Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2001 00:00
DYP, Beyaz Enerji operasyonu çerçevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer hakkında gensoru önergesi verdi. Çanakkale Milletvekili Nevfel Şahin ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığı`na sunulan önergede, TEAŞ üst yönetimine ilişkin müfettiş raporlarının işleme konulmamış olmasının, görevin kötüye kullanılması hususunu ortaya çıkardığı savunuldu. Önergede, Yapılacak en hayırlı iş, güvensizlik önergesinden önce hükümetin istifa etmesi ve sorumluların yargı önüne götürülmesidir denildi. Türkiye`nin, son zamanlarda her gün yeni bir yolsuzluğun ve operasyonun ayak sesleri ile uyandığı ifade edilen önergede, şu görüşlere yer verildi: Bugünkü iktidarın başarılı olduğu tek icraatı, yapılan yolsuzluk ve usulsüzlükleri örtbas etmek için göstermiş olduğu dirençtir. Kamuoyu, devleti soyanların nasıl ve kimler tarafından himaye edildiğini hayret ve ibretle izlemektedir. Enerji darboğazından ve krizinden nasıl çıkacağımızın plan ve programını yapması gerekenler, bu gerçeği bir kenara bırakarak yolsuzluğun ve usülsüzlüğün planını ve programını yapmışlardır. Bunun en son örneği, enerji alanındaki yolsuzluklarda görülmüştür. Önergede, TEAŞ yönetimiyle ilgili olarak ilk bakanlık teftiş kurulu raporunun 1999 yılında Bakan Ersümer`e iletildiği, aradan 9 ay geçmesine rağmen bu raporla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı için Eylül 2000`de ikinci bir müfettiş raporunun daha bakanlığa gönderildiği belirtildi. İkinci müfettiş raporundan sonra da adı geçen bürokratların görevden alınması için 4 ay daha beklendiğine işaret edilen önergede, şöyle denildi: Hakkında düzenlenen müfettiş raporunu, gereğini yapsın diye soruşturulan ve görevden alınması talep edilen genel müdüre göndermek işin gereğini yapmak anlamını taşımaz. Eğer bir bakan, müfettiş raporunu onaylayıp işleme konulması için sevkedecek kadar ciddi buluyorsa, hukukun gereği, rapora konu olan kişi ya da kişilerin soruşturma sonuçlarına kadar açığa alınmasıdır. Bu konuda, 1999 yılından 2001 yılına kadar beklenilmiş olması, görevin kötüye kullanılması hususunu ortaya çıkarmıştır. Başbakanlık Teftiş Kurulu`nca hazırlanan soruşturma raporunda da, raporun gereklerini yerine getirilmesini sağlamayan, Bakan Cumhur Ersümer hakkındaki değerlendirmenin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının takdirlerine sunulması ifadesinin yeraldığı da hatırlatılan önergede, bu raporun 24 Mayıs 2000`de Başbakanlığa sunulmuş olmasına rağmen suçlanan bakan hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı da kaydedildi. Önergede, Bu hükümet, istikrar diye diye hazinesini kirli ellere soydurmuş. Çamur üzerine oturmak bir yana, boğazına kadar çamura batmıştır. Yapılacak en hayırlı iş, güvensizlik önergesinden önce hükümetin istifa etmesi ve sorumluların yargı önüne götürülmesidir denildi.