Güncelleme Tarihi:
Son dönemde Merkez Bankası`nın müdahalelerine rağmen dövizdeki önlenemeyen yükseliş ve borsadaki düşüş, Dolmabahçe`de Başbakan liderliğindeki sürpriz bir zirveyle masaya yatırıldı.
Başbakan Erdoğan başkanlığında, Dolmabahçe`deki Başbakanlık Ofisi`nde düzenlenen ve yaklaşık 4 saat süren toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ve AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Bülent Gedikli katıldı.
Başbakanlık`tan yapılan açıklamada; yapılan değerlendirme toplantısında, uluslararası ve yurt içi finansal piyasalardaki gelişmelerin ve önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerin ele alındığı bildirildi.
PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN...
Son 2 aylık dönemde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansal piyasalarda belirgin bir dalgalanma yaşandığı, gelişmekte olan birçok ülkede döviz kurlarının temel para birimleri karşısında değer yitirdiği, borsa endekslerinin gerilediği, iç ve dış borçlanma maliyetleri ile risk primlerinin arttığına değinildi.
ABD Merkez Bankası Başkanı`nın, yürütmekte olduğu aşırı gevşek para politikası uygulamasından çıkışa ilişkin 22 Mayıs 2013 tarihinde yaptığı açıklamaların, bu gelişmeleri tetikleyen temel faktör olduğuna işaret edilerek, "Bu açıklamalar sonrası ABD Hazinesi`nin 10 yıl vadeli borçlanma faizleri bir artış sürecine girmiş ve gelişmekte olan piyasalardan hızlı bir sermaye çıkışı başlamıştır. Başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerin büyüme performanslarının ve görünümünün zayıflaması bu çıkışı hızlandıran ilave bir unsur olmuştur" denildi.
Gereken adımlar zamanında atılmakta
Uluslararası finansal piyasalarla önemli ölçüde bütünleşmiş olan Türk finans piyasalarının da bu gelişmelerden etkilendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Gerek küresel ölçekteki gelişmeler gerekse son dönemde yaşanan olaylar neticesinde ülkemizde de döviz kurları, borsa endeksi ile iç ve dış borçlanma maliyetlerinde diğer gelişmekte olan ülkelere benzer dalgalanmalar yaşanmaktadır. Başta Merkez Bankamız olmak üzere ilgili kurumlarımız tüm gelişmekte olan ülkeleri etkisi altına alan bu gelişmelerin ülkemize olumsuz yansımalarını en aza indirmek amacıyla gereken adımları zamanında, eş güdüm içerisinde ve kararlılıkla atmaktadırlar.
Türkiye`nin ekonomik temellerinde gerçekleştirdiğimiz köklü iyileşme, mali piyasalardaki bu dalgalanmaların ülkemize yansımalarının en az düzeyde kalmasını sağlayacak temel unsurdur. AK Parti iktidarı olarak mali disiplinden asla taviz vermedik, vermiyoruz. Merkez Bankamız fiyat istikrarını hedefleyen, finansal istikrara katkı veren politikalar uyguluyor. Yapısal reformlarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Tüm yatırımcılara destek sürecek
Gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlarla girişimcimizin potansiyelini harekete geçirecek uygun bir ortam oluşturmak ve kurallara dayalı bir piyasa ekonomisinin gelişmesini sağlamak için çalıştık, çalışıyoruz. Son 10,5 yıllık dönemde yerli ve uluslararası sermaye ayırt etmeden, sabit yatırım, portföy yatırımı demeden ülkemize daha çok yatırım yapılması için büyük bir çaba içinde olduk. Ülkemizde yatırımları olan tüm yatırımcılara her türlü desteği verdik, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Türkiye, özel sektör öncülüğünde büyümeye, rekabete ve reformlara öncelik veren politikaları ve sağlam ekonomik temelleri sayesinde önümüzdeki dönemde de bir cazibe merkezi olmaya devam
edecektir."