Güncelleme Tarihi:
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, son günlerdeki finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaların Türkiye ekonomisinin gerçekleriyle örtüşmediğini belirterek, "Güçlü sanayi altyapımızla üretim çarkları tüm hızıyla dönmeye devam ediyor." dedi.
Varank, Capital, Ekonomist ve StartUp dergileri tarafından Vodafone Business ana sponsorluğunda düzenlenen ve hibrit olarak devam eden Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde video konferans yöntemiyle konuşma yaptı. AK Parti'nin 7. Olağan Kongresi'nin dün gerçekleştirildiğini anımsatan Varank, "18 yılda ülkemize kazandırdıklarımızın daha fazlasını bu güzel vatana kazandırmak için Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Varank, Kovid-19 salgınının ekonomik hayat, iş yapma şekilleri, iletişim teknolojileri kullanımı gibi birçok alanda dönüşüme neden olduğunu belirterek, Türkiye'nin bu süreçte sağlıktan eğitime, sanayiden ekonomiye birçok alanda başarılı performans gösterdiğini anlattı. Küresel ekonominin yüzde 3'ten fazla küçüldüğü geçen yılda Türkiye'nin yüzde 1,8 büyüyerek, dünya genelinden pozitif ayrıştığına dikkati çeken Varank, bu başarının ekonominin salgın sonrası dönemdeki potansiyeli için önemli mesaj barındırdığını dile getirdi.
Varank, bu başarılarda imalat sanayisinin önemine işaret ederek, geçen yıl son çeyrekte Türkiye'nin G-20 ülkeleri arasında sanayi üretimini en çok artıran ülke olduğunun, zor şartlar altındaki bu başarının tesadüf olmadığının altını çizdi.
Son 19 yılda teknoloji seviyesi ve ürün çeşitliliği bakımından Türk sanayisinin önemli aşamalar kaydettiğini söyleyen Varank, ihracat artışı ve ihraç edilen ürünlerin kompozisyonundaki değişimden bunun görülebildiğini ifade etti.
"KAPSAMLI BİR TEŞVİK SİSTEMİ UYGULUYORUZ"
Varank, planlı sanayi altyapısına yönelik çalışmalara değinerek, Türkiye'deki OSB sayısının 192'den 325'e çıktığını ve ülkede OSB olmayan şehir kalmadığını bildirdi. Büyük sanayi yatırımlarını teşvik etmek üzere sanayi ekosistemine endüstri bölgelerini kazandırdıklarını anlatan Varank, şunları kaydetti:
"2007'den bugüne 22 endüstri bölgesi ilan ettik. Bu endüstri bölgeleri tam kapasite faaliyete geçtiğinde cari dengemize yaklaşık 19 milyar dolar katkı sağlayacak. Özel sektör yatırımlarını özendirmek ve desteklemek için kapsamlı bir teşvik sistemi uyguluyoruz. Teşvik sistemimizde bölgesel kalkınmayı, stratejik sektörler ve ürünlerdeki yatırımları önceliyoruz. 2003'ten bugüne yaklaşık 1,5 trilyon liralık sabit yatırımla 2,8 milyon istihdam öngören 75 binin üzerinde yatırım için teşvik belgesi düzenledik."
Varank, sanayi politikalarının yanında Ar-Ge ve yenilik ekosistemine ilişkin çalışmalardan bahsederek, uygulanan politikalarla Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının 2019'da yüzde 1,06 yükseldiğine dikkati çekti. Bu harcamaların yüzde 64'ünü, finansmanın ise yüzde 56'sını doğrudan özel sektörün gerçekleştirdiğini belirten Varank, bunun Ar-Ge çalışmalarının sağlıklı yapılmasında önemli bir etken olduğunu vurguladı.
"TÜRKİYE'Yİ KRİTİK TEKNOLOJİLERİN GELİŞTİRİCİSİ YAPMAKTA KARARLIYIZ"
Varank, KOBİ ve girişimciliğe yönelik çalışmalara değinerek, 2002'den bugüne KOSGEB aracılığıyla 504 bin KOBİ'ye 7,8 milyar liraya yakın katkıda bulunduklarını, 2008'den bu yana kalkınma ajansları aracılığıyla KOBİ'lerin 11 bine yakın projesine 3,6 milyar lira finansman desteği sağladıklarını kaydetti.
Girişimcilerin finansmana erişimi konusunda hayata geçirdikleri fonlardan bahseden Varank, bölgesel kalkınmaya yönelik faaliyetleri de anlattı. Varank, "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonu kapsamında yeni nesil destek programları geliştirdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi kritik teknolojilerin pazarı değil, geliştiricisi bir ülke haline getirmekte kararlıyız. Geleceğin teknoloji trendlerini yakından takip ediyor, müdahale alanlarını belirliyoruz. Teknoloji yarışında tüm ülkelerin eşit konumda olduğu yeni alanları odağımıza alıyoruz. Mobilite, akıllı yaşam ve sağlık teknolojileri, finans ve ticaret, sanayinin dijital dönüşümü, yapay zeka ve 5G teknolojileri konularında yol haritalarımızı oluşturmaya başladık, bir kısmında neticeye varmak üzereyiz."
Türkiye'deki uluslararası otomobil markalarının da elektrikli araç yatırımlarının arttığına işaret eden Varank, geçen hafta Ford Otosan'ın 2 milyar avroluk elektrikli araç yatırımı yaptığını anımsattı. Varank, "TOGG'un öncülük ettiği bu gelişmeler, ülkemizin elektrikli araç ekosisteminin büyümesine, güçlenmesine ve önemli bir merkez olmasına katkı sağlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Varank, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programı kapsamında yatırımı desteklenecek ürün sayısını 919'a çıkardıklarını hatırlatarak, girişimcileri proje çağrılarını takip etmeye ve sunulan cazip teşvik imkanlarından yararlanmaya davet etti.
"TÜRKİYE BÖLGENİN YÜKSELEN YILDIZI OLMAYA ADAY"
Kovid-19 sonrası yeniden şekillenen uluslararası ticaret ağında güçlü ulaşım, enerji ve sanayi altyapısıyla Türkiye'nin bölgenin yükselen yıldızı olmaya aday olduğuna dikkati çeken Varank, şöyle konuştu:
"Son 19 yılda türlü darbe girişimlerinden, Kovid-19 salgınına kadar karşımıza çıkan her türlü istikrarsızlıktan daha da güçlenerek çıkmayı başardık. Her şartta ve dönemde uluslararası taahhütlerimize sadık kaldık, bize olan güveni boşa çıkarmadık. Son dönemde birileri bazı idari tasarrufları bahane ederek bir kaos ortamı oluşturma, yatırımcıları tedirgin etme gayreti içinde ama Türk ekonomisi bu tür tezviratlara karşı güçlüdür. Son günlerde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmaların Türkiye ekonomisinin gerçekleriyle örtüşmediğini ifade etmek istiyorum. Güçlü sanayi alt yapımızla üretim çarkları tüm hızıyla dönmeye devam ediyor. Ekonomi alanındaki bakanlıklarımızla tam bir koordinasyon içinde Türkiye'nin rotasını yatırım, üretim, istihdam ve ihracatta tutmakta kararlıyız."
Varank, Türkiye'nin kamu borç stoku bakımından dünyadaki en güçlü ülkelerden biri olduğunu belirterek, 19 yıldır en dikkat ettikleri konuları başında kamu mali disiplininin geldiğini vurguladı.
Hükümetin ekonomi rotasının açık olduğunu dile getiren Varank, "Enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayacak fiyat istikrarından taviz vermeden sürdürülebilir ve kaliteli büyümeyi kendimize hedef koyduk. Ekonomi Reformu paketimizin takvimini salı günü ilan ettik. Buradaki eylemlerin önemli bir kısmını, yerliliği ve doğrudan yatırımları arttırma hedefiyle teşvik sistemimizin güncellenmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi oluşturuyor." ifadelerine yer verdi.
Varank, Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksinde Türkiye'nin 2002'de 84 olan sırasını 2020'de 33. sıraya yükselttiklerini belirterek, büyük kısmı bu yıl tamamlanması planlanan reform ajandasıyla bu sıralamanın çok daha iyi bir konuma geleceğine inandıklarını söyledi. Bakan Varank, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu ile Türkiye'nin farklı endekslerdeki sıralamasını da yükseltmek için çalışmaları hızlandırdıklarını bildirdi.
"6 MİLYON LİRAYA KADAR DESTEK SAĞLAYACAĞIZ"
KOSGEB'in yeniden kurguladıkları Ar-Ge programını duyuran Varank, şöyle devam etti: "Yeni programa Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı adını verdik. Önceki halinden farklı olarak bir ürün geliştirme destek modülü ekledik. KOBİ'lerimiz çağrı esaslı olarak, belirlenen sektörlerde üst limitleri arttırılmış bu programdan faydalanabilecek. İlk çağrıya bugün itibarıyla çıkıyoruz. Bu çağrıda imalat sanayisinde destekleyeceğimiz öncelikli iki sektörü belirledik. Biri otomotiv, diğeri elektronik. Elektrikli veya hidrojenle çalışan motorlu kara taşıtları, pil, yakıt hücresi ve batarya teknolojileri gibi konularda Ar-Ge, inovasyon ve Ür-Ge projelerini destekleyeceğiz. Elektronik sektöründe de işletmelerin 5G gibi yeni nesil mobil haberleşme teknolojileri alanındaki Ar-Ge, inovasyon ve Ür-Ge projelerine destek sağlayacağız. Her iki bileşen kapsamında destekleyeceğimiz KOBİ’ler, TOGG gibi vizyoner projelerde tedarik ekosistemin oluşmasına önemli katkılar verecek. Program kapsamında orta büyüklükteki işletmelere 6 milyon, küçük ölçekli işletmelere de 1,5 milyon liraya kadar destek sağlayacağız. Çağrımız, 18 Mayıs'a kadar açık."