Girişimci olmak ve okulu bırakmak ilişkisi

Steve Jobs’un Standford Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde yaptığı, çok ses getiren konuşmasında üniversiteyi bırakmasının hayatındaki olumlu etkisinden bahsetmesi veya Oracle bilgisayar şirketinin kurucusu ve genel müdürü Larry Ellison’un Yale Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada yeni mezunlara, iş hayatında başarılı olmak için çok geç kaldıklarını söylemesi gibi örnekler, üniversite eğitimi almak yerine hayata atılmayı tercih eden girişimcilerin daha popüler ve daha zengin olduğu algısını yaratıyor.

Peki bu gerçekten doğru mu? Jobs ya da Ellison gibi dünyanın en zengin girişimcilerinden biri olmak için üniversite eğitimi almak yerine vakit kaybetmeden bir an önce iş hayatına mı atılmak gerekiyor?

Webrazzi.com'un haberine göre; yapılan incelemeler teknoloji alanında başarılı girişimcilerin yüzde 30’unun Harvard, Standford ve MIT gibi dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olduğunu gösteriyor. Üstelik başarılı girişimcilerin tek ortak özelliği eğitim de değil. Kendi teknoloji şirketini kurmuş bu kişilerin yüzde 32’si daha önce piyasa değeri 50 milyar doların üzerinde olan şirketlerde iş tecrübesine sahip. Ayrıca bu girişimcilerin  yaklaşık yüzde 40’ı farklı şirketlerde üst düzey yöneticilik yapmış. Diğer ilgi çekici özellik ise şu anda başarılı bir teknoloji firması sahibi olan girişimcilerin yüzde 20’sinin daha önce farklı bir şirket kurmuş olması. Yani bu girişimciler başarıyı ilk denemede elde etmemiş.

Başarılı girişimcilerin yaşları incelendiğinde ise bu kişilerin şirket kurmak için ilk yatırımlarını 30-35 yaş aralığında yaptıklarını gösteriyor. Ayrıca yaş ortalaması yükseldikçe firmalara yapılan yatırım miktarının da arttığı göze çarpıyor. Kısacası girişimciler ileri yaşlarda daha büyük miktarlarda ve daha başarılı yatırımlar yapabiliyor.

Görünen o ki başarılı olmak için eğitim ve tecrübeyi birlikte götürmek en doğru seçim. O yüzden girişimciliğe başlamak için eğitimi tamamlamayı beklemeden ilk adımları atmak ve bu esnada da eğitimi sürdürmekte fayda var.