Güncelleme Tarihi:
Hürriyet gazetesinden Emre Eser'in haberine göre; AliExpress’in Alibaba’nın küreselleşme stratejisinin önemli ve bütünleyici bir parçası olduğunu söyleyen AliExpress Bölgesel İş Geliştirme Yöneticisi Yaman Alpata, “Küresel bir perakende pazar yeri olarak AliExpress Türk üreticilerini dünya pazarlarına ulaştırdı. Türkiye pazarına girdiğimiz kısa sürede binlerce KOBİ ve üreticiyi e-ihracatçı yapmayı başardık. Bazı üreticiler günde 100’lerce ürünü dünya pazarlarına gönderiyor. Türkiye, Çin’den sonra AliExpress üzerinden globale ürün gönderebilen tek ülke. Türkiye’de geçen yıl 500 milyon dolara ulaşan e-ticaret pazarı 2020’de 750 milyon dolara ulaşacak” dedi.
Türkiye’deki ana odak noktalarının Türk KOBİ’leri dünyaya açmak olduğunu ifade eden Alpata, “Türkiye’de teknoloji konusunda altyapı eksikliği var. Biz lojistikten yazılıma, ödeme sistemlerinden müşteri hizmetlerine kadar gerekli olan tüm sistemi sağlayıp üreticiden sadece ürününü bizim Gebze’deki dağıtım üssümüze göndermesini istiyoruz. e-ticarette en önemli eksiklik ürünün doğru tanımlanamaması ve sisteme yanlış bilgi ile girilmesidir. Biz bütün bunların eğitimini verip sistemin en iyi şekilde işlemesini sağlıyoruz. Zaten bir Türk üreticinin sisteme girdiği ürün 38 dilde farklı müşterilerin önüne düşüyor. İspanya’daki müşterinin Türk üreticiye yazdığı mesaj ona Türkçe olarak geliyor” ifadelerini kullandı.
150 MİLYON MÜŞTERİ
“Büyük kentlerin dışında Bursa, Konya ve Gaziantep’teki üreticiler her gün otomotiv parçası, kebap makinesi, kişisel bakım kremleri ve tekstil ürünlerini AliExpress üzerinden 200 ülkedeki 150 milyon müşteriye ulaştırıyor” diyen Alpata, şunları söyledi: “Geçmişte ‘bavul ticareti’ ile ünlü olan Laleli esnafından bile e-ihacatçı olanlar var. Orada istediğimiz seviyede değiliz ama giderek artıyor. Turizmde Rusya pazarındaki olumlu gelişmeler ticareti de olumlu etkiliyor. İspanya, Fransa, Hollanda ve Almanya pazarları ise orada yaşayan Türklerin alışverişleri ile giderek güçleniyor. Türk dizilerinin etkisiyle ürünlerimize bir güven oluşan Latin Amerika pazarında da bir gelişim var.”
SOSYAL E-TİCARET DÖNEMİ
Geçmişteki tele alışveriş yönteminin sosyal medyanın gelişmesi ile yeni platformlarda geri döndüğünü anlatan Yaman Alpata, “Mobil uygulama üzerinde mağaza açan her girişimcinin hesabı aynı zamanda tıpkı bir Instagram hesabı gibi paylaşımlarla doluyor. Buraya satıcılar ürünlerle ilgili özel içerikler hazırlayıp koyuyor. Videolarda ürünler hakkında her dilde bilgi verilirken canlı satış seçeneği de bulunuyor. Bu aynı zamanda çok işlek bir cadde gibi. İlk gelenler en hareketli yerleri kapıyor. Çin’de bu şekilde mağazalarını büyütüp satanlar var” diye konuştu.