzde 5'inden fazlası emeklilik fonunda olan hisse sayısı ise 50'ye yaklaşıyor" hatırlatmasında bulunuyor
Bu oranın artması hisse senetlerindeki kısa vadeli volatilitenin de azalmasını sağlıyor" diyen Gedik Yatırım Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, söz konusu şirketlerde EYF payının yüksek olmasına karşın bu fonların özellikle BIST-30 şirketlerinde pozisyon aldığını hatırlatıyor. Doğan'a göre bu da bazı hisse senetlerinde toplam pay içinde hakimiyetin yüksek olmasını sağlasa da genel olarak endeksin getirişine odaklanıldığını gösteriyor.
Son bir yıllık süreçte bireysel emeklilik şirketlerinin hisse senedi seçiminde bankacılık, holding, havacılık, otomotiv, petrokimya, telekomünikasyon, çimento ve gıda gibi sektörlere ağırlık verdiği görülüyor. BİST'in son dönemdeki seyri nedeniyle "Düşmeyen borsa yükselir" yorumunu yapan analistler, bir zamanlar yabancıların alım yaptığı hisseleri kendilerine gösterge olarak kullanan yatırımcıların şimdi emeklilik yatırım fon tercihlerini aynı kapsamda değerlendirebileceklerini söylüyor. Analistler, emeklilik fonlarının da hisse senedi seçerken belirli kriterleri göz önünde bulundurduklarını hatırlatıyor
2015 yılında Borsa İstanbul'da işlem hacminin yüzde 78'inin yerli yatırımcılar tarafından gerçekleştirildiğini belirten Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Aysun Göksu ise yabancıların tercihlerine ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
"2015 yılında Borsa İstanbul'da sadece ikinci çeyrekte net yabancı girişi görülürken, yılın tamamında 2.5 milyar dolar net çıkış gerçekleşti. Yabancıların yoğun şekilde satışta olduğu 1 Kasım 2015'ten bugüne dek geçen dönemde, borsada alıcı tarafta ise bireysel emeklilik fonları (BES) olduğu görülüyor. Emeklilik fonlarının net alımlarının 1.5 milyar TL'yi aşması önemli bir ayrıntı. Bu nedenle emeklilik şirketlerinin tercihleri, orta vadede bireysel yatırımcıların da yakın takibinde olabilir."
Son bir yıllık süreçte bireysel emeklilik şirketlerinin bankacılık, holding, havacılık, otomotiv, petrokimya, telekomünikasyon, çimento ve gıda gibi sektörlere ağırlık verdiğini belirten Göksu, "Özellikle 2015 yılında düşüşler yaşayan bankacılık, holding gibi sektörler bireysel emeklilik şirketlerinin tercih sıralarının halen ilk sıralarında yer alıyor. Bu da bireysel emeklilik şirketlerinin yatırımlarında bir yıldan daha uzun süreli yatırımları tercih ettiklerini gösteriyor" diyor.
"Hisse seçiminde, katılım esaslarına uygun şirketlerin detaylı analizi sonucunda potansiyel görülenlere yapılan ziyaretler, yatırım kararımızda etkili oluyor" diyen Asya Emeklilik Genel Müdürü Ergin İçenli de, şu değerlendirmeyi yapıyor. "Yüksek büyüme potansiyeli, artan karlılık, sürdürülebilir iş modeli, yüksek temettü verimi ve cazip piyasa çarpanlarından işlem görme gibi faktörler yatırım kararımızın temelini oluşturuyor. Halen yedi adet fonumuz var.
AGH hisse senedi fonunda yüzde 80-100 aralığında ortalama yüzde 90, AGB fonunda yüzde 15-45 aralığında ortalama yüzde 30, AGG fonunda yüzde 10-30 aralığında ortalama yüzde 20 ve AGM fonunda yüzde 0-15 aralığında ortalama yüzde 5 oranında hisse senedi taşıyoruz. Tüm Asya Emeklilik fonlarının taşıdığı ortalama hisse oram ise yüzde 17.5 civarında. Bu arada katılım esaslarına uygun şirketlerin listesi üç ayda bir güncelleniyor."
ÜzeyirDoğan/ Gedik Yatırım Araştırma Müdürü
Kordsa: Global pazarda sektörün öncü firmaları içinde olmasının yanı sıra devam eden yatırımlarıyla da dikkat çekiyor. 100 milyon dolarlık yatırımla Endonezya'da ikinci lastik kord bezi ve polyester iplik fabrikasını hizmete açtı. Ayrıca kompozit malzemeleri güçlendirme ürünleri alanındaki büyümenin ilk adımı olarak görülen Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi'nin temellerini attı. 2016'nın ilk çeyreğinde devreye girmesi beklenen bu yatırımın 6-7 yılda tam kapasiteye ulaşması ve yıllık 50-60 milyon dolar ilave ciro ile yüzde 20 FAVÖK marjı sağlaması bekleniyor. Şirket kompozit ve inşaat ürünlerinde, Avrupa ve ABD'de potansiyel birleşme ve satın alma anlaşmaları için de fırsat gözlüyor.
Ayrıca şirket, lastik sektöründe sattığı ürünlerin yüzde 20'sini beş yıl içinde katma değeri daha yüksek ürünlerle değiştirip yeni ürün satışlarından elde edilen yaklaşık 40 milyon dolarlık geliri 3-4 yıl içerisinde 150 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Yapılan yatırımların yanında çeşitlendirilmiş satış coğrafyası, yüksek temettü verimi ile de dikkat çeken şirket hisseleri 1.01 piyasa değeri/defter değeri, yüzde 12.00 fiyat/kazanç ve yüzde 7.5 öz varlık karlılığı ile işlem görüyor. Bu gelişmelere paralel olarak Kordsa Global hissesinde 'endeks üzerinde getiri' beklentimizi koruyoruz. Hissede yüzde 17 yükselme potansiyeli ile 5.05 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Aksa Enerji: Bolu Göynük termik santralinin ikinci fazının 2016 Ocak ayında deneme üretimine başlamasıyla toplam kurulu gücü 2.211 MW'a yükseldi. Şirket toplam kurulu güç bazında serbest elektrik tüketicileri arasında ikinci, halka açık şirketler arasında birinci sırada yer alıyor. Satış geliri ve faaliyet karlılığını son dönemlerde artıran, ancak döviz kurlarındaki artış nedeniyle net zarar kaydeden şirketin, hem döviz kurlarındaki artış ivmesinin yavaşlaması hem de yeni yatırımlarla 2016 yılında daha iyi bir dönem geçirmesini bekliyoruz.
Doğalgaz çevrim santrallerine göre daha ucuz üretim maliyeti olan Bolu Göynük Termik Santrali'nin yılında tam kapasite ile çalışacağının planlanması ve yıllık FAVÖK'e 100 milyon dolar katkı sunması öngörülen Gana projesi, şirket hisseleri için potansiyel oluşturuyor. Ayrıca, kâr marjına yüksek katkı sunan yenilenebilir enerji santrallerine yönelik kapasite artırım yatırımları ve yeni projelerin de 2016 yılının ikinci yarısında finansal görünüme pozitif katkı yapacağını düşünüyoruz. Yaptığı yatırımlar ile satış geliri ve karlılığında artış beklediğimiz Aksa Enerji hisseleri için yüzde 25 yükseliş potansiyeli ile 3.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Hissede 'endeks üzerinde getiri' bekliyoruz.
İş GYO: Yüksek potansiyele sahip projeler ve düzenli kira geliri ile iş GYO, gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketleri içinde dikkat çekiyor. Operasyon Merkezi, Tuzla Karma ve Ege Perla başta olmak üzere devam eden projelerinin 2019 yılı itibariyle tamamlanmasıyla, yıllık kira gelirinin 90 milyon dolara ulaşacağını düşünüyoruz. Gelecek yıllarda oluşacak nakit akışının şirketin hem cirosuna, hem de öz sermaye kârlılığına pozitif yansımasını bekliyoruz.
Kira gelirinin yüzde 45 oranında yabancı para bazlı olması ve kiralanabilir alanın yüzde 45'lik payı İş Bankası Grubu şirketlerine kiralanması şirket için olumlu izlenim oluşturuyor. Geniş portföy yapısı, yatırımları ve net aktif değerine göre yüksek iskontolu olan İş GYO hisseleri için yüzde 40 yükseliş potansiyeli ile 2.45 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Hissede 'endeks üzerinde getiri' bekliyoruz.
Aysun Göksu / Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı
Sabancı Holding: Akbank'ın yüksek mevduat büyümesi ve yeni sendikasyon kredileriyle sektördeki güçlü konumunu sürdürmesi ve Enerjisa'nın 2015 yılında yüksek hidroelektrik üretiminden pozitif etkilenmeye devam etmesi önemli. Yine holding şirketlerinden Çimsa ise Eskişehir fabrikasındaki bir hattını 55 milyon dolar yatırımla hem gri, hem de beyaz çimento üretecek şekilde modifiye ediyor. Kordsa Global ise 2008'den beri yeni ürün sayısı 12'yi geçen patent portföyünü geliştirdi.
Avivasa'nın bireysel emeklilik sistemindeki katılımcı sayısının 800 bini aşması ve fon büyüklüğünün 8.5 milyar TL civarına gelmesi de önemli. Bütün bu gelişmeler Sabancı Holding hisse performansı açısından olumlu. Tüm bu nedenlerle Sabancı Holding hisseleri için pozitif beklentilerimizi koruyarak yüzde 5 yükseliş potansiyeli ile 8.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
THY: Petrol fiyatlarında gelinen seviyeler değerlendirildiğinde şirketin operasyonel kâr marjında fiyatlarının 2016 yılı başından itibaren 30 doların altına gerilemesiyle yıl içerisinde THY finansallarında hızlı iyileşmeler görülebilir. Havayolu şirketlerinin toplam giderlerinin yüzde 40'a yakınının akaryakıt olduğunu hatırlatmak gerekiyor. THY'nin 2015 sonunda 299 olan uçak filosuna 2016 yılında 40 yeni uçak katarak 339'a çıkararak kapasitesini artıracak olması da bilançoya olumlu katkı sağlayacak. Karlılığındaki düzenli artış, kapasite artırımı yönündeki çalışmaları THY'yi tercih etme nedenlerimizden. THY hisseleri için yüzde 17.50 yükseliş potansiyeli İle 8.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Akbank: Akbank'ın 2016 yılı bankacılık sektörüne ilişkin beklentilerinde aktif büyümesi yüzde 12 ile 14 arası olarak tahmin edilirken, kredi büyümesinin yüzde 13 ile 15 arasında olacağı bilgisi yer alıyor. Bildirimde, mevduatların yüzde 13 ile 15 arasında büyüyeceğinin ifade edildiğini de belirtelim. Bireysel emeklilik fonu hisse yatırımlarında Akbank hisselerinin tercih edilmesi de banka açısından bir diğer pozitif gelişme. Dünyanın en değerli banka markalarının bulunduğu sıralamada son yedi yılda neredeyse 100 basamak yükselerek 81'inci sıraya yerleşen Akbank, mali gücü, öz kaynakları, likiditesi, aktif kalitesi, altyapısı, teknoloji kullanımı ile Türkiye'nin öncü bankalarından biri olmaya devam edecek. Akbank hisseleri yüzde 9.40 yükseliş potansiyeli ile 7.30 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
İdil Taraklı / Para Dergisi