Güncelleme Tarihi:
Azerbaycan’a tarihi bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, Karabağ zaferinin Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihinde bir dönüm noktası olduğunu kaydetti. Karabağ zaferini getiren 44 günlük mücadele süreci boyunca Türkiye’nin anbean Azerbaycan’ın yanında olduğunun altını çizen Erdoğan, “Ben sürekli süreci bizzat takip ettim. Başta Dışişleri Bakanım, Millî Savunma Bakanım, Millî İstihbarat Teşkilâtı Başkanım olmak üzere arkadaşlarım ilişkileri sürekli diri tuttular. Bunun yanında, diğer ekiplerimizin oraya gidiş gelişleriyle, süreci yakından takip ettik. İlham Aliyev kardeşimle sürekli telefon diplomasimizi ayakta tuttuk. Arkadaşlarımız da sürekli sahada ve masada yoğun bir mücadele verdiler. Bu 44 günün perde arkası eminim yazılacaktır. Zaman, bu işin çok ciddi bir şahidi olacaktır” ifadelerini kullandı.
ABD VE AB'YE ELEŞTİRİ
Bir başka gazetecinin, “ABD de Avrupa Birliği de müttefikimiz. Ama son yıllarda her iki taraftan da sürekli olarak yaptırım tehditleri alıyoruz. ABD CAATSA yaptırımlarını uygulamayı planlıyor, Avrupa Birliği de yaptırımları ele alıyor. Bu tehdit dilinin altında yatan nedir?” şeklinde yönelttiği soruya karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Aslında cevap sizde var. Türkiye bir NATO ülkesidir. Amerika da bir NATO ülkesidir. Kaldı ki NATO’nun ilk 5’i içerisinde Türkiye önemli bir ülkedir. Yani sıradan bir ülke değildir. Gerek Sayın Trump döneminde gerek Sayın Obama döneminde her zaman iftiharla ‘Türkiye gibi bir NATO ülkesine sahibiz’ denilirken, şu anda Amerika’nın kalkıp CAATSA diye bir olayla Türkiye’yi karşı karşıya getirmesi, bir defa NATO’daki çok önemli bir ortağına yapılan bir saygısızlıktır. Ben olaya böyle bakıyorum.
Şu anda Trump bu işi bırakmadan bu hangi konuma varır onu bilemiyorum ama ben 4 yıllık Trump döneminde Amerika ile herhangi bir sıkıntılı iletişim kurmadım. Tam aksine çok daha olumlu adımlar attım birçok konuda. Öbür tarafta Sayın Obama’nın -ki bir Demokrat- 8 yıllık döneminde de ben onunla çalıştım. ‘Benim dünyadaki ilk 5 dostum arasında en önemlilerinden bir tanesi Erdoğan’dır’ dediği kişiyim. Şu anda Demokratlar iş başına geliyor. Dolayısıyla ne oldu da şu anda Türkiye’ye böyle bir CAATSA yaptırımına gidilecek? Kaldı ki Biden, evimde beni rahatsızlığımda ziyaret eden birisidir. Kendisiyle Amerika’da birkaç kez görüşmüş birisiyim. Beni iyi tanıyan birisi. Ben de onu iyi tanıyorum ama bir kez bir açıklaması oldu, ben cevap dahi vermedim. Şimdi böyle bir şey, dünyada siyasiler arasında asla tevessül edilmeyecek bir konudur. Fakat ben bazı şeylere alıştığım için diyorum ki Amerika’da devir teslim yapıldıktan sonra herhalde akışı çok daha iyi göreceğiz. Onun için bize düşen ‘men sabera zafera’; sabredeceğiz ve göreceğiz.”
ÇİN AŞISI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin Covid-19 aşısının yan etkilerinden endişe edenlerin olduğunu belirtmesi üzerine, “Ben inşallah başladığımızda aşıyı olacağım” dedi.
“Çin aşısıyla ilgili endişeleri giderecek bir mesajınız da olur mu?” sorusuna ise Erdoğan, “Şu anda biz Çin’le bu anlaşmayı yaptık. Çin’deki bu firma da dünyada kendini ispatlamış bir firma. Bunun dışında kendi çalışmamız var biliyorsunuz. Bir de malum Almanya’daki iki Türk’ün, yani Uğur Bey ve eşi Özlem Hanım’ın beraber yaptığı çalışma var; BionTech ve Pfizer çalışması. Üçlemiş olacağız o zaman ama ilk etapta elimize geçecek olan bu Çin’deki firmanın aşıları. Oradan gelecek olan ilk aşılarla adımı inşallah atalım diyoruz” cevabını verdi.
YENİ KISITLAMALAR GELECEK Mİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni korona virüs tedbirlerinin gelip gelmeyeceği konusunda şunları söyledi:
“Bilim Kurulumuz bu konuda son durumu değerlendirmek üzere sürekli toplanıyor. Fakat şu anda dünyanın her yerinde maalesef ciddi bir sıkıntı var. Tabi biz artık özellikle aşılara adeta endekslendik. Biliyorsunuz şu anda Çin’den ilk etapta 10 milyon doz aşı gelecek, bunu 50 milyona tamamlayacağız. Bunların ödeme planıyla ilgili imzayı da atmış durumdayım. Bu uygulamadan sonra temenni ederiz ki inşallah alınacak olumlu netice zaten kısa zamanda kendini gösterecektir. Ama bütün mesele burada gerek gönüllülük konusuna hassasiyet gösterilmesi gerek 65 yaş üstü ile ilgili planlamalarımıza halkımızın uymasıdır. Bütün bunların dışında yine bir başka olay da şu anda cuma akşamından başlayıp pazartesi sabahına kadar yaptığımız uygulamaya halkımızın uymasıdır. Burada tereddütsüz bir ilgi, alaka bekliyoruz. Çünkü Bilim Kurulumuzun da tavsiyesi; ‘evimizde bulunmaktan başka şu an çıkış yolumuz yok’ diyorlar. Bir de tabii zaman zaman maalesef bazı yerlerde toplu bulunmalar var ki bu konuda da İçişleri Bakanlığımız çok kararlı. Yine söylüyorum özellikle bu süreç içerisinde sigara, nargile içenlere, bunların hastalarına tavsiyem bunlardan kaçınmalarıdır. Çünkü sigara da nargile de akciğerin bir numaralı düşmanıdır. Yani doktorlar nereye bakıyor? Akciğer tutulmasına bakıyor. Yani orada bir tutulma varsa diyor ki bu ağıra gidiyor, sıkıntı var. Şimdi buna da benim vatandaşımın dikkat etmesi lazım. İçme şu meredi ya. Sigarayı, nargileyi içme. Kendi kendinin katili oluyorsun.”
Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının genişletilip genişletilmeyeceği ile alakalı olarak Erdoğan, “Bizim Bilim Kurulu'nda öyle bir şey yok. Bizim Bilim Kurulu’nun bize söylediği, şu anda hafta sonlarında, yani cuma akşamı 9’dan itibaren pazartesi sabahı 5’e kadar eve kapanalım. Dediği bu. Buna uyuyoruz” açıklamasında bulundu.