1 yılda 40 bin tesbih sattı

Veysel Çimenci ve Hakan Kapıyoldaş’ın, evde imalatla başladıkları ‘tespih ticareti’ 3 yılda 8 milyon lira ciroya ulaştı. Tespihane markasıyla internetten yılda 40 bin tespih satan ikili, ilk mağazayı da Keçiören’de açtı. Hedef, 2015 sonuna kadar 33 mağazalı bir ‘tespih ve takı zinciri’ olmak. Ençok ürün sattıran semboller; elif, vav, tuğra ve Ayyıldız.

Gündemde ‘Osmanlıca’  tartışması devam ederken, girişimciler de ‘Osmanlı sembollerine toplumsal ilgiyi’ paraya dönüştürüyor. hurriyet.com.tr'den Sadi Özdemir'in haberine göre; 5 yıl belediyede inşaat mühendisi olarak çalışan Veysel Çimenci ile Hakan Kapıyoldaş’ın, evde imalat ve internetten satışla başladıkları ‘tespih ticareti’ 3 yılda 40 kişilik istihdama ve 8 milyon lira ciroya ulaştı. Tespihane markasıyla internetten yılda 40 bin tespih, 60 bine yakın da yüzük ve kolye satan ikili, ilk mağazayı Ankara Keçiören’de açtı. İkinci mağaza Özdilek AVM’de açılacak. 2015 sonuna kadar 33 mağazalı bir ‘tespih ve takı zinciri’ olmak istediklerini söyleyen iki ortak, ‘Son İmparator’ adlı yüzük ile ‘tuğralı ayyıldızlı gümüş alyans’tan 10’ar bin adet sattıklarını söylüyor ve en çok ürün sattıran sembollerin; elif, vav, tuğralar ve ayyıldız olduğunu belirtiyor. Son İmparator, Kaptanı Derya, Teşkilatı Mahsusa tespih ve yüzük koleksiyonlarının satışta zirve yaptığını anlatan Çimenci ve Kapıyoldaş şöyle konuşuyor:

Nasıl başladık

Veysel Çimenci: Ankmaralıyım. Büyükşehir’de inşaat mühendisi olarak 5 yıl, hazır beton fabrikasında kalite kontrol mühendisliği yaptım. Orada çalışırken internetten tespih satmaya başladım. Böylece tespihi iyice öğrenme imkânım oldu. Tespihleri alıyordum, eve götürüyordum ve internetten satıyordum. Birgün bana arkadaşım Hakan Kapıyoldaş geldi.

Hakan Kapıyoldaş: Ben de bir şirkette satınalma sorumlusuydum. 4 yıl kadar önceydi. Tespih ustası bir arkadaşım vardı ve bana ‘benim tespihleri sat’ dedi. Ben ‘pek anlamam’ dedim ama ısrar edince bu fikri Veysel’e söyledim. Veysel Bey zaten bir hazır internet sitesinden tespih satışı yapıyormuş. Böylece, ikimiz de ek iş olarak başladık tespih satmaya, markamız da Tespihane oldu.

2.5 yıl evde imalat ve satış

Her Cumartesi günü, sabah erken buluşuyorduk ve ürünlerin fotoğraflarını çekip internete yerleştiriyorduk. 14 ay boyunca pek satış yapamadık ama yılmadık. Malzemeyi alıp kendimiz diziyorduk. Sonr ayavaş yavaş satışlar olmaya başladı. Biz ürünleri hazırlayıp eve bırakıyorduk, sipariş olunca hanımlarımız ürünleri kargoya veriyordu. 2.5 sene kadar önce artık evden bir işyerine geçiş zamanı geldiğini gördük. İki kişiyi de işe alarak ilk ofisimizi tuttuk ve şirketimizi kurduk. Tabii ki çalıştığımız yerlerden de ayrılıp tamamen kendi işimize geçtik.  Bir Ramazan öncesi isim yazılabilir tespih satışıyla çok satış yakaladık. Sonra, internet ve sosyal medya yatırımlarımızı yaptık. Şu anda 40’a yakın personelimiz var. Çağrı merkezimiz outsource çalışıyor ama yakında onu da kendi bünyemize alacağız. Daha geniş bir yere çıkıyoruz. Yılda ortalama 40 bin tespih satıyoruz. Yüzük, kolye ve diğer ürünlerle 100 bin adet yıllık satışımız var. Kadınlara dönük ürünlerimizin sayısı da artıyor.

Selçuklu, Osmanlı ve tasavvuf motifleri

Veysel Çimenci, internet ve mağaza dışında, perakendeye toptan satış da yaptıklarını ayrıca birçok e-ticaret sitesine tedarik yaptıklarını belirtiyor. Çimenci, “İhracatımız da hızlanıyor. Yurt dışındaki büyük e-ticaret şirketlerine de tedarike başladık. İhracat şu anda ciromuzun yüzde 10’una ulaştı. Çoğunlukla ortadoğu ülkelerine ihracat yapıyoruz. Hollanda’ya da distribütörlük vermek için şu anda görüşmelerimiz sürüyor. Avrupa’da mağazalaşmak istiyoruz. Yurt içinde 14 Şubat 2005’e kadar franchising vererek 10 Tespihane mağazası açacağız. 2015 sonunda da 33 mağazamız olacak. Biz, tespih, yüzük ve kolyede (yakında saatte de) Selçuklu, Osmanlı ve tasavvuf motiflerini kullanıyoruz. Çünkü bu motiflere çok büyük ilgi var” diyor.