Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2001 00:00
-Anap Genel Başkanı Ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz: -Bütün Sorunların Çözüm Mercii Olması Gereken Siyaset Kurumunun, Şu Anda Adeta Kendisi Sorun Yaratıcı Olarak Gözükmesi, Vatandaşlarımızın Umutsuzluğunu Artıran En Önemli Faktördür -Yaşadığımız Sorun, Sadece Siyasi Parçalanmışlarla Sınırlı Görünmemektedir. Siyaset Kurumuna Ve Siyasetçilere Yıpratmaya Yönelik Yoğun Ve Bilinçli Kampanyanın Da Bu Olumsuzlukta Önemli Payı Bulunduğuna İnanıyorum -Ülke Olarak Şu An Aşmamız Gereken En Önemli Problem, Siyasete Ve Siyasetçiye Duyulan Güvenin Yeniden Sağlanmasıdır -Meclisimiz, Yıpratma Ve Toplumun Gözünden Düşürülme Faaliyetlerinin Tehditi Altındadır -Birtakım Çevrelerin, Kendilerine Güç Kazanmak İçin, Güç Temerküzü Uğruna Yöneldikleri Siyaset Mekanizmasını Etkisizleştirme Gayretleri, Ülkenin Geleceğini Karartacak Sonuçları Da Beraberinde Getirmektedir
ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, siyasetçilerin ve siyaset kurumunun yıpratılmamasının önemine işaret ederek, şu an için aşılması gereken en önemli problemin, siyasete ve siyasetçiye duyulan güvenin yeniden sağlanması olduğunu belirtti. Yılmaz, Birtakım çevrelerin, kendilerine güç kazanmak için, güç temerküzü uğruna yöneldikleri siyaset mekanizmasını etkisizleştirme gayretleri, ülkenin geleceğini karartacak sonuçları da beraberinde getirmektedir dedi. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, ANAP Genel Merkezi`nde düzenlediği basın toplantısında, 2001 yılının, Türkiye için hayırlı, güzellik ve başarılarla dolu bir yıl olmasını, vatandaşlara, sağlık, mutluluk, refah ve huzur getirmesini diledi. 2000 yılının son günlerinde yaşanılan olumsuzlukların ardından gelen uzun bir bayram ve yılbaşı tatilinde, Türkiye ile ilgili her şeyi yeniden düşünme ve bir değerlendirme yapma imkanı bulduklarını kaydeden Yılmaz, Ülke olarak her alanda yaşadıklarımızın ve etrafımızda cereyan eden olayların, ciddi bir muhasebesini yaptık. Bir taraftan bu muhasebeyi yaparken, diğer taraftan da insanlarımız neler düşündüğünü, yaşanılan olayların nasıl değerlendirdiğini çeşitli araştırma ve gözlemlerle tespit etmeye çalıştık diye konuştu. Yılmaz, gördükleri ve tespit ettiklerinin, oldukça sıkıntılı bir tablo olduğunu ifade ederek, Türk insanının, olaylara ve geleceğe karamsar bakma eğiliminin arttığını söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu karamsar tabloyu daha da ağırlaştıran bir hususa dikkati çekmek istiyorum. Bütün sorunların çözüm mercii olması gereken siyaset kurumunun, şu anda adeta kendisi sorun yaratıcı olarak gözükmesi, vatandaşlarımızın umutsuzluğunu artıran en önemli faktördür. Üstelik yaşadığımız sorun, sadece siyasi parçalanmışlarla sınırlı görünmemektedir. Siyaset kurumuna ve siyasetçilere yıpratmaya yönelik yoğun ve bilinçli kampanyanın da bu olumsuzluktaönemli payı bulunduğuna inanıyorum. Bize göre, ülke olarak şu an aşmamız gereken en önemli problem, siyasete ve siyasetçiye duyulan güvenin yeniden sağlanması problemidir.
-VAHİM OLAN
Yakın dönemde yapılan tüm araştırmalarda, kararsız ve hiçbir partiye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranının, neredeyse tüm partilerin oy oranlarının toplamına yakın olduğunun göründüğünü kaydeden Yılmaz, şunları kaydetti: Siyaset kurumu ve siyasetçiler, sorun çözme konumundan uzak gösterildiği gibi, topluma adeta sorunların kaynağı olarak takdim edilmektedir. Halbuki siyaset mekanizması, demokrasilerde ülkenin ve toplumun sorunlarının tek çözüm merciidir. Türkiye`de bu durumun tersine çevrilmiş olması geleceğimiz açısından fevkalade endişe vericidir.Maalesef yüce Meclisimiz de aynı yıpratma ve toplumun gözünden düşürülme faaliyetlerinin tehdidi altındadır. Birtakım çevrelerin, kendilerine güç kazanmak için, güç temerküzü uğruna yöneldikleri siyaset mekanizmasını etkisizleştirme gayretleri, ülkenin geleceğini karartacak sonuçları da beraberinde getirmektedir. İktidarla birlikte muhalefetin de zayıflamış olması, sadece muhalefetin başarısızlığına bağlamak eksik bir değerlendirme olacaktır. Bilinmelidir ki zayıflatılan sadece siyaset kurumu değil, Türkiye`dir, Türk insanının geleceğe ilişkin umutlarıdır. Vahim olan, siyasi partilerimizin vesiyasetçilerimizin bir bölümünün de bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek kendilerine yönelik bu çabalara destek vermeleri veya çanak tutmalarıdır. Oynanan oyunun, tüm siyasetçileri ve partileri, kirli, kötü, yanlış gösterme üzerine kurulu olduğunu artık herkes görmek zorundadır.
-YENİ OLUŞUM-
Yılmaz, zayıflatılmış bir siyasi yapı üzerinde, güçlü siyasi partilerin varlığının mümkün olmadığını kaydederek, son günlerde yeni bir siyasi oluşumveya siyasi oluşumları ümit olarak gösterenlerin de bu noktayı atlamamaları gerektiğini söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu: Yeni oluşum için ismi geçenlerin hiçbirinin, ülke sorunlarının çözümü için ortaya koyabildiği yeni ve tutarlı bir proje söz konusu değildir. Ayrıca, böyle bir proje ve böyle bir reçete olsa dahi, bizim siyasi tarihimiz de göstermektedir ki bunun hayata geçirilmesi ancak oturmuş kurumsal yapılar içinde mümkün olabilmektedir. Askeri dönemlerin ardından kurulanlar dışında yeni oluşumların hepsinin bir macera olduğu ortada iken, yeni bir oluşuma ortam hazırlamak maksadıyla mevcut partileri ve mevcut siyasetçileri yıpratmaya çalışmak, ülkemizin ve demokrasimizin yararına değildir. Şu an ihtiyacımız olan, tüm demokratik kurumlarımız ile birlikte demokrasimizi güçlendirmektir. Bunun için toplumun her kesiminin özellikle de siyasetçileri, siyaset kurumunu güçlendirmeye, sorun çözme kabiliyetini artırmaya, itibarını yükseltemeye yönelik çabaları destek vermeleri gerekir. Temennimiz 2001 yılının, iktidarıyla, muhalefetiyle bütün partilerimiz için toparlanma yılı olmasıdır.