Pırlanta Pazarında Türk Kardeşler
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2000 00:00
Türk gençler Tayland`da girdikleri pırlanta pazarında söz sahibi olma yolundalar. Ünlü işadamı Ergun Berksoy `un biri 25 diğeri 23 yaşındaki iki oğlu, Bangkok`taki mücevherat fabrikasında, dünyanın ünlü büyük firmalarına fason pırlanta yapıyorlar. Fiyatları 100 dolardan 250 bin dolara kadar değişen pırlantalar üreten Emre ve Eren Berksoy kardeşler dünya sosyetesine ve Arap şeyhlerine de özel siparişle tanesi 1.5 milyon dolardan pırlanta satıyorlar. Eren Berksoy, mücevher işini Türkiye`deki bürokrasi ve alınan yüzde 27`lik KDV nedeniyle Tayland`da yapmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Cesar`s Hotelleri`nin sahibi Ergun Berksoy`un küçük oğlu Eren Berksoy, üniversite eğitimi almak için gittiği ABD`de mücevher sektörüyle tanıştı. Daha 19 yaşında iken ABD`li bir mücevheratçının 1.5 milyon dolarlık malını Tayland`da pazarlayarak 150 bin dolar komisyon alan Eren Berksoy, bu parayla Bangkok`ta kendi işini kurdu. 4 yıl önce başladığı mücevherat işinde dünyanın dev markalarına fason üretim yapan Berksoy, 50`si merkez binasında olmak üzere 200 kadar personel çalıştırıyor. Kısa sürede milyonlarca dolarlık ciroya ulaşan Eren Berksoy, 2 yıl önce de ağabeyi Emre`yi yanına aldı. Kendisini ``Pırlanta Fabrikatörü`` olarak tanımlayan Berksoy şunları anlattı: ``Aslında babam üniversitede okumamı istedi. Ama ben bu işte direndim. Şimdi babam benimle iftihar ediyor, `Ben sizin yaşınızdayken bu başarıyı elde edememiştim` diyor. Biz de karar aldık, Amerika Jewellery olan firmamızın adını babamızın otellerinin adından esinlenerek Cesar`s Jewellery olarak değiştirerek ona sürpriz yapacağız.``
9 aylık taş uzmanlığı eğitimi aldığını da anlatan Eren Berksoy, yılda 17 fuara katıldıklarını, Dubai, ABD ve İtalya`da ofis açmayı hedeflediklerini söyledi. Berksoy, ``100 dolardan 250 bin dolara kadar değerde mal üretiyoruz. Ürettiğimiz mallar dünyanın ünlü markaları olarak satılıyor. Sipariş üzerine de sosyeteye ve Arap ülkelerinin şeyhlerine 1.5 milyon dolarlık pırlanta yapabiliyoruz. Ana müşterilerimiz, ABD, İtalya, Fransa ve Ortadoğu ülkeleri. Fransa ve İtalya`nın ünlü firmaları da bize fason olarak mal yaptırıyor`` dedi. Dünyada mücevherat işinde en çok yüzde 10 oranında KDV uygulanırken bu oran ABD`de binde 5`e kadar düştüğünü, oysa bu oranın Türkiye`de yüzde 27 olarak uygulandığını anlatan Eren Berksoy, şöyle yakındı: ``İhracatını yapacağımız her mal Türkiye`de darphaneye girmek zorunda. Ayrıca Türkiye`den çıkarılan her malın da satılıp satılmadığına bakılmadan teminatını vermek zorundayız. Bu açıdan ülkemizde mücevherat ticareti çok zor. Oysa Tayland`da faturasını kestiğimiz malın ihracatını 20 dakikada gerçekleştirebiliyoruz. Bu işlem Türkiye`de 2 haftayı alıyor. Türkiye bu konuda iş yapıp para kazanmak istiyorsa KDV oranını en az yüzde 5`e düşürmeli, bürokratik işlemleri de azaltmalı.`` (CUMHURİYET)
Cesar`s Hotelleri`nin sahibi Ergun Berksoy`un küçük oğlu Eren Berksoy, üniversite eğitimi almak için gittiği ABD`de mücevher sektörüyle tanıştı. Daha 19 yaşında iken ABD`li bir mücevheratçının 1.5 milyon dolarlık malını Tayland`da pazarlayarak 150 bin dolar komisyon alan Eren Berksoy, bu parayla Bangkok`ta kendi işini kurdu. 4 yıl önce başladığı mücevherat işinde dünyanın dev markalarına fason üretim yapan Berksoy, 50`si merkez binasında olmak üzere 200 kadar personel çalıştırıyor. Kısa sürede milyonlarca dolarlık ciroya ulaşan Eren Berksoy, 2 yıl önce de ağabeyi Emre`yi yanına aldı. Kendisini ``Pırlanta Fabrikatörü`` olarak tanımlayan Berksoy şunları anlattı: ``Aslında babam üniversitede okumamı istedi. Ama ben bu işte direndim. Şimdi babam benimle iftihar ediyor, `Ben sizin yaşınızdayken bu başarıyı elde edememiştim` diyor. Biz de karar aldık, Amerika Jewellery olan firmamızın adını babamızın otellerinin adından esinlenerek Cesar`s Jewellery olarak değiştirerek ona sürpriz yapacağız.``
9 aylık taş uzmanlığı eğitimi aldığını da anlatan Eren Berksoy, yılda 17 fuara katıldıklarını, Dubai, ABD ve İtalya`da ofis açmayı hedeflediklerini söyledi. Berksoy, ``100 dolardan 250 bin dolara kadar değerde mal üretiyoruz. Ürettiğimiz mallar dünyanın ünlü markaları olarak satılıyor. Sipariş üzerine de sosyeteye ve Arap ülkelerinin şeyhlerine 1.5 milyon dolarlık pırlanta yapabiliyoruz. Ana müşterilerimiz, ABD, İtalya, Fransa ve Ortadoğu ülkeleri. Fransa ve İtalya`nın ünlü firmaları da bize fason olarak mal yaptırıyor`` dedi. Dünyada mücevherat işinde en çok yüzde 10 oranında KDV uygulanırken bu oran ABD`de binde 5`e kadar düştüğünü, oysa bu oranın Türkiye`de yüzde 27 olarak uygulandığını anlatan Eren Berksoy, şöyle yakındı: ``İhracatını yapacağımız her mal Türkiye`de darphaneye girmek zorunda. Ayrıca Türkiye`den çıkarılan her malın da satılıp satılmadığına bakılmadan teminatını vermek zorundayız. Bu açıdan ülkemizde mücevherat ticareti çok zor. Oysa Tayland`da faturasını kestiğimiz malın ihracatını 20 dakikada gerçekleştirebiliyoruz. Bu işlem Türkiye`de 2 haftayı alıyor. Türkiye bu konuda iş yapıp para kazanmak istiyorsa KDV oranını en az yüzde 5`e düşürmeli, bürokratik işlemleri de azaltmalı.`` (CUMHURİYET)