Güncelleme Tarihi:
Devletin uygulamalarında ‘Bu kadar da olmaz' dedirten çok konu olduğunu biliyoruz. Bu konuların bazıları yöneticilerin veya bürokratların dikkatini çekince veya uygulamadan mağdur olanların yaptığı baskı ile değişiyor, bazıları ise olduğu gibi yıllardır varlığını sürdürüyor. Bugün bunlardan birisini daha gündeme getireceğiz. Şirketlerin küçük kalmasından büyüyememesinden ve gelecek nesillere aktarılamamasından ekonominin tüm aktörleri şikâyetçidir.
Türkiye özellikle küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) cenneti olduğu için hem sivil toplum kuruluşları hem de devlet kurumları Türkiye'nin de temel ekonomik dinamiği olan bu işletmelerin daha da profesyonelleşip varlıklarını gelecek nesillere aktarılması için sürüyle rapor yayınlıyor. Siz eğer bir KOBİ'yseniz bu raporlara bakıp kurumların sizi ne kadar çok önemsediğini düşünebilirsiniz.Fakat bu önemsenme duygusundan yola çıkıp o raporlarda sıralananları yapmaya kalktığınızda işin renginin hiç de öyle olmadığını görürsünüz.
YÜZDE 226 DAHA FAZLA
Örneğin sadece İstanbul'da bir işletmesi olan ve bütün işlerini buradan yürütmeye çalışan bir kişi olarak Ege Bölgesi'ndeki işlerinizi yürütmek için İzmir'de bir şube açmaya karar verdiniz ve açtınız. Ticaret odasına bunu bildirdiğinizde sizden 2 bin 100 liranın üstünde harç istenecektir. İstanbul Avrupa yakasındaki işinizi Anadolu yakasına yaymak için bile orada bir şube açıp bunu İstanbul Ticaret Odası'na bildirdiğinizde tam 2 bin 160 lira harç ödemek zorunda kalıyorsunuz. Çarpıklığı anlamak için şirketi kurarken sadece 953 lira harç ödediğinizi hatırlamanız yeterli. Evet şirketinize şube açılışı, merkez açılışının 2 katından (% 226) daha fazla harca tabi. Konuyu gündeme getiren DKR Denetim Danışmanlık ortağı Yeminli Mali Müşavir Ekrem Öncü, bu nedenle şirketlerin şube açılışını tescil etmekten kaçınabildiğini belirtiyor. Şube açılış harcının merkez açılışından çok daha düşük harca tabi olması gerektiğini belirten Öncü'nün dikkat çektiği bir başka nokta, şubenin tescil edilmemesi halinde bunun cezai bir yaptırımı olması.
Önce şunu belirtelim vergi daireleri şube açılışı için tescil şartını aramıyor. Bu yüzden şubenin bulunduğu vergi dairesiyle herhangi bir sorun olmuyor. Ancak bir şekilde denetimler sırasında şubenin tescil edilmediğinin anlaşılması halinde cezası var mı? Yeni Ticaret Kanunu'nun 51'inci maddesine göre, bütün mahkemeler, memurlar, ticaret ve sanayi odaları, noterler ve Türk Patent Enstitüsü görevlerini yaparlarken bir ticaret unvanının tescil edilmediğini, kanun hükümlerine aykırı olarak tescil edildiğini veya kullanıldığını öğrenirlerse durumu yetkili makamlara bildirmek zorunda. Eğer bildirmezlerse ikibin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır. Yani şube açılışını bildirmemenin cezası da 2 bin lira.