Yeni Ekonominin İhtiyar Delikanlısı

Güncelleme Tarihi:

Yeni Ekonominin İhtiyar Delikanlısı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2000 00:00



Nasa`ya klima santrali satan 32 yıllık şirket Teba, Türkiye`de gerçekleştirdiği bir çok ilkten sonra şimdi de Fortune 500`e girmeye aday. Teoman Baygan anlatıyor
Son dönemlerde iş dünyasında ayrı bir yer edindi yeni ekonomi. Hemen hemen her kuruluş yeni ekonomiye bir şekilde adapte olmaya çalışıyor.

Genel olarak yeni ekonominin savunucuları ve bu alanda başarılı olanlar 30`lu yaşlardaki ikinci kuşaktan çıkıyor. Ama bazen farklı manzaralar da ortaya çıkabiliyor, Teba`da olduğu gibi...

Teba`nın kurucusu Teoman Baygan ve iki kızıyla gerçekleştirdiğimiz sohbette, eski bir sanayicinin yeni ekonomiye bu denli içli dışlı olmasına şaşırmadık dersek yalan olmaz... Teoman Baygan gelecek planlarını yeni ekonomi üzerine yapıyor ve şirketlerinin de ancak bu yolla Fortune 500`e girebileceğini savunuyor.

Teoman Baygan her ne kadar yeni ekonominin ateşli savunucu olsa da, Teba`nın internet ile tanışması ve 1998`de Türkiye`de internet üzerinden ilk beyaz eşya satış fikri kızlarına ait. Teoman Baygan bu konuda kısıtlayıcı olmadığı gibi kızlarının yolunu açmış. Bu nedenle de kızların babalarıyla birlikte bir ekip olduklarını söylüyor.

İNTERNET ÜZERİNDEN İLK SATIŞ

Peki, 32 yıllık iş geçmişinde NASA`ya klima santrali satmak dışında birçok ilki gerçekleştiren Teba Şirketler Grubu`nun yeni ekonomiye yönelik planları neler?

İnternette değiş dokuş, açık artırmayı ve hediye servisini devreye soktuklarını hatırlatan Selda Baygan, yapacakları iki şey kaldığını söylüyor. Selda Baygan, açık artırma ile her gün Teba`nın iki ürününü piyasanın neredeyse yarı fiyatına, internet üzerinden sattıklarını belirterek, önümüzdeki günlerde bununla ilgili yeniliklere de başlayacaklarını anlatıyor. Selda Baygan, ancak internetle ilgili iki yeni yatırımları konusunda fazla bilgi vermemeye özen gösteriyor ve İnternette her şey o kadar çabuk yayılıyor ki, bu nedenle yapacaklarımızı başkaları da yapabilir düşüncesiyle anlatamıyorum. Aralığa kadar bu iki yeniliği bitireceğiz.diyor. Teba Bilgi İşlem Merkezi sayesinde büyük bir hıza eriştiklerini hatırlatan Selda Baygan, interaktif pazarlama sistemi ve internette kullanılan yazılım programlarının da bu merkez tarafından yapıldığını söylüyor.

SANAL AR-GE

Bu arada Teoman Baygan heyecanlı olarak söze giriyor ve başlıyor yeni ekonomiye bakışını anlatmaya:

Ben arkadaşlarıma şunu anlatıyorum. Çalışma hayatınız 100 puansa, bunun 50`si reel ekonomi, 50`si de iletişim teknolojisi, birisi 51 değil. Çünkü iletişim teknolojilerini iyi kavrayamaz, iyi öğrenemezseniz, reel ekonominizi iletişim teknolojinizin üzerine oturtmazsanız, başedemezsiniz.

Bu bir kafa yapısı, tahsille falan olmuyor, bakış açısı ve bunu iyi kavrayabilmenizin için hayal dünyanızın geniş olması lazım. Hayal edebildiğiniz mertebede onunla buluşabiliyorsunuz. Bu tüketiciden başlıyor, üretimin tüm kademelerinden, müşteri ilişkilerine, servis bakım onarım hepsini kapsıyor.

Yani Teba, ürün geliştirmeden, servis ağına hatta hatta bayilerine kadar bir sanal zincir mi kurmaya hazırlanıyor?

Ürünlerin zaten geliştiğini hatırlatan Teoman Baygan, 50-55 kişilik ürün geliştirme departmanları olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bu departman yetmiyor, sadece Amerika`ya, sadece Almanya`ya ya da İngiltere`ye çalışan bir grup olması lazım. Çünkü bunların tarzları istekleri farklı. Eğer daha iyiye gitmek istiyorsak, üründen başlayarak ürün geliştirmede daha hızlı olmamız gerekiyor. Ben burada yeni ekonominin imkanlarının kullanılarak, sanal ürünler üzerinde müşteri isteklerinin belirlenmesi yönünde kafa yoruyorum. Diyelim müşteri bir fırın istiyor, çiz internet üzerinden yolla gitsin. Laboratuvarda denemek istediğinde de aynı yolla sanal ortamda bunu sağlayacak program geliştirirsin. Bu bir hayal meselesi, engin ufuklar getiriyor insana. Ar-Ge de her şey sanal ortama taşınacak, bütün ürünleri üç boyutlu geliştiriyoruz. Bir demostrasyonda gördüm, doğru mu bilmiyorum. Diyelim toplantıdasınız, ürün üç boyutlu olarak odanın ortasında siz onu inceleyebiliyorsunuz. Biz ürün geliştirmeden, müşteri hizmetlerine, satış hatta bayi ağına kadar yeni ekonominin tüm olanaklarını kullanmayı amaçlıyoruz. Şirket olarak fazla büyük olmamamız ve 100`lerce bayi ve mağazamızın olmaması da bu konudaki çalışmalarımızda bize esneklik ve avantaj sağlayacak.

Teoman Baygan, yeni ekonominin tüm nimetlerinden faydalanma yollarını deniyor. İş akışını internet üzerinden takip eden Teoman Baygan, iş toplantılarını da bu yolla yapmaya kalktığında ilk denemesinde sistemin yüzde 60`ının çökmesine neden olmuş. Ancak, Baygan bundan vazgeçmeyeceğini ve Teba`nın altyapısındaki tüm eksiklikleri tamamlayarak yollarına devam edeceklerini söylüyor.

HEDEF NEW YORK BORSASI

Teoman Baygan, üretimlerini toplam 50 bin metrekarelik kapalı alana sahip olan İzmir`deki Görece ve Pancar fabrikalarında gerçekleştiren Günkol`un, Teba markasının yanı sıra 150`ye yakın dünya markası için de üretim yaptığını hatırlatarak, Günkol üretiminin yüzde 60`ını Teba markalı ürünlerin içerdiğini söylüyor.

Günkol`un üretiminin yüzde 95`ini, Avrupa`nın tamamı, Kuzey ve Güney Amerika, Uzakdoğu, Afrika ve Avustralya`dan 80`in üzerinde ülkeye Tema tarafından ihraç edildiğini kaydeden Teoman Baygan sözlerini şöyle sürdürüyor:

Bugün Çin, Norveç, Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika`da satış, pazarlama ve servis hizmetleri sunan ofislerimiz bulunuyor. Bu yıl itibariyle yüzde 60 büyümeye ulaşmış durumdayız. Toplam ciromuz ise 500 milyon mark.

2020 yılında 10 milyar dolarlık ciroyla Fortune 500`e girmeyi hedeflediklerini belirten Teoman Baygan, Teba`nın gelecek planlarını da şöyle açıklıyor:

Bu hedefler bazılarına ulaşılmaz gelebilir. Ancak, önünüze hedef koymalısınız. Önemli olan önüne hedef koyup ona doğru ilerlemektir. Bugün 500 milyon mark ciro yapıyoruz.

Peki Teoman Baygan, borsaya nasıl bakıyor ve dünyanın dört bir yanına ihracat ve 130 üzerinde markaya ürün yapan Teba`nın halka açılması konusunda ne düşünüyor?

Teba`nın borsaya açılacağını bunun için de bir yıldır çalışmaların sürdüğünü hatırlatan Baygan sözlerini şöyle sürdürüyor:

Ancak bizim hazırlanmamız bir şey ifade etmez. Borsa yok ki, böyle borsa olmaz. Borsa kapitalist sistemin nazik bir noktası. Gerçek borsa, halkın paralarının sanayiye akması, sanayinin ekonominin gelişmesi ve bundan da halkın nasibini alması anlamına gelir. Ama Türkiye`de spekülatörler at oynatıyor. Amerika ise böyle değil, orada ekonomi çok büyük, halk bilinçli ve dolayısıyla spekülatörlerin hacmi pek etkili olmuyor. Eğer mümkün olursa, biz uluslararası bir kuruluşuz, Wall Street`te borsaya açılabiliriz. Ve Amerika`da yüzde 100 kabul görürüz. Benim şirketimin hissesi değerli, benim için para toplamak para kazanmak ikinci derece önemli. Birinci derecede hissenin değer kazanması. Bu nedenle çalışmalarımızı Wall Street`e göre yapmaya özen gösteriyoruz. Bu konuyla Ayda ilgileniyor.

TEBA`DA İLKLER

TEOMAN Baygan tarafından 1968 yılında 15 lira sermayeyle kurulan Teba Şirketler Grubu, kuruluşundan bugüne birçok ilke de imza attı. İşte bugün 500 milyon marklık cirosuyla Teba`nın ulaştığı ilkler...

BAŞTA ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dünyanın 80`den fazla ülkesine ihracat yapıyor.

NASA Goddard Uzay Uçuşları Merkezine klima santralı üretti.

KLİMA sektöründe Türkiye`de kendi alanında ilk ISO 9001 belgesini aldı. MODÜLER klima santralı üreten ve klima santralında ilk TÜV belgesini aldı. Fan-coilde ise TÜV, CE, Eurovent, ARI, ETL belge ve sertifikalarına sahip. TÜRKİYE`de ilk kez set üstü fırın, set üstü ocak ve ceran camlı fırın üretti. TÜRKİYE`nin pişirici cihaz ihracatının yüzde 75`ini gerçekleştiriyor.

DAYANIKLI tüketim malları sektöründe, interaktif pazarlama yöntemini, internet üzerinden ticareti Türkiye`de ilk başlatan firma.

YURTDIŞINDA (ABD) klima üretim tesisi kurdu.

TÜRKİYE`de Su Arıtma, Demineralize Su, Toz Toplama ve Islak Toz Toplama Tesislerini kuran ilk Türk firması.(PARA)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!