Güncelleme Tarihi:
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, 65. hükümet programını TBMM Genel Kurulu'nda açıkladı.
65. Hükümet programını TBMM Genel Kurulu'nda sunan Başbakan Yıldırım, sözlerine, "Cumhuriyetimizin 65. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 7. hükümeti adına aziz milletimizi ve Meclisimizin siz değerli vekillerini saygıyla selamlıyorum." diyerek başladı.
Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tarihi boyunca bu büyük millete hizmeti geçen, eser bırakan, taş üstüne taş koyan bütün devlet ve siyaset adamlarına şükranlarını sunduğunu ifade eden Yıldırım, huzur ve güven ortamı içinde adil ve özgür bir şekilde gerçekleşen, yüksek katılım ve temsilin olduğu 1 Kasım seçimlerinde milletin bir defa daha AK Parti iktidarının devamı yönünde güçlü bir irade ortaya koyduğunu ve demokrasinin seçimlerden güçlenerek çıktığını belirtti.
Hükümet değişikliklerinin halkımıza hizmet yarışında bir bayrak değişimi olduğunu vurgulayan Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Hükümetleri olarak halka verdikleri sözleri her zaman yerine getirdiklerini, bundan böyle de eksiksiz yerine getirmeye devam edeceklerini bildirdi.
"DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİNE GEÇİŞ"
"Gençlerimiz geleceğimizdir. Gençlerimize mesleki eğitim ve iş imkanlarının sağlanması öncelikli görevlerimizden bir tanesi olacaktır." diyen Yıldırım, bilgi toplumunu gerçekleştirmek amacıyla bilgi-iletişim teknolojileri başta olmak üzere, dördüncü sanayi devrimine geçiş için gerekli çalışmalara hız verileceğini bildirdi.
65. hükümetin, siyasi istikrar ve güven sayesinde ekonomik büyümeyi gerçekleştirmeye devam edeceğini belirten Başbakan Yıldırım, "Bu dönemde de yatırımlara ve projelere odaklanarak, özel sektör yatırımlarını çok daha fazla destekleyeceğiz. Bilim ve teknoloji alanına verdiğimiz önemle, başta uzay, havacılık ve savunma sanayi olmak üzere, yerli ve milli sanayimizi güçlendirmek için gerekli adımları atacağız." dedi.
Bir taraftan üretken yatırımlara alternatif finansman imkanları sağlarken, diğer taraftan da finansmana uygun şartlarda erişimi kolaylaştıracaklarını bildiren Yıldırım, şunları söyledi:
"Özel sektörün ilgisini yeterince çekmeyen bölgelerde kamu ve özel sektörün işbirliğiyle istihdam ağırlıklı proje ve yatırımlara öncelik vereceğiz. Böylece bölgesel kalkınma farklılıklarını asgari düzeye indirecek girişimleri güçlendireceğiz. Bütün bunları gerçekleştirerek milletimize karşı olan sorumluluğumuzu yerine getirebilmemiz için Meclisimizin ve milletimizin desteğine duyduğumuz güven tamdır."
"TERÖRLE MÜCADELE KARARLILIKLA DEVAM EDECEK"
Ülkenin birliği ve beraberliği yolundaki kutlu yürüyüşü kesintiye uğratmaya çalışan ve milli güvenliği tehdit eden eski ve yeni tüm vesayet unsurlarıyla kararlı mücadeleyi devam ettireceklerine işaret eden Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bölücü terör örgütü ve paralel terör örgütü başta olmak üzere, tüm terör örgütleriyle mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Milletimizin birliğine, kardeşliğine ve devletimizin bekasına halel getirecek hiçbir gayrimeşru oluşuma müsamaha gösterilmeyecektir. Milletimiz emin olsun ki bu terör belası Türkiye'nin gündeminden mutlaka çıkarılacaktır. Ülkemizin terörle mücadelesinde vatanımız ve milletimizin huzuru için en büyük fedakarlığı yaparak kanlarını dökmüş, canlarını ülkemizin geleceği için vermiş olan kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun. Tüm şehit ve gazilerimizle bize onların emaneti olan aileleri ve yakınları olmak üzere milletim adına onlara şükranlarımı sunuyorum.
Bugüne kadarki seçimlerde siyasi partiler hep yeni bir anayasa vaadinde bulundular. Ancak bu vaatler ne yazık ki rafa kalkmış, milli iradenin seçtiği bu Meclis maalesef yeni anayasayı bir türlü başaramamıştır. Artık gün bugündür. Yeni Anayasa, Başkanlık Sistemi de dahil olmak üzere yeni yönetim sistemini de belirleyecek değişiklik behemehal 26. Yasama Dönemi'nde AK Parti Hükümeti olarak bizim en öncelikli konularımız arasında yerini alacaktır. İlk defa millet iradesiyle gerçekleştirilecek bu anayasanın yapımında diğer siyasi partilerin de yanımızda yer almasını bekliyoruz. Gelin, bu tarihi sorumluluğu birlikte yerine getirelim."
YOKSUL AİLELERE ÜCRETSİZ İNTERNET
65. Hükümet döneminde de yoksulluğu azaltma ve sosyal koruma politikalarını sürdüreceklerine işaret eden Yıldırım, şöyle devam etti:
"Sosyal hizmet ve yardım kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliğini arttıracağız. Bu anlamda aile birliği sistemini hayata geçireceğiz. Sosyal yardım ile istihdam arasındaki bağı güçlendireceğiz. Yoksul ailelere belirli standartlarda ücretsiz internet erişim imkanı sağlayacağız. Engelli yaşam merkezleri oluşturacağız. Engellilere özel bilgi iletişim teknolojileri yazılım donanımlarının yaygınlaştırılmasını sağlayacağız."
"HEDEFİMİZ SEÇİLME YAŞINI 18'E İNDİRMEKTİR"
Geleceğin, gençler olduğunu vurgulayan Yıldırım, gençler için seçme yaşını 18'e indirdiklerini, 65. Hükümet dönemindeki yeni hedeflerinin ise seçilme yaşını da 18'e indirmek olduğunu söyledi.
"İŞ GÜVENLİĞİ VE KIDEM TAZMİNATI HUSUSLARI ÇÖZÜME KAVUŞTURULACAK"
Çalışma hayatının önemine işaret eden Yıldırım, iş güvenliği ve kıdem tazminatı hususlarının tüm sosyal taraflarla görüşerek, çalışanın hak ve hukuku gözetilmek suretiyle birlikte çözüme kavuşturulacağını söyledi. Avrupa Birliği ve İLO standartlarını esas alarak oluşturulan iş sağlığı, iş güvenliği eylem planını hayata geçirmiş bulunduklarını belirten Yıldırım, yabancıların çalışma izinleriyle ilgili süreçleri basitleştireceklerine dikkati çekti.
"Yeni anayasa ile birlikte, yeni TBMM İçtüzüğü, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu da hazırlanarak, yürürlüğe konulacaktır"
Türkiye'nin güçlü bir hukuk devleti olması yönünde önemli adımlar atıldığına işaret eden Yıldırım, antidemokratik ve hukuksuzluk oluşturan uygulamalar, temel insan haklarına karşı işlenen cürümler, milli irade ve siyaset üzerinde tesis edilen vesayetlerin birer birer ortadan kaldırıldığını anlattı.
Geçmiş hükümetler döneminde gerçekleştirilen demokrasi mücadelesinin, toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla daha da ileriye taşınacağını bildiren Yıldırım, herkesin inandığı gibi yaşayabildiği, fikirlerini özgürce ifade edebildiği, refaha katkıda bulunduğu, refahtan hak ettiği payı aldığı, emniyet ve huzur, birlik ve kardeşlik içerisinde yaşadığı bir toplum olarak birlikte geleceğe yürüyeceklerini kaydetti.
Yıldırım, bu bağlamda siyasetin alanının genişleyeceğini, vesayet yerine millet iradesinin tam anlamıyla tahkim edileceğini, yeni anayasa ve sistemle birlikte, yeni TBMM İçtüzüğü, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nun da hazırlanarak, yürürlüğe konulacağını bildirdi.
"BÜYÜME POTANSİYELİNİ DAHA YUKARIYA ÇEKECEĞİZ"
Son 14 yılda üst-orta gelir grubuna yükseltilen Türkiye'yi, üst-yüksek gelir grubu ülkeler arasına getirmeyi hedeflediklerini belirten Başbakan Yıldırım, "Bu dönemde bir yandan makro ekonomik istikrar ve kazanımları güçlendirirken, bir yandan da sektörel dönüşümlere odaklanmak suretiyle, büyüme potansiyelini daha yukarıya çekeceğiz." ifadesini kullandı.
"TEMEL AMAÇ FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK"
Para politikalarının temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu anımsatan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu dönemde para politikası, finansal istikrarı da gözetecek ve fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek kaydıyla uygulayacağımız, üretim, büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecektir. Dalgalı döviz kur rejimi devam edecek. Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi, esas olmaya devam edecektir. Finansal hizmetler alanında dinamik bir bakış açısı getireceğiz. Bu kapsamda finansal piyasalarda derinliğin artırılmasına önem verecek, halka açık şirketleri destekleyeceğiz. Finansal piyasaların gelişmesi, mali derinliğin artması için hayati önemde gördüğümüz İstanbul Uluslararası Finans Merkezi mutlaka etkin bir şekilde hayata geçecek. Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturulacak."
"GENÇLERİMİZİN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AĞINA DÜŞMESİNE ENGEL OLUNACAK"
Başbakan Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Amacımız yeni dönemde daha fazla işsize iş bulmak olacak. Bunun yolu da yatırımların hızlandırılması. Özellikle özel sektörün cazip bulmadığı alanlarda kamunun oluşturacağı özel mekanizmalarla oraya yatırım götürmesi ve istihdam alanı oluşturulması sağlanacak. Bu bağlamda Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere ülkemizin yatırım açığı bulunan bölgelerinde yeni bir programla devlet eliyle, özel sektör işbirliğiyle bu yatırımlar hayata geçirilecek, burada istihdam alanı oluşturulacak. Gençlerimizin terör örgütünün ağına düşmesine engel olunacak."
"DÖNEMİMİZDE SAVUNMA SANAYİNE YATIRIM 30 MİLYAR DOLARI AŞMIŞTIR"
Yıldırım, dışa bağımlılığının yüksek olduğu sektörlerde yerli ürün yerlileştirme ve millileştirmeye çok fazla önem vereceklerini belirtti. Bu bağlamda havacılık ve uzay sanayini oluşturacak altyapı çalışmalarının başlatıldığını, çok yakında Türkiye Uzay Ajansı Kuruluş Kanunu'nun TBMM gündemine getirileceğini bildiren Yıldırım, böylece yerli uyduyu, yerli uçağı ve yerli silah ve mühimmatı yapmak için önemli bir altyapıyı hazırlamış olacaklarını vurguladı.
Binali Yıldırım, "AK Parti iktidarları döneminde savunma sanayine yapılan yatırım 30 milyar doları aşmıştır. AK Parti iktidarlarından önce 2 milyar dolardı. AK Parti iktidarları döneminde yerlileştirme ve millileştirme oranı yüzde 20'lerin altındayken, bugün yüzde 50'lerin üzerine çıkmıştır. İşte gerçek yerli sanayi, milli sanayiyi desteklemek bu olsa gerek." ifadelerini kullandı.
"PARALEL DEVLET YAPILANMASI İLE MÜCADELE DEVAM EDECEK"
Türkiye'nin pasif bir izleyici değil, inisiyatif ve sorumluluk alan, bölgesindeki gelişmeye cevap üretmenin ötesine geçerek küresel meselelerde pozisyonlarını belirlemiş bir ülke olduğuna işaret edilen programda, bu çerçevede, Türkiye'nin ahlaki ve vicdani yaklaşımı samimiyetle içselleştiren ve insanların hak ile hukuk taleplerini merkeze koyan çok boyutlu dış politikasıyla son derece çalkantılı bir dönemde unutulmuş ve dışlanmış mazlum halklar için bir ümit ışığı olduğu belirtildi.
PROGRAMDA, DIŞ POLİTİKAYA YÖNELİK ŞU HEDEFLERE YER VERİLDİ:
"Dış politikamızda, 2023 hedeflerine ulaşmak için azami gayreti sarf edeceğiz. Bu çerçevede, insani hassasiyetlerden ödün vermeyecek, hukuk, adalet ve evrensel değerlerden sapmayacak, gerçekçi olacak, gelişmeleri seyreden değil yönlendiren bir yaklaşım içinde haraket edecek, gerekmesi halinde gelişmeler karşısında inisiyatif ve sorumluluk almaktan çekinmeyeceğiz. Türkiye'nin, AB'ye tam üyeliğini stratejik bir hedef olarak görüyoruz. Ancak, AB ile ilişkilerimizi, diğer ilişkilerimizin bir alternatifi değil tamamlayıcısı olarak tanımlıyoruz. Türkiye, AB'ye tam üyelik için bütün sorumluluklarını yerine getirmektedir. Buna karşın AB'nin Türkiye'ye yönelik konjonktürel yaklaşımları ve negatif ayrımcılık anlamına gelen uygulamaların doğru bulmuyoruz. Küresel çapta bölgesel etkinlikte uyguladığımız politikalarımız, oluşturduğumuz bölgesel ve ulusal işbirlikleriyle önümüzdeki dönemde de ülkemizin itibarını arttırmayı ve küresel kalkınmaya daha fazla katkı vermeyi sürdüreceğiz."