Taşıt tanıma sistemlerini filo ve kobi büyütecek

Akaryakıt sektöründe toplam satışların yaklaşık 12’sinin taşıt tanıma sistemleriyle gerçekleştirildiği belirtilirken, bu payın, operasyonel kiralama sektörünün büyümesi ve buna dahil olan Kobi’lerin artmasıyla büyütülmesi bekleniyor

Türkiye’de 1990’lı yılların sonuna doğru kullanılmaya başlanan akaryakıt taşıt tanıma/otomasyon sistemleri, pazar gelişimini sürdürürken, son yıllarda filo kiralama sektörünün büyümesi ve Kobi’lerin de sisteme giderek entegre olmasıyla birlikte kullanıcı sayısını artırmaya devam ediyor.

Pazara sunulan ilk ürünün üzerinden 20 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen, Türkiye’de akaryakıt taşıt tanıma sistemlerinin yeterince yaygınlaşmadığı, ancak gelişimini sürdürdüğü gözleniyor. EPDK verilerine göre, 2013 yılında 18.3 milyon ton akaryakıt satıldığı belirtilirken, taşıt tanıma sistemleriyle satılan akaryakıt miktarının yaklaşık 2 milyon 220 bin tonda kaldığı ifade ediliyor. Bu da, geçen yılki toplam akaryakıt satışının sadece yüzde 12’sinin taşıt tanıma sistemleriyle gerçekleştirildiği anlamına geliyor.

Bununla birlikte taşıt tanıma sistemleriyle yapılan akaryakıt satışlarının, neredeyse tamamının pazardaki 5 büyük lisanslı firma tarafından gerçekleÅŸtirildiÄŸi, benzer sistemlere sahip diÄŸer ÅŸirketlerin paylarının ise ÅŸimdilik düşük olduÄŸu belirtiliyor.Â

Hâlâ büyük potansiyel var

Akaryakıt taşıt tanıma sistemlerinin en önemli müşterileri arasında, kuşkusuz filolar ve lojistik şirketleri yer alıyor. Son yıllarda filo kiralama sektörünün giderek büyümesi de, akaryakıt taşıt tanıma sistemlerine duyulan ihtiyacı tetikliyor. Zira filo kiralama sektöründe, akaryakıt harcamalarının yönetimi ve takibi, çok sık kullanılan bir hizmet durumunda.

Bununla birlikte Kobi’ler de, gerek operasyonel kiralama gerekse de akaryakıt şirketlerinin gözdesi durumunda. Her iki sektör de, henüz bu konularda yeterince sisteme dahil olmamış Kobi’lere yönelik çalışmalarını hızlandırdı. Gelecekte Kobi’lerin filo kiralama şirketlerinin önemli müşteri kitlesi olacağı öngörülürken, akaryakıt sektörü de, bu alanda potansiyel olduğuna inanıyor.

Pazarın ihtiyaçları artıyor

Tıpkı operasyonel kiralama şirketleri gibi, akaryakıt firmaları da, rekabet koşulları ve sermaye yeterliliği gibi zorunlulukların, taşıt tanıma ve izleme sistemlerinin kullanılmasını gerektirecek bir hale geldiğini belirtiyor.

Ticari işletmelerin, yakıt giderlerinin kontrol alınmasını sağlamak, ödemelerini belirli periyotlara kaydırmak amacıyla her geçen gün bu sistemlere daha fazla ilgi gösterdiğini ifade eden sektör temsilcileri, akaryakıt firmalarının da, buna paralel olarak yeni projeler üretmek ve bu sistemleri destekleyici bazı ek ürünler sunmak zorunda olduğunu belirtiyor.

Nitekim bazı akaryakıt firmaları, filolara ve lojistik sektörüne ayrı ürünler geliştirirken, bireysel kullanıcıları da sisteme katmak amacıyla çalışmalar yapıyor.

Ne gibi avantajlar sağlıyor?

* Özellikle şirket araçlarında akaryakıt tüketiminin kontrol edilebilmesi sağlanıyor. Filoları oluşturan araçların ne zaman, ne kadar ve nereden yakıt aldığı, hangi kilometre aralıklarında yakıt ikmali yapıldığı izlenebiliyor.

* Zaman kaybı yaşanmıyor. Sisteme dahil olan araçlarda yakıt ikmalinin dışında, fatura veya fiş alımı, ödeme gibi işlemlere gerek olmadığından, süreden tasarruf ediliyor.

* Her yakıt alımında ödeme yapılması, fiş ya da fatura toplanması gerekmiyor. Ödeme, belirli aralıklarda, tek bir yere yapıldığından, muhasebe kolaylığı da sağlıyor.

* Giderlerin kontrol altına alınması açısından fayda sağlıyor.

* Bireysel kullanıcılar için, ödeme kolaylığı getirirken, yakıt alımı sırasında araçtan inmeye bile gerek kalmayabiliyor.