Yılmaz: Yaşanan olaylar, meclis`i küçük düşürmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüştür

ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan YardımcısıMesut Yılmaz, DYP Şanlıurfa Milletvekili Fevzi Şıhanlıoğlu`nun TBMM`de ölümüyle sonuçlanan olayların, Meclis`i halkın gözünde küçük düşürmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürdüğünü belirtti. Yılmaz, bu olayın kendi boyutları içinde tutularak bir tür kan davası haline getirilmemesi gerektiğini vurguladı. Yılmaz, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmaya Fevzi Şıhanlıoğlu`na, trafik kazasında yaşamını yitiren partisinin Kilis İl Başkanı Hikmet Çelebi`ye, ölümünün 8. yılında eski bakanlardan Adnan Kahveci`ye rahmet dileyerek başladı. İçtüzük değişikliği görüşmeleri sırasında Genel Kurul`da yaşanan olaylara da değinen Yılmaz, şöyle konuştu: Geçtiğimiz hafta TBMM`de yaşanan olaylar, aslında hiç yaşanmaması gereken olaylardır. Bu üzücü olayların, siyasetin ve parlamentonun konumunun güçlendirilmesi gereğini vurguladığımız bir zamana tesadüf etmesi ayrı bir talihsizlik olmuştur. Yaşanan olaylar, siyaseti ve Meclis`i karalamak, halkın gözünde küçük düşürmek, bu kurumların hareket alanını kısıtlamak isteyenlerin maalesef ekmeğine yağ sürmüştür. ANAP Lideri, Meclis`i daha etkin, hızlı ve verimli çalıştırmak için getirilmeye çalışılan bir düzenlemenin böylesine üzüntü verici sonuçlara yol açmasının, hiç kimsenin arzu etmemesi gereken bir gelişme olması gerektiğini de işaret etti. Bu yüzden, hadisenin bir tür kan davası haline dönüştürülmemesi ve kendi boyutları içinde tutulması gereği vardır diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: İktidarıyla muhalefetiyle, tüm siyasi partiler olarak diyalog ve uzlaşma yollarını sonuna kadar açarak ülkeyi içine girdiği kaos ortamından çıkarmak zorundayız. Türkiye`nin yeni gerilimlere, yeni kavgalara, yeni çekişmelere, yeni zıtlıklara, yeni kutuplaşmalara ihtiyacı yoktur. Çünkü maalesef bu saydıklarım Türkiye`de fazlasıyla mevcuttur. Türkiye`nin bugün geldiği nokta, hiçbir partiye sadece kendi siyasi çıkarı hesabıyla hareket etmek lüksünütanımamaktadır. Ülkenin sorunlarının yegane çözüm mercii olan Meclis`in çalışma kalitesini, hem nitelik hem nicelik bakımından yükseltmek zorundayız. Bugün Meclis organları, bekleyen yasa tasarı ve önerileri ve diğer gündem maddeleri sebebiyle adeta tıkanmış durumdadır. AB müktesebatına uyum çalışmaları çerçevesinde çıkması gereken birçokdüzenleme var. Mevcut tıkanmışlık hali Meclis`i hızlı bir şekilde çalışmaktan alıkoymaktadır. Yaşanan tıkanmışlığı aşmamızı sağlayacak orta yolu süratle bulmak ve hayata geçirmek zorundayız ama bunu yaparken, çoğulcu demokrasinin gereklerine ve özellikle muhalefetin konumuna da halel getirmeyecek bir yöntemle yapmak durumundayız. Demokrasi, netice itibariyle uzlaşma rejimidir. Uzlaşma ile ülkenin ve toplumun ihtiyaçlarını en ideal şartlarda karşılayacak ortamı sağlamak durumundayız. ANAP olarak biz hadiseyi bu anlamda değerlendiriyoruz ve sorunun çözümü için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.